7Şahısların ve ülkelerin ekonomik sıkıntıları er geç aşılır.
Biz yaştakiler ülke ekonımisinin iki üç defa nüyük krize girdiğine şahit olduk.1960 larda Devalüasyonu ilk kez duymaya başladık.
78 -80 lerde kuyrukların ardından 24 0cak kararlarını gördük.
95'de paramız gene büyük bir değer kaybına uğradı.
2001'deki büyük krizide gördük. Bugünlerde ne kadar kamufle edilsede ekonomik sıkıntı yokluk, işsizik büyük gibi....
Etrafımızda ticaretle uğraşanlarda iniş çıkışlar oluyor.
Neticede ekonomiye bir şekilde çıkış yolu bulunuyor çarklar döndürülüyor.
Yalnız toplumlardaki kültür yozlaşması Ahlaki çöküntü, örf adetlerin bozulması, aile yapısının çökmesi gibi değerler kolay kolay tamir edilemiyor.
Bunlar geçmişten geleceğe uzanan değerler yolunun halkalarıdır.
Koparmamak gerek.
Bunların okulu yok, farkında olmadan öğrenilen yaşanan değerlerdir.
Maalesef bu konularda durum içaçıcı görülmüyor.
Boşanmaların artması evlilik dışı yaşamalar, evli iken başka birine kaçmalar, küçük yaşta evlilikler, çocukların gençlerin daha iyi yaşantı amacıyla evden kaçmaları ve daha niceleri...
Her şey kanunla hallolmuyor, örflerimizi, adetlerimizi, ahlaki değerlerimizi ayakta tutamazsak maalesef freni patlamış arabaya benzeriz..
Kontrol ve otokontrol yok olur.
Aileler kendi içinde bu konularda bir çaba içinde ama özellikle düşük gelir gruplarındaki aileler büyük sıkıntı yaşıyor.
Tvl'ere basına yansıyan haberlerden izlemimlerimiz böyle.
Dini öğretim ağırlıklı okulların çoğalması, büyük ve çokca cami yapılması da malesef yeterince katkı sağlamadı gibi.
Ne yapmak lazım..!
Devletin ne gibi önlemler alması gerek, bunların araştırılması gerek..
Tabi benim uzmanlık alanım olan bir mevzu değil ama emekli bir eğitimci ve sade bir vatandaş olarak gözlemlerim.
Yanılıyorda olabilirim.
Hatta evhamda olabilir.
Durum vaziyet için herşey dört dörtlük diyenlerde olabilir!
Bu birazda kişisel görüş meselesi olabilir mi!.
Geçmi kalıyoruz bilmem!
Sevgiyle kalın
Biz yaştakiler ülke ekonımisinin iki üç defa nüyük krize girdiğine şahit olduk.1960 larda Devalüasyonu ilk kez duymaya başladık.
78 -80 lerde kuyrukların ardından 24 0cak kararlarını gördük.
95'de paramız gene büyük bir değer kaybına uğradı.
2001'deki büyük krizide gördük. Bugünlerde ne kadar kamufle edilsede ekonomik sıkıntı yokluk, işsizik büyük gibi....
Etrafımızda ticaretle uğraşanlarda iniş çıkışlar oluyor.
Neticede ekonomiye bir şekilde çıkış yolu bulunuyor çarklar döndürülüyor.
Yalnız toplumlardaki kültür yozlaşması Ahlaki çöküntü, örf adetlerin bozulması, aile yapısının çökmesi gibi değerler kolay kolay tamir edilemiyor.
Bunlar geçmişten geleceğe uzanan değerler yolunun halkalarıdır.
Koparmamak gerek.
Bunların okulu yok, farkında olmadan öğrenilen yaşanan değerlerdir.
Maalesef bu konularda durum içaçıcı görülmüyor.
Boşanmaların artması evlilik dışı yaşamalar, evli iken başka birine kaçmalar, küçük yaşta evlilikler, çocukların gençlerin daha iyi yaşantı amacıyla evden kaçmaları ve daha niceleri...
Her şey kanunla hallolmuyor, örflerimizi, adetlerimizi, ahlaki değerlerimizi ayakta tutamazsak maalesef freni patlamış arabaya benzeriz..
Kontrol ve otokontrol yok olur.
Aileler kendi içinde bu konularda bir çaba içinde ama özellikle düşük gelir gruplarındaki aileler büyük sıkıntı yaşıyor.
Tvl'ere basına yansıyan haberlerden izlemimlerimiz böyle.
Dini öğretim ağırlıklı okulların çoğalması, büyük ve çokca cami yapılması da malesef yeterince katkı sağlamadı gibi.
Ne yapmak lazım..!
Devletin ne gibi önlemler alması gerek, bunların araştırılması gerek..
Tabi benim uzmanlık alanım olan bir mevzu değil ama emekli bir eğitimci ve sade bir vatandaş olarak gözlemlerim.
Yanılıyorda olabilirim.
Hatta evhamda olabilir.
Durum vaziyet için herşey dört dörtlük diyenlerde olabilir!
Bu birazda kişisel görüş meselesi olabilir mi!.
Geçmi kalıyoruz bilmem!
Sevgiyle kalın