Herşeyin hayırlısı deriz.
Duâ ederken de öyle denmeliymişiz.
Yağmur, kar isterkende.
Biz bilemeyiz, Allahımız bilir.
O bizim için şer istemez.
Yarattığına zulüm etmez.
Bu gerçek, Kur'an-ı Kerim'de ifade edilir
Bize şer gibi gelen, hayır olabilir.
Hadis-i şerif var:
"OLANDA HAYIR VARDIR". diye.
Hem Kuran-ı Kerim'deki,
hem hadisteki hakikatler bizi bağlar.
Allahımız bize taşıyabileceğimizi yükler.
Buda Kur'ân ifadesidir.
Teşbihte hata olmaz denir.
Aynen bizim arabamıza istiab haddi kadar yük attığımız gibi.
Başa gelen sıkıntılar,
kötü olduğumuzdan değildir.
Daha dikkatli olmamız içindir.
Fren gibi düşünelim.
Fren hem araba için, hem içindekiler için en hayırlı donanımdır.
Pek çok insan, varlıklı hâle gelince günah deryasına dalar.
Bu gerçek alâk sûresinde ifade edilir.
O yüzden salt zenginlik istemek, mü'min için iyi değildir denebilir.
Bu gerçek;
Ferd için, toplum için, devlet için aynıdır.
Firavun hiç ağrı sızı çekmeden öldü denir.
Belâ musiybetde görmediği söylenir.
Bediüzzaman hazretleri şöyle der:
Firavun'un suçu öyle azim bir suçtu ki, burada mahkemesi mümkün değildi.
Yine teşbihte hata olmasın inşallah.
Ağır cezalık, divân-ı harplikti suçu.
Ö yüzden mahkeme-i kübraya kaldı.
Yani Âlem-i ukbadaki yüce mahkemeye.
Biz müminler bütün halimize hamdederiz.
Hamd etmeyi nasib buyurduğu için yüce yaradana ayrıca hamdederiz.
Allahımdan, kulluk için sağlık sıhhat isteriz.
HAYIR'lı ömürler, hayırlı ölümler arzumuzdur.
Vereceğine şeksiz iman ederiz.
Hayırlı geceler diliyorum kıymetli arkadaşlarım.