İstanbul aşağı İstanbul yukarı.
Bazen düşünüyorum.
İstanbul Türkiye'den büyükmü yoksa diye.
Yok trafik kilitlendi.
Yok köprü pahalı.
Yok sular akmadı.
Vs.vs.
Üç gün İstanbul'da kaldım ömrümde.
Otuz iki sene önceydi.
Yâni 1990 da.
Bir arkadaş grubuyla gitmiştik.
Karaman'a dönünce kurban adamadık ancak, berisine vardık.
Kim yaşarsa yaşasın arkadaş.
Bildiğim bir şey var:
Bana göre değil vesselâm.
O zaman belki beş altı milyon'du.
Vapur'a bin tıklım tıklım.
Cadde'ye çık, her taraf insan.
Hayat koşarak yaşanıyor sanki.
Veya sürtüne sürtüne.
Karasakal hoca'da var grupta.
Ben sürekli onunla beraberim.
Bir akşam çarşı'dayız.
Üçer'li gidiyoruz.
En önde İstanbul'u bilenler var.
Tesadüf ya üç'üde saçsız.
(Moda tabirle tarama özürlü)
Karasakal hoca bana tembih ediyor:
Şu üç gavlağı takip et,
yok'sa bir gaybolursak burda galırız.
Tamam hocam onlar ben'de diyorum.
Tek tenha yer camiler.
Orada biraz nefes alıyoruz.
Belkide doksan yılının Karaman'ından gidince bize kalabalık geldi.
Terzi İbrahim aköz (merhum) anlatmıştı:
-Vaktiyle bizim köyden (gödetten) biri İstanbul'a asker'e gider.
Yılı dolunca izne gelir.
Köy'de sormuşlar.
-İstanbul'u büyük büyük diyorlar bizim gödet'le nasıl.?
Cevap:
Oğlum biz'im gödet'in lafımı olur.
Biz'im gödetin en az dört katı.
Biz'im ki o hesap.
Dün akşam kısa süre haber'lere bakayım dedim.
Yirmibeş dakika İstanbul'da mahsur kalanlar sürdü.
Oh olsun demişim gayr-i ihtiyari.
Git merzifon'a, gel Konya bozkır'a,
ne trafik var ne birşey.
Kayseri Yeşilhisar'ı koygit,
Konya Hadim'i terket,
İstanbul Hadımköy'e yerleş, ondan sonra da bağır dur.
Çok afedersiniz, "İpini koparan" derler ya.
İşte tam o hesap.
Bu arada belediye başkanı bir yerde balıkmı yemiş ne etmiş.
Abi koskoca başkan, "Az kuru" yiyecek değil ya.
Neyse,
Dönelim biz'im İstanbul gezimize.
İstanbul'da üç gün durabildik.
Tren'le geri döndük.
Zaten tren'le gitmiştik.
Karasakal hoca o zamanlar ikinci istasyonda oturur.
Tren'den iner inmez bir adet sigara yaktı, elini arkasına koydu veeee:
Oh be dünya varmış.
Şöyle kimseye sütünmeden bir yürüyelim be birader demezmi.?
Canımızın istediği gibi kahkaha attık.
Dedim'ki,
Aman hocam bir dahamı.
Muzaffer hoca'yla, Mahmud hoca'nın olsun İstanbul.
Verin biz'im at arabalı Karaman'ımızı.
Hani derler ya:
Bülbül altın kafeste vatan diye ötermiş.
Biz'im ki de o hesap.
Azıcık aş'ım, ağrımaz baş'ım.
Aptal'da ölmüş, beğ'de ölmüş.
Öküz'ün kuyruğu olmaktan, dana'nın baş'ı olmak iyidir.
Her horoz kendi küllüğünde ötmeliymiş.
Diyerek bitirelim muhabbeti.
Sağlıcakla kalın.
Not: Sigara sağlığa zararlı demek lazım galiba. Evet zararlı.