Çoban Ateşi/ Y.Küçükcicibıyık KİTAP KOKUSU VE HATUNİYE MEDRESESİ Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan dün bir basın toplantısı düzenleyerek Karaman’ın sosyal, sanatsal ve kültürel anlamda yapılacak yatırım ve hizmetleri konusunda açıklamalarda bulundu. Toplantının sonlarına doğru öyle bir şey söyledi ki, kalbim gülümsedi. Beklide Karaman’a en çok yakışacak olan şey bu proje olacak. Hatuniye Medresesine itibarını yeniden teslim etmeye hazırlanan Başkan Çalışkan ilk etapta medreseye sahaf kültürünü yeniden kazandıracaklarını söyledi. Burnumda kitap kokusu heyecan ve mutluluk duydum. Eminim, bu yazıyı okuyan pek çok kişi benimle aynı duyguları paylaşıyordur. Çünkü önce biz değişmeliyiz ve kendimizden başlamalıyız. Dün ki açıklamaları sırasında Başkan Çalışkan çok önemli bir konuya değindi aslında… Ben evde kızıma Piri Reisi soruyorum kimdir diye… Aynı soruyu hepimiz evimizde eşimize ve çocuklarımıza sonra kendimize sorarak başlamalıyız. Sizce de önemli bir adım değil mi? Çünkü bilmiyoruz, tanımıyoruz ve yaşamıyoruz. Ezberden kurtulmanın yolu bilgiden ve okumaktan geçiyorsa, sohbet akşamlarından geçiyorsa ve “bir zamanlar Karaman…” diye başlayan cümleler içimizde bir “cız” bırakıyorsa Hatuniye Medresesi önemli çok önemli bir adım olacak. Medrese ruhuna çok yakışacağına inandığım sahaf, çoğu kez gözlerimi kapattığımda Karaman’a çok yakışacağına inandığım hayalimdi dersem yalan olmaz. Şimdi hayalimi biraz paylaşayım istiyorum. İçinde sararmış ama ruhu olan kitaplar, eski kartpostallar, eski gazeteler, pullar, paralar, dergiler, eski Karaman afişleri, hatta plaklar olsa… Semaverde demlenmiş tavşankanı çay, bakır cezvede Türk Kahvesi ve lokumu, eski evraklar, koleksiyon nesneleri, bahçesinde sergiler açılsa, şiir dinletileri olsa güzel insanlar yeni dostluklar, güzel düşünenler bir arada olsa, fonda Yunus Emre şiirlerine bir neyzen nefesi eşlik etse, tarihi mekânda çarpan yüreklerimiz yeniden aydınlansa… İşte böyle ey sevgili okur, uzun zamandır kalbim böyle gülümsemedi. Bu kültüre uzak ve yabancıyız belki ama inanıyorum ki, doğru yerden başlamak için çok özel ve yerinde düşünülmüş bir proje bu… Okumayı sevmeyenler için bile bu mekânın gezilip görülmesi ve kitap kokusu, ben inanıyorum ki ayrı bir etki oluşturacaktır. Lokanta olduğu günler aklıma gelince, hala üzülüyorum açıkçası… Osmanlı Sultanı Murat Hüdavendigar’ın kızı, Karamanoğlu Aladdin Bey’in karısı Nefise Sultan tarafından 1882 yılında yaptırılan Hatuniye Medresesi, 2015 yılı Ocak ayında yeniden gezilecek, görülecek ve nefes alacak çok önemli bir mekân olacak. Başkan Çalışkan’ın da ifade ettiği gibi “İnsan nefesinin ulaşmadığı yerler yaşamaz” Hem Hatuniye Medresesi hem de bizler yeniden nefes alacağız. Yeniden araştıran, okuyan, sorgulayan ve inceleyen bir toplum olmak için Ocak ayında Hatuniye Medresesinde buluşalım. Zaman ve mekân yeni güzellikler getirecek koca bir şehre, kültür başkenti olma yolunda bence şahane bir proje, teşekkürler Ertuğrul Başkanım.