Bizim zamanımızda meşhurdu.
En fazla çarpma işlemi öğretilirdi.
Defterlerin arka kapağında çarpım tablosu vardı.
Adına kerrat denirdi.
İlk önce o kerrat ezberletilirdi.
Her gün akşam babamız biz'i imtihan ederdi.
Ucunda âferin olurdu.
Kerrat ezberinin ardından arpa buğday hesabı başlardı.
Taaa o zamandan olsa gerek:
İnsanımız pekçok devlet dairesinin adına Arpalık der.
Ben'de yeni yeni çözüyorum problemi.
Biz garip bir ülkeyiz.
Yurdum insanının kafası bu dört işleme aynı oranda basmaz.
Suyundan mı havasından mı bilmiyorum.
Veya banamı öyle geliyor.
Örneğin:
Çarpma işlemini hemen hemen her yurttaş bir şekilde başarıyor.
Çarpma işleminde malûm bir çarpan olur bir'de çarpılan.
Genellikle çarpan sayısı küçük çarpılan büyük olur.
Çıkan sonucun sağlaması mutlaka yapılır.
Sağlaması bile çarpma işareti üstünde yapılır.
Çarpma işlemini oldum olası pek sever insanımız.
Birde çarpan hanesi cazip gelir biz'e.
Çarpma yaparken çarpılan hanesinde yer almakta var elbette.
O'da işlemin tabiatında var.
Moda tabirle fıtratında var.
Eh biz'im atalarımız:
Ava giderken avlanmakta var demişlerdir.
İnsanımız toplama işlemindede oldukça mâhirdir.
Toplamayı iyi yap oğlum fazlası göz çıkarmaz denir.
Belki de en kolay işlem toplama işlemidir.
Her damlanın altında bir kabın olsun sonunda bir toplarsın ki....
Toplama işleminin sonucu hep:
"Allah bereket versin" çıkar.
Parantez içinde "yemeyi nasip etsin"de peşinden gelir.
Bölme işleminide severiz MİLLET olarak.
Yeterki işlem sonunda kandile yağ damlasın.
Bölme işleminde genellikle sonuç tam çıkmaz.
"Kalan" kısım kavgaya sebep olur.
Hattâ bölmenin içinde çarpma yapan bile olur.
Yine biz çocukken pekçok işlemi:
"Kafadan yapıver" denirdi.
Şimdi pekçok işlemi kafadan yapıyoruz.
Her ne kadar işlem sırasında bizimle kafa yapan oluyorsada olacak o kadar.
Çıkarma işlemine gelirsek....
Onu pek sevdiğimiz söylenemez.
İnsan çarpma, toplama, varken çıkarmayla uğraşırmı.?
Söze gelince çıkarmayı da severiz.
Fakat pek uygulama yapmayız.
Halbuki çıkarma işlemi sevap diye bilinir biz'de.
Sarı saman yapraklı çizgisiz defterin dili olsa da konuşsa.
Hey gidi günler hattâ geceler hey.
Dört işlemin uygulanmasına hesap yapmak deniyor.
Önümüzde bir hesap görünüyor ki:
Orada dört işlem yok.
Dünyanın hesabı var...
Bakalım neler göndermişiz onu göreceğiz.
Yâni bir sağlama vakti biz'i bekliyor.
MEDED YAAA İLÂHÎÎ...
Sağlıcakla kalın.