-2016 yı uğurlama yazısı… -
KÖMÜR SEVDAMIZ…
Osaman Nuri KOÇAK
İklimdeki normal olmayan değişiklikleri yaşadıkça, insanoğlu projeksiyonu kendisine çeviriyor.
Bu değişikliklerin sonucunda, “topyekün felakete doğru bir gidiş mi olacak?” diye araştırma çalışmaları yapılıyor. Şimdiye dek alınan sonuçlar, doğayı hoyratça ve bilinçsizce yıpratan insanoğlunu suçlu gösteriyor.
Dünya çapında veya yerel ölçeklerde etkinlik gösteren çevre örgütleri bu günlerde, mücadelelerinin inanılmaz derecede olumlu sonuçlarının meyvelerini topluyorlar. Dünya artık düne göre daha rahat nefes alır durumda.
Çünkü Avrupa’ nın dünyayı en çok kirleten kömür santralleri ebediyyen kapılarına kilit vuruyorlar ya da 2020 ile 2030 yılları arasında bu faaliyetlerini bitireceklerine dair taahhütlerde bulunuyorlar.
Türkiye’ de bile birisi İzmir, diğeri Bursa’ da iki kömür santrali yapımı projesi iptal ediliyor.
Doğa kazanmaya başladı.
Doğacılar kazanmaya başladı.
İnsanlık kazanmaya başladı.
En zalim şirketler dahi konunun vehametini artık anlamış gibiler. Yani, yaşanamayacak bir dünyada paranın bir işe yaramayacağını anlamış gibiler.
Gelin görünüz ki Karaman ve Konya topraklarının önemli bir bölümünü tehdit eden Termik Santral projesinde iştahlar gittikçe kabarıyor.
Milletin vekili olan arkadaşlarımız ise, doğa ve milletin çıkarının değil, onları mahvetmeye çalışanların yanında duruyor gibiler.
Dünyanın kömür cenneti olan başta Almanya, İngiltere, Belçika, Avusturya, tüm AB ülkeleri ve giderek ABD bu santralleri sonsuza dek kapatırken bizdeki bu iştihayı anlamak mümkün değil.
Bizim topraklarımız ve insanlarımız onlarınkinden daha mı değersizler?
Bize enerji gerekli de onlara gerekli değil mi?
Ama dünyanın ipini çekmek pahasına enerji enerji diye tutturmamızı anlıyor değilim.
Yenilenebilir ve temiz enerji kaynakları açısından cennet olan bir ülkenin, illa Kömür veya illa Fırtına Deresi (veya dereleri) diye yırtınmalarını anlamsız buluyorum.
Gene birileri çıkar ve “bunlar boğaz köprüsüne de karşı çıkmıştı” demeye başlarlar.
Alıştık. Ben söyleyeyim de en azından Allah katındaki vebalimizi izale edelim dedik.
Gerisi aziz milletimize kalmış.
Yöneticilerimize demiyorum. Çünkü bu konularda onlara güvenmiyorum.
Bütün okuyucularıma daha yaşanabilir bir dünya özlemi ile “Yeni gelen yılın, geçmiş tüm yıllardan daha çok mutluluk getirmesini diliyor, doğanın ayakta kalmasını tüm sorunların üstünde gördüğüm için 2016 ya bir çevre ve doğa yazısı ile veda ediyorum.”