ÇOBAN ATEŞİ
BİR PAZAR SABAHI EVİME DOLAN PORTAKAL ÇİÇEĞİ KOKUSU
Portakal çiçeği kokulu Adana kocaman bir takdiri hak ederken, biraz kıskanmadım desem eksik söylemiş olurum. Sıkça gidip geldiğimiz bir şehirdir Adana ve şehir gerçekten Nisan ayında bir başka güzeldir…
Portakal, limon ve turunç çiçeğinin kokusu başka bir huzurla ve enerjiyle besler sizi… İçinizi karartan irili ufaklı ne varsa temize çekersiniz. Kokuların hayatımızdaki anlamı aslında upuzun bir yazı konusudur benim için…
Çocukluğunuzu dolduran o şahane kokular arasında burnunuzun direğini sızlatan, sizi biraz gülümseten, biraz da hüzünlendiren kokular eminim şu an sizinde aklınıza düşmekteler… İyi ya da kötü bir hatırası vardır da içinizde tarifi mümkün olmayan bir cız bırakır işte…
İşte Çukurova’nın incisi Adana, kokular ile hayatımız arasında ki bu şahane bağı keşfeden ilk şehir oldu. Yürekten kocaman bir alkışı ve takdiri bu nedenle hak ediyor. Bir Pazar sabahı, televizyonumu açtığımda Adana’da portakal bahçesinden yayın yapan bir televizyon programı ve konukları sayesinde adeta o mis gibi portakal kokusunu içimize çektik diyebilirim.
Adana 13- 14 Nisan tarihleri arasında portakal çiçeği kokusu karnavalı ile Türkiye’nin gündemine içimizi aydınlatan ve kokusuyla markalaşan bir şehir olarak nasıl da sevdirdi kendini… Portakal çiçeği kokusu öyle güzel mutluluklar vaat ediyordu ki Adana’ya Nisan ayında mutlaka gidilmeli dedirten…
İşte bir karnaval, bir festival nasıl da güzel amacına ulaşıyor. Nasıl da anlam katıyor herkesin hayatına… Bir çiçek kokusuyla yola çıkarken koca bir şehir nasıl da kenetleniyor, nasıl da inanıyor, nasıl da başarıyor… İşte bütün bunları sorgularken tatlı tatlı kıskandım Adana ve Adanalıları…
Yaklaşık bir ay sonra kutlayacağımız Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Törenleri geliyor sonra aklıma… Aklımdakileri bugün ki bana ayrılan dört çizgili köşeme sığdıramayacağım için yarına bırakıyorum.
Çünkü portakal çiçeği kokuyor bu Pazar tüm Türkiye… İnanmanın başarının yarısı olduğuna inancım bir kez daha tazeleniyor. Çarşısı pazarı karnavala dönüşen Adana Cadde ve sokaklarında dans gösterileri, yöresel etkinlikler, konserler, yarışmalar, dinletiler aklınıza ne gelirse rengiyle, sesiyle hayat buluyor… Memleketi Adana olan nice ünlü oyuncu, televizyoncu, yazar, sanatçı kendisini çağıran portakal kokusu için Adana’da hazır bulunması, gerçekten alkışı hak eden bir başarıdır. Çorba kazanını ortaya koyan kişi ve kurumları ve çorbada bizimde tuzumuz bulunsun diyen tüm gönüllüleri takdir etmemek mümkün değil…
Bir Pazar sabahı evime dolan portakal çiçeği kokusuyla nasıl mutlu oldum, nasıl beslendiğimi sizlerle paylaşmaya çalışırken, bir çiçek kokusuyla yola çıkarken bu yıl ilki ulusal düzeyde kutlanmasına rağmen yurt dışından da çok sayıda konuk ağırlayan Adana önümüzdeki yıla uluslar arası düzeyde hazırlık yapacağının sinyallerini veriyor. Çünkü portakal çiçeği kokusu karnavalı Türkiye’nin ilk karnavalı olarak tarihe de geçmiş oldu.
Bir kokuyla uyandık bu sabah, sonra hayatımızı dolduran o şahane kokular geldi aklımıza… Ne hoş bir fikir, ne hoş bir birlik meselesidir bu… Ehh… Birazcık kıskanmadım desem eksik söylemiş olurum dememim sebebi de budur ey sevgili okur…
Hadi pencerenizi açın, mevsim leylak kokuyor. Ömrünüzden eksilmesin sizi mutlu eden o en şahane kokular…