OKULA NASIL HAZIRLANALIM?
Hatie YALÇIN (Makale)
Yeni eğitim yılı için geri sayım başladı.
Tatildeki rahatlamanın ardından okulların açılması hem tatlı hem de zor bir telaş getirecek.
Artık çocukların okula uyum sağlamaları için önlem alma zamanı da geldi. Çocukların okula ve derslere en baştan uyum sağlaması, başarıyı da getireceğinden, anne ve babalar şimdiden ev içinde yeni bir düzen oluşturmalılar.
Bazı çocuklar için okul yaşantısı hiç de kolay geçmeyecek. Özellikle ilkokula başlayan çocuklar için yeni bir ortam, yeni arkadaşlar ve ilk kez öğreneceği pek çok şey içerdiği için, bazı çocuklara göre okul, zorlayıcı ve itici bir yer gibi gelecek.
Çocuğu yetiştirme tarzı, çocuğun zihin kapasitesi, öğrenmeye ilgisi, sağlık durumu ve çevredekilerin tepkileri, okula uyumunu belirleyecek. Okuldaki ilk deneyimlerin başarılı geçmesi, çocuğun psikolojisi ve gelecekteki hayatı açısından çok önemli...
İşte bu zor dönemde alınabilecek birkaç önlem, okula alışmayı kolaylaştıracaktır:
• Anne ve babaların okul hakkındaki ufak olumlu konuşmaları, çocuk üzerinde önemli etki bırakır. Okuldaki güzel anıları hatırlatıcı konuşmalar yapmak, çocuğun yeni düzene ısınmasını sağlayacaktır.
• Çocuğu “son tatil günü sendromundan” uzak tutmak gerekiyor. Okulun açılmasından bir gün önce okul hakkında olumlu konuşmalar yapmak, çocuğa okulla ilgili minik hediyeler vermek, okula gitmenin tatlı yönünü vurgulayacaktır.
• Son 1-2 haftada yavaş geçişlerle uyku düzeni de ayarlanmalı… Artık sabah uyanma saatlerini yavaş yavaş geriye çekme zamanı geldi.
• Özellikle orta ve lise öğrenimi gören çocukların, günde yarım saat de olsa geçmiş eğitim dönemindeki konulara göz atmaları faydalı olacaktır.
• Okula başlamak önemli bir olaydır. Araya ev taşıma, ameliyat, sünnet gibi travma yapacak türden telaş konmamalı.
• Çocuğu okuldan kim alacak, kim karşılayacak, servis güvenilir midir türünden bazı ayrıntılar artık netleşmeli. Küçük yaştaki çocuklara servise bineceği yeri, belirlenen saatte ve yerde olmanın önemini etkili ve kısaca anlatmakta yarar var.
• Eğitim yılına yönelik hedeflerin paylaşılması ve sene içinde gösterilecek performansın belirlenmesi de önemli. Çocuk, böylece minik başarı hedeflerine motive olur.
• Son 1-2 hafta içinde okuldaki yakın arkadaşlarıyla daha çok iletişim kurması ve onlarla olan bağlarını canlandırması da okula uyumunu hızlandıracaktır.
• Tatilin sonlarını keyifli geçirip dinlendiği vurgulanan çocuk, okulun açılışına da keyifli şekilde hazırlanır; böylece okulda daha başarılı olur.
• Bilinmeyen, her zaman korkutur. Okula ilk başlayan çocukla birlikte okul binası gezilirse çocuk bilinmeyeni tanır ve korkuları azalır. Okulda ne olacağı, günlük işleyiş, okulun ilk günü yerine daha önceden anlatılmalı…
• Eğer okula uyumu zorlaştıran hastalık, zihin kapasitesinin yetersizliği, aile içinde problem gibi nedenler varsa, bunu öğretmenle konuşmak gerekir. Bazen ailenin fark edemediği problemleri öğretmen net şekilde fark edebilir.
• Aşırı korunan ve tek başına işlerini yapması engellenen “bağımlı” çocuklarda okul fobisi olma ihtimali yüksektir. Bu ihtimal yüksekse, önceden uzman desteği almakta yarar var.
• Özellikle ilkokula yeni başlayan çocuklarda okula uyum süresi 3-4 hafta devam eder. Annelerin ise tüm yıl devam eder. Ülkemizde çocukların değil, annelerin okula uyum sağlamada zorlandığına yönelik pek çok araştırma var.
• Her anne babanın kendilerine göre bakış açıları, değerleri ve kuralları vardır. Okullardaki genel kurallar ve pedagojik yaklaşımlar, bazı anne babaların kendi anlayışlarına uymayabilir. Okul ortamına yönelik rahatsızlıklar ve öneriler elbette olacaktır. Unutmamalı ki; okulu kendi yaşantımıza ve kendi anlayış sistemimize uyduramayız. Bu konuda kesin önyargılarımız varsa uzman desteği gerekecektir.
• Öğretmeni saygıyla anmak ve varsa öğretmenin hatalarını çocuğun yanında konuşmamak önemlidir. Öğretmenin saygınlığının düşmesi, en çok çocuğa zarar verir, bu nedenle öğretmen hakkında olumlu konuşmaya özen göstermeli.
Yapılan pek çok araştırmada okul ve anne-baba dayanışmasının başarıyı getirdiği ortaya konmuş. Aile içinde uyumlu olmak, ailede çocuğu destekleyici yaklaşım ve ailenin okul etkinliklerine katılması, okul başarısını etkiliyor.
Yapılan bir araştırmaya göre okul başarısı düşük ve sınıfta kalma riski bulunan çocukları diğer çocuklardan ayıran en önemli etkenin, anne baba desteği ve ilgisinden yoksunluk olduğu saptanmış. Türkiye’de çok sayıda anne ve babayla yapılan başka bir araştırmada ise anne-babasının desteklediği çocukların kendi kendini denetleme ve sorumluluk alma bilincinin arttığı ortaya konmuş.
Okula kim başlayacak? Çocuk mu? Anne mi? Nineler, dedeler mi?
Çocuk okulda sadece teorik bilgi öğrenmeyecek. Paylaşacak, yeni arkadaşlıklar kuracak, kendini ve duygularını ifade edecek, bunları da kendi kendine doğal yollarla öğrenecek. Her şeyi anne babadan öğrenmiyor, artık aile dışında öğretmenlerinden ve arkadaşlarından yeni bir şeyler öğrenecek. Buna da hazır olmalı.
Okula sadece çocuk başlamayacak, anne ve babalar da başlayacak. Varsa dedeler ve nineler çocuktan daha önce okula koşmaya heveslenecek.
Aman dikkat... Eğer bir yere koşuyorsanız ve önünüzde sizden daha hızlı koşan biri varsa, ondan önce yorulma ihtimali vardır. Çocuklarından daha hızlı koşan anne ve babalar, çocuklar için hayati önemi olan “okul sorumluluğunu” çocuğun elinden alırlar. Çocuk, okula gitmek için sizden daha hevesli olmalı.
Okul ve okuma konusunda hevesli olduğunuzu çocuk görmeli elbet. Ama konuşmalarınızda daha çok öğretmenle kurulacak psikolojik bağın önemini görmeliler. Koşmanın, tuvalet için yarışmanın lezzetini, 40 dakika boyunca oturmanın sıkıcılığını ama doyum verdiğini, yemek kuyruğuna girmenin veya beslenme çantasını hep birlikte açmanın keyfini, sorumluluk almanın heyecanını konuşabilirsiniz. Ama çocuğun okula gitme konusunda sizden daha hevesli olmasını sağlayarak…
Bunlar minik ama önemli ayrıntılar.
Çocuk eğitimi çok önemli bir iştir. Çocukların eğitim hayatıyla ilgili konularda herkes hassas davranmalı…