Dünya işte, ilk aklım erdiği yıllar kalabalık bir aileydik.
Ebem Anam-babam Abilerim, yengelerim yeğenlerim....
Derken Abilerim ayrı hanelerde herkes kendine göre bir dünya kurdu..
Arkadan bende bir yuva kurdum ayrıldım baba ocağından..
Geriye kaldı iki kişi ANAMLA BABAM..
Bizde iki iken Allah dört evlat verdi olduk Altı kişilik bir aile..Toplama işlemi çok sürmedi başladık çıkarmaya...
Önce kızımı başgöz ettik arkasından büyük oğlumu..
Az bir ara verdik diğer iki oğlumda yuvalarını kurdular..
Biz çıkarırken onlar toplama işlemine daldılar.
Kaldık edi ile büdü..
Şimdi kendilerine evlat bize torunlar hediye ettiler..
Torun dedim de..
İnsanların hepsimi öyle ben mi öyleydim sevdik sevmeyede torunlar gibi sevemedik kendi çocuklarımızı.
Üzerimizdeki sorumluluk veya iş
telaşımıdır nedir bilmem...
Ama şimdi torunlardaki o tad o sevgi bambaşka...
Emsallerimin hepside öyle diyor..
Demek ki bu Allahın bir hikmeti..
Dünya böyle işte her yaşın kendine göre bir düzeni oluyor..
Yolun sonunda bir çok şey değişiyor hayatımızda, başta sağlık sorunları çocuklarından uzakta kalma, Allah kimseye vermesin birde elden ayaktan düşersen..
İşte bu inişli çıkışlı sevinçli üzüntülü, varlıklı yokluklu çoklu azlı serüven birgün biter..
Herkesin kendine göre büyük bir dünyası olur kimse kimsenin iç halini ve o büyük dünyasını bilmez..
Biz buz dağının bu yüzünü görürüz..
Herkes birbirine saygı duymalı bu fani hayatta..
Gayret hoş bir seda için olmalı.
Sonuçta herkes kendi hayatını yaşıyor.
Allahım hepimize hayırlı ömürler nasip etsin.
İnşallah arkamızdan "iyi insandı densin." Bütün mesele bu...
Hepinize sağlıklı bir ömür dilerim.