İlk baharın gelişinin habercisi, gece ve gündüzün sürelerinin eşit oluşunun (bahar ekinoksu) temsilcisidir Nevruz.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu; Nevruzu 21 Mart ‘Dünya Nevruz Bayramı’ olarak, Dünya Manevi Kültür Mirası listesine dahil etmiştir.
Nevruz Bayramı; Göktürk, Uygur, Hun, Selçuklu ve Osmanlı devletlerinde geleneksel bir bayram olarak kutlanıyordu.
Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da; Göktürklerin Ergenekon'dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır.
Tüm Dünya da çeşitli etkinliklerle kutlanan Nevruz; Afganistan, İran, Arnavutluk, Hindistan, Kazakistan, Türkmenistan ve Türkiye’de yoğun ilgi gösterilerek kutlanmaktadır.
Ateş yakılıp üzerinden atlamak, yumurtaların boyanıp tokuşturulması, nevruz namelerin söylenmesi gibi Nevruz Bayramının başlıca ritüelleri vardır. Bunların yanı sıra; semeni hazırlanır.
Semeni; Nevruzdan bir ay önce yeşillendirilmeye başlanan çimlerin, Nevruz günü kırmızı kurdele ile bağlanarak, sofraya bereket olarak konulur. Özellikle Azerbaycan bölgesinde semeni çimleri atılmayarak tatlı ve şekerleme yapılmaktadır.
Nevruz Bayramı günü; Hasta ve yaşlıların ziyareti, mezarlıkların ziyareti, çocukların sevindirilmesi önemli geleneklerdendir.
Mart Dokuzu, Nevruz Sultanı adı ile de telaffuz edilen Nevruz Osmanlı Saraylarında da coşku ile kutlanmaktaydı.
Osmanlı Sarayından ilginç bir gelenek. Sarayda Nevruz kutlamaları sırasında hazırlanan menüde; sabah aç karnına yenilmesi şifalı olan
“S” harfi ile başlayan yedi tür yiyecek bulunurmuş.
Bunlar; Susam, Simit, Su, Salep, Safran, Sarımsaktır.
Doğanın yeniden canlanması olan, baharın müjdeleyicisi Nevruzun ülkemize ve tüm Dünya’ya bereket getirmesi dileğiyle; Nevruz Bayramımız kutlu olsun…