AV.ARB.ÖMER KARAYUMAK
“sağlığında nice ehl-i hünerin
Bir tutam tuz bile yoktur aşına
Öldürüp evvel anı açlıktan
Sonra bir türbe yaparlar başına”
Büyük bir felsefeci, şair ve bilim adamı olan Prof. Ferid KAM’ın yıllar önce yazdığı bu dizeler günümüzde hala geçerliliğini koruyan sorgulayan çok önemli bir tespittir.
Özellikle kadim bir tarih ve kültür şehri olan, “Türk dilinin başkenti” diye adlandırılan Karaman ilimizin yetiştirdiği ama sağlığında hiçbir değer verilmeyip ancak öldükten sonra kıymete bindiği münevver, bilim adamı, şair, edib, tarihçi gibi değerlerimizi hatırladığımız zaman, insanımızın takdir, kadirşinaslık, ahde vefa ve hak bilirliği konusunda ne yazık ki çok ama çok alt sıralarda yer aldığını söylemeden geçemeyeceğim.
Çok yakında kaybettiğimiz memleketimizin yetiştirdiği büyük şairlerden birisi olan merhum Mehmet Zeki Akdağ sağlığında değerini bilemediğimiz hemşerilerimizden birisidir.
Halk edebiyatı form ve motiflerini şiirlerinde ustalıkla kullanan Mehmet Zeki Akdağ,28 Haziran 1929 yılında Karaman’ın Ermenek ilçesi Sarıveliler kasabasında doğdu. Uzun yıllar Milliyet, Akşam, Güneş, Yeni İstanbul, hergün, Ortadoğu gibi bir çok ulusal gazetelerde muhabir, haber müdürü, genel yayın müdürü gibi görevlerde bulundu. İLESAM İstanbul temsilciliği, yönetim kurulu üyeliği, Türk Dünyası yazarlar ve sanatkârlar vakfı kurucu üyeliklerinde bulundu. Milliyetçi ve muhafazakâr dergilerde şiirler ve makaleler yazdı. Pek çok şiirler Türk sanat musikisinin değişik makamlarında şarkı olarak bestelendi.
En son tanışmamız İstanbul’da Heybeliada’da yine yeterince değerini bilmediğimiz büyük şairlerimizden merhum Bekir Sıtkı Erdoğan’ın yanında olmuştu. Uzun uzun şiirden, edebiyattan, kültürden bahsedip sıra Karaman’a gelince hüzün dolu bir bakıştan sonra “yürek yaram karaman” diyerek ölünce Ermenek’e defnedilmek istediğini vasiyet etmişti.
Öyle de oldu. Değerli şairimiz 29 Ağustos 2018 tarihinde İstanbul’da vefat ettikten sonra cenazesi Ermenek’de defnedildi. Allah rahmet eylesin, makamı cennet olsun.
Tıpkı Prof. Ferid KAM’ gibi Mehmed Zeki Akdağ ‘da:
“Sanatçıya değerin,verin ölmeden önce
Sevgilerden seccade,serin ölmeden önce” diyordu Vefa anıtları isimli şiirinde
Merhum Mehmed Zeki Akdağ, hiç kuşkusuz milli edebiyatımızın ve Anadolu temalı şiirimizin günümüzdeki ender temsilcilerinden birisiydi. “ Düş kırıkları” isimli şiirindeki bu milli ve manevi tema bariz şekilde kendisini gösteriyor.
“Anamın dilinden öz türküleri
Kentlere kaçırıp yozlaştırdılar
Nurlarda yatasın Osman Pehlivan
O erkek sesini kızlaştırdılar
Sen ey Pir Sultan’ım, sen ey YUNUS’um
Sen ey göğe açık gönül fanus’um
Sen ulu Mevlana’m gönlümle usum
Bizi bir kat daha birleştirdiler
Karacaoğlan gönül göze ışıksın
Sen çağlara dur diyen bir aşıksın
Ezgilerin büyüdüğü beşiksin
Bilmeden hep seni özleştirdiler”.
Demem o ki, Karaman’ımızın yetiştirmiş olduğu değerlerimize, şairlerimize, edebiyatçılarımıza, ilim adamlarımıza, sanatçılarımıza, gereken değeri ölmeden önce verelim. Bir tutam tuz ekeceksek eğer aşlarına ölmeden önce atalım. Öldükten sonra başlarına türbe dikmenin, mezar taşlarına övgüler dizmenin hiçbir anlamı olmayacaktır. “Öz yurdunda garip, öz vatanında parya” olarak nisyana terk etmeyelim. Günümüz şairlerinden ve yazarlarından bir Mustafa Turani’yi , bir Hikmet Elitaş’ı, bir Hasan Özünal’ı, bir Osman Nuri Koçak’ı , bir kemal Kabasakal ve daha isimlerini sayamadığım yüzlerce değerimizi sağlığında sevelim, sağlığında değer verelim.