Anılar ilgi görüyor.
Bugün üç anımı aktarmak istiyorum.
Altı yıl kadar önceydi.
Cami yolundayız.
Ben'den on yaş büyük biriyle laflıyoruz.
Dereden tepeden konuşurken söz komünizme geldi.
Ben ucunda siyaset olan konulara perhizliyim.
Yol arkadaşım komünizmden konuşurken dediki:
Hocam biz Yılmaz Güney'le hapishanede bu konuyu tartıştık.
Ben bir anda;
Neee sen Yılmaz Güney'le hapishane arkaşımısın dedim.
Heye beraberdik hapiste demezmi.?
Nerede yattınız dedim.
Bursa yakınlarında bir ada ismi söyledi.
Nasıl tartıştınız deyince:
Demiş ki ben'im yoldaşım.
Yılmaz efendi sen gumünistlikte( tabir ona ait) eşitlik var diyorsun.
Sen'in kırk kadar gömleğin var, biz'im üçer beşer var.
Senin gömleklerden başlasak eşitliğe.
(Bu arada adada sürekli marul ekimi yapıyorlarmış.)
Yılmaz Güney derki:
Konyalı sen marulları düzgün ek, gömlek işine karışma.
Ben dedim ki:
İnsanlara lazım olan adalettir.
Herkesi eşit kılmak mümkün değildir.
Yatanla çalışan,
Hırsızla dürüst,
Namuslu ile sahtekar,
Vs.vs.vs.
Nasıl eşit tutulurlar.
Allah insanları yaratırken eşit yaratmış zaten.
Hiç kimse organ sayısı veyâ kalitesi yönünden farklı değil.
Aslolan adalettir.
O'da mülkün temelidir denmiştir.
ÖFKELENMEK FAYDALIYMIŞ..
Eski hastane yılları.
Hasan çalış bey zamanı.
Arkadaşım dr.a gider.
Hasan abi muayene eder ve yatırır.
Yenge refakatçi olarak bulunur.
Arkadaşım diyorki:
Tam iki gün hanımla resmen hasım kesildik.
Ben ne dersem kadın tersini yapıyor.
Yarabbi sen kurtar diye dua ediyorum.
Hatun, Allah Muhammed aşkına, ben'i hasta etme demiş.
Niyetime aldım Hasan bey e söyleyip çıkacağım.
Hasan bey gelir.
Yenge bundan önce söze girer:
Aman Dr. Beğ biz'im geçim bozulacak söyle şu konuyu.
Hasan bey bir nabız ölçümü yapar ve düzelmiş zaten der.
Meğer Hasan bey hastayı yatırdığın da yengeye derki :
Aba bu sen'in adamın kalbi tembellik etmiş, sen iki gün bunu öfkelendir bir şeyi kalmaz.
Hele şükür derler.
Ben arkadaşımın yalancısıyım.
Doğrusunu Allah ve Dr. Hasan bey bilir.
Peki öfke faydalımı derseniz.
Onu'da Allah ve Dr. Hasan bey bilir derim.
MAAŞLAR TEHLİKEDEYMİŞ..
Ben lafın üstüne vardım.
Cami önünde konuşuyorlardı.
Emekli İhtiyar amca dediki:
Şu altılı masa iktidar olsun biz maaş bile alamayız.
Aldımı ben'i bir düşünce.
Hayır az sonra namaz'a gireceğiz.
Vakit öğle ama biz yatsıya niyet etmesek bâri.
Hemen işi vakitli garantiye almam lazım.
Dedim'ki:
Bugüne kadar hiç maaş alamadığın oldumu.?
Dediki olmadı.
Hele şükür.
Benim de olmadı.
Ama bugüne kadar hiç altı ortaklı iktidarda olmadı ki.
Döndük mü tekrar başa.
Alamamaktan korktuğumuz maaş da;
İkimizinkinin toplamı on bini(10.000) bulmuyordu o gün için.
Yine de ne olur ne olmaz.
İçerde maaş alabileceğimiz bir iktidar duasımı yapsak.
Yahu zaten az veya çok alıyoruz bir maaş.
En iyisi Berat Albayrak duası yapmak deyip öyle bitirelim.
Allah sonumuzu hayreylesin.
Sağlıcakla kalın.