ÜSTAD NECİP FAZIL KISAKÜREK İLE BİR ANIM
HASAN BARAN
Benim ilk şiir kitabım 17 yaşındaydım Atilla İlhan sayesinde yayınlandı.
Nur içinde yatsın Atilla İlhan’ın bende çok emeği vardır.
Babam Muammer Baran Necip Fazıl’ın şiirlerini çok sever ve hepsini ezbere bilir özellikle de “SAKARYA TÜRKÜSÜ” şiirini çok da güzel söylerdi. Bunu ben anlatırdım hep Atilla İlhan’a, bir gün “Büyükada’ya, Necip Fazıl’ı ziyarete gideceğim Hasan Baran gel seni de götüreyim, hastaymış Necip Fazıl, genç şairleri sever, şiir kitabını da imzalar verirsin, sevinir,” diyerek beni havalara uçurdu.
İyi ki gitmişiz, bir yıl sonra da Necip Fazıl vefat etti.
Temmuz ayıydı, ada vapuruna binip Büyükada’ya geldik. Adanın İskeleden yukarı doğru baktığınızda küçük bir saat kulesi görürsünüz. Adada araç yasak olduğu için, o saat kulesinin yanında bir sürü fayton bekliyordu, insanları gidecekleri yere götürmek için. Hemen oradan bir faytona bindik, Atilla İlhan, Faytoncuya, Necip Fazıl’ın evini bilip bilmediğini sordu. Faytoncu. Üstadın evini bilmeyen mi var diyerek gülümsedi ve bize üstad’la ilgili bir anısını anlattı. Üstad birkaç kez bu faytoncunun faytonuna binmiş, evine getirmiş götürmüş, her defasında da verdiği kâğıt paranın üstünü uzatıp, “üstadım buyurun, paranızın üstünü” dedikçe, elinin tersiyle itmiş, “üstad’lar para almaz” demiş.
Bir gün aynı faytoncunun faytonuna binmiş Necip Fazıl, “Beni önce meydanda bir kırtasiyeciye ulaştır, oradan da Yüce Tepe'ye götür, Ada'yı, diğer adaları ve İstanbul'u yukarıdan görme imkânım olsun, üç saat sonra gel al beni,” demiş. Faytoncu 3 saat sonra gelmiş, üstad elinde bir defter bir kalem şiir yazıyormuş. Faytoncuya “Erken geldin, git otur şurada biraz da sen seyret bu manzarayı” demiş, yazmasını bitirmiş, “hadi gidelim” demiş. Faytoncu, Üstadı evine getirmiş. Necip Fazıl inmiş para vermeden. Faytoncu “Üstadım, para vermeyi unuttunuz” demiş. Necip Fazıl da “Üstad’lar para vermez” demiş. O an anladım ki, dedi, faytoncu, “tepeye giderken meydanda inip kırtasiyeciden defter kalem almıştı, o kırtasiyeciden “üstad’lar para almaz” diyerek verdiği kâğıt paranın üstünü ısrarla almadı.” Faytoncu sonra sormuş o kırtasiyeciye gerçekten de küçük bir defter bir kalem aldıktan sonra üç kuruşluk şeyler için, en yüksek kâğıt parayı uzatıp üstünü, “Üstad’lar para almaz” diyerek geri çevirmiş.
Ne zaman babam Muammer Baran’dan, Necip Fazıl’ın şiirlerini özellikle de “SAKARYA TÜRKÜSÜ” şiirini dinlesem aklıma hep o Faytoncunun anlattıkları ve şiir kitabımı imzalayıp verdiğimde Üstad Necip Fazıl’ın, gözleri buğulanarak bana sarılıp, alnımdan öpmesi gelir.
Necip Fazıl’lar, Atilla İlhan’lar… Bunlar çok büyük şairler ve insanlardı nur içinde yatsınlar…