17 AĞUSTOS FELAKETİNİN ÜZERİNDEN GEÇEN 15 YIL MUSTAFA ÇOLAKOĞLU T.M.M.O.B İNŞAAT MÜHENDİSLERİ KARAMAN ODA BAŞKANI ASRIN FELAKETİ MARMARA DEPREMİ 17 Ağustos 1999 gece saat 3.02 de Ülkemizin Marmara Bölgesinde gecenin karanlığında oluşan, Rihter ölçeğine göre 7,5 şiddetindeki deprem Gölçük Merkezli olmak üzere tüm Marmara bölgesinin yanı sıra Ankara İzmir de dahi hissedilmişti. Bu deprem 60.000 e yakın can aldı. Asıl depremin şiddetinin Amerikan kaynaklarına göre 9.6 şiddetinde olduğu açıklanmıştır. Bu depremde 16 milyon insan etkilendi. Tüm Türkiye gerek kamu gerekse özel kuruluşlar seferber olarak, askerler, polisler, gençler herkes bölgedeki canları kurtarmak için mücadele etmiştir. 1999 Marmara depreminde 285 bin konut, 42 bin işyeri hasar görmüş,133 bin bina çökerek 600 bin insan evsiz kalmıştır. Çıkarılan afet riski altındaki alanların, dönüşüm yasası deprem yasası için bir poligon başlangıç noktası olmuştur. Bakanlar kurulu ile çıkarılan Kentsel Dönüşüm Yasası ile afetin yaşandığı Marmara bölgesinde dönüşümlere hız verilmekte bakanlık tarafından 115 bin konutun risk analizi yapılarak 23 yapı riskli yapı sınıfına alınmıştır. Ve bunlar yıkılmıştır. Bu bölge depreminden sonra 41.400 konut yaptırılmıştır. Ayrıca 43.400 adet de prefabrik konut inşa edilmiştir. Kentsel Dönüşüm yasası ile Türkiye de bulunan 6.7 milyon çürük yapının yenilenerek modern konutlara sahip olunması için yasa dahi çıkarılmıştır. İnşaat sektörü çok yüksek bir istihdam potansiyeline sahiptir. İnşaat sektörünün uluslararası düzeye ulaşabilmesi için, üniversitelere büyük görevler düşmektedir. Son yıllarda özel üniversitelerdeki inşaat fakülteleri eğitimi kaliteyi giderek yükselmiştir. İnşaat ve mimarlık fakültelerinin şantiye pratiği ve arazi uygulamalı staj tekniği eğitime adapte etmeleri yeni nesil genç mühendis ve mimarların büyük başarılara imza atacakları kuşkusuzdur. Bir binanın depreme dayanıklı olması için 3 ana kriter vardır; 1-İnşaat yapılacak zemin etüdünün zemin deneyleriyle doğru olarak belirlenerek statik projenin parametrelerine ve tasarım kriterlerine göre Betonarme ve çelik –prefabrik hesabı yapılmalıdır, 2- Yapı ruhsatı ve yapının inşasında sorumlulukları yeniden yapılandıran yapı denetim kuruluşlarının devreye girmesiyle teknik personel istihdamı ve kaliteli ekipman kullanılmalıdır. 3- inşaat yapılırken kullanılan malzemenin gerekli standart ve şartlarda olması hazır beton inşaat demiri yapısal çelik profiller üretiminden yerinde montaja kadar gerekli kontrolleri yapılmalıdır. Yani özetle; zemin etüt raporları çok düzgün hazırlanmalı, foroe kazık vb. gerektiğinde uygulamaları yapılmalı statik projeler yüksek deprem riskine göre hesaplanmalı ve kullanılacak malzemeler yüksek standartta olmalı, beton sınıfı iyi seçilmeli uygun şartlarda beton dökülmeli, uygun zamanlarda kalıplar sökülmeli kaba inşaatta kalıp demir bağlantıları çok iyi kontrol edilmelidir. İnsanların can güvenliği söz konusu olunca; hiçbir riskin boyutu parayla ölçülemez, bu nedenle 1999 depreminde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet kalanlara da sabır selamet diliyorum saygılarımla…