Oynamaz demiş atalarımız.
Atasözlerimiz de arıza olmaz.
Ben ona inanırım.
Peki normal de ayı oynar mı.?
Oynamaması lazım.
Evet,
Oynamaması lazım.
Onun hayatı doğada özgürce geçmeli.
İnsan eline düşerse peki.
İşte o zaman işin rengi değişir bayım.
İnsan eline kim düşerse düşsün, oyun üstüne oyun dönemi başlar.
Kaplan nasıl olduysa kediye rastlar.
Bakar ki, aynı kendisi.
Sormuş kediye.
Sen her halinle bize benziyorsun fakat niye böyle bodursun.?
Cevap:
Doğrudur efendim ben aslında kaplan soyundanım.
Fakat insan eline düştüm eseltmediler.
Hocam en son yazınız RUH la ilgiliydi, bu ‘ayı oyunu’ nereden çıktı diyebilirsiniz.
Geleceğiz sabrediniz.
İnsanoğlu paranın sesini duymaya görsün.
Oynatamayacağı canlı türü yoktur diye düşünüyorum.
Kavga ekmek kavgası olunca, oyunun bin türlüsü sergilenir arkadaş.
İşçi işveren görüşmelerinde,
sıfır nokta bilmem kaç kavgasının,
niçin verildiğini sanıyorsunuz.
“Allah hiç kimseyi açlıkla imtihan etmesin”
diyen yine atalarımız.
‘Biri yer biri bakar’ desem arkasını bilmeyen yoktur herhalde.
Hadimin Alata (balcılar) beldesinde abi bacı konuşuyorlarmış.
Bizim kız bana Hacılık farz oldu demiş abi.
O zaman hemen git demiş hanım bacı.
Yalnız para kadar bir eksiğim kaldı der büyük abimiz.
Gülmüş hanım bacı ve demiş ki,
Tamam olanları sayma istersen abiciğim zaten başım ağrıyor.
Eksik olan paraysa, tamam olan nedir.?
Yirmibeş yıl kadar önceydi.
Bir ikindi sonrası sanayideyim.
Usta olan arkadaşım avcı.
Benim ömrümde av için üç adım atmışlığım yok.
Mevsim güz.
Ekinler biçilmiş anız halinde her taraf.
Arkadaşım hocam haydi seni bıldırcın avına götüreyim demez mi.?
Yahu ustam Allah aşkına vs.
Kâr etmedi.
Beş kişi bir av köpeği ile birlikte Pınarbaşıdayız.
Usta köpeğine RAKİ diye hitap ediyor.
Raki tarlada bıldırcın bulup uçuracak ve yakalayacak.
Talimat böyle.
Sağa sola taş atıp bıldırcın........
Dağda ekmek tatlı olur diye aldığımız nevaleyi arabadan inerken gören RAKİ nin gözleri,
ekmek poşetinden başka bir şey görmüyor.
Aç RAKİ bıldırcın peşinde koşar mı.?
Koşmadı arkadaş.
Şunu anlatmaya çalışıyorum.
Açlık, daha doğrusu parasızlık her zaman zordur.
Şimdi ki zamanda dahada zor.
Kâinatın efendisi buyururlar:
“KÂDE-LFAKRU KÜFRAN”
Fakirlik kâfirlik olayazdı.
Demem o ki şu günlerde çevremizdeki muhtaçlara daha fazla duyarlı olalım.
Onlar bizim imtihanımızdır.
Allah yardım etsin deyip geçmek vebaldir.
Sen ben Allah'ın yardımı olarak yetişeceğiz onlara.
Senin gördüğün senin için,
benim gördüğüm benim için, sınavdır.
Allah'ım bizi gayretli kullarından eylesin.
SAKIN ola ki buradan bir siyaset iması vs. anlamaya kalkmayın.
Ben vaktiyle,
Yüz gram çay için,
Bir piknik tüpü için kuyruğa girmiş adamım.
Benim tek derdim duyarlılığı artırmak.
Sağlıcakla kalın.