İmtizac olmayana iltica olmaz
Mahmut Toptaş
Osmanoğullarının sürgünü esnasında bir kısmı batıya gitmeyi tercih ederken bir kısmı halkı Müslüman olan ülkelere gitmeyi tercih ederler.
Batıya gidenlerin dış görüntülerinden ve basına akseden davranış ve röportajlarından anladığım kadarıyla bozulmalar olmuş.
Halkı Müslüman ülkelere sığınanlar ise Müslüman'ca kalmayı ve Müslüman'ca yaşamayı torunlarıyla beraber sürdürüyorlar.
Halkı Müslüman ülkelere sığınanlardan bazılarıyla bazı evlerde görüşmek mümkün olduğu halde Batıya gidenlerle hiçbir yerde yollarımız kesişmedi.
Onları sürgüne gönderenler de Müslüman olduklarından İngilizler gibi onların canlarına kıymadılar.
Hindistan, 1859'da İngilizler tarafından işgal edildiğinde Babür şahın soyundan olan on binlerce Müslüman beşikte olanlar da dahil hepsini öldürmüşler.
Dünyanın herhangi bir yerinde Babür şahın soyundan diye bilinen bir tek insana rastlanmamış.
Hindistan'a gittiğimde bir gazeteci: "Yeni Delhi'de birkaç aile yaşadığını, nüfusa kayıt yaptırmadıklarını, okullara gitmediklerini ve kendilerini gizlemek için bu yolu seçtiklerini, çok fakir bir hayat yaşadıklarını duydum ama çok aramama rağmen bulamadım" demişti.
Fatih'in oğlu Cem, Karaman'a sığındığında Karaman oğlu Kasım beğ ile Şehzade Cem sultan, Bolkar dağlarının tepesinde Umran yaylasında iki yıl kalırlar. İkisi de Osmanlı'ya yenik düşmüşler. Onaltıncı yüz yıl tarihçilerinden Karamanname veya Karaman şehnamesi isimli eserin müellifi Şikari, iki mağlup sultanın konuşmasını akıcı bir dille nakleder.
Cem sultanın yanında Frenk Ali beğ denilen bir Kethüdası var.
Cem sultan: "Ey Karamanoğlu, benim kethüdam Rodos'tan gelmedir. Frenk oğludur. Bana derki:
Gel, beni Rodosa gönder. Rodos beği ile müşavere edeyim. Bizi Rumeli'ne geçirsin Frenkten yardım alalım. Biz Rumeli'nden, sen bu taraftan yürüyelim aradan Bâyezidi kaldıralım"
Karamanoğlu cevap verir:
Biz, kâfir ile imtizac edemeyiz (kaynaşamayız) Gel sen sözümü tut, seni Mısıra sultan yapayım. Halep beği ile müşaverem vardır.
Cem cevap verir: Kâfir taifesinin ahdi( sözü) dürüsttür, Arap taifesinin değildir.
Karamanoğlu: Ey Cem, gel, bir alay dinsiz kâfirin arasına varma. Bolkar dağında ölünceye kadar kal. Süleyman'ın cinleri bile Bolkar dağına çıkamazlar. Gel vazgeç" dedi.
Cem sultan, Rodos beğinin gönderdiği gemiye bindi Rodos'a geldiler, merasimle karşıladılar, sonra melunlar sözlerinden döndüler ve Cem'i hapsettiler, başlarına çok felaketler geldi... (Bak Şikâri, Karamanname, baskı 2005, Karaman Valiliği ve Karaman Belediye Başkanlığı yayını, varak 166b-167b, çeviri yazı sayfa 243)
Cem'in torunlarının Hıristiyan olduğunu herkes biliyor.
İmtizac edemeyeceğimiz insanlara iltica da etmeyelim.
Şam'da Beşşar'a sığınan Filistinli Mültecilerin liderlerinin öldürülmesi için İsrailli ajanlara göz yumulduğu ve bir kaçının öldürüldüğü gazete haberlerinde yayınlandı.
Birleşmiş Milletlerde iki devlet hariç hepsi Şam yönetimine karşı olmalarına rağmen bir yılı geçti hâlâ kanı durdurma tarafına gitmediler.
Bu arada Mücahit Müslümanların evlerinde çocuklarıyla imhasını sağlıyorlar.
Beşşar gittikten sonra Mücahitlerin eline devlet geçmesin diye Mücahit bırakmama konusunda anlaştılar.
Cenevre'de varılan anlaşmada da bu niyetin izlerini görmek mümkün.