Mayıs 2021. Facebook'ta 1966 yılına ait bir resim gördüm. Çukur Su Uçtu Şelalesi.
Bu yılda, Ziraat Bankası çalışanlarından Sabahattin Tarhan ve Rıfkı Mısırlıoğlu çocuklarıyla Su Uçtu'nu ziyaret etmişler. Bu resim o gece rüyama girdi. Sabah, Çukur muhtarını aradım. Şelale'nin aynen durduğunu söyledi. Pazar sabahı Çukur’a gittim.
Su Uçtu Şelalesi’ne giderken hatırladım. Çocukluğumda bir kez gelmiştim. Dere yatağındaki çeşme gözümde canlandı. Pınardan buz gibi akan su tekneyi dolduruyor, insanlar testilerini dolduruyor, hayvanlarda teknede sulanıyordu.
Su Uçtu Şelalesi girişine vardığınızda ileriye gitmenin mümkün olmadığını gördüm. Şelale suyunu taşıyan arkın üzerine siyah büyük bir su borusu döşenmiş, güzelim dere adeta katledilmişti. Yeğenim Koca Yusuf, tırmanarak Su Uçtu’nun videosunu çekti. Göremediğim dere yatağını görmüş oldum. Artık, burayı imar etmek boynumun borcuydu.
Haftaya pazar, Bostanözü ve Çukur’dan hatırıma yardıma gelen arkadaşlarımla işe koyulduk. Giriş, en zor bölümdü. 15 metreye yakın kayalardan oluşmuş bir uçurum. Burada yol yapmak için Kaya'nın üzerine betondan temeller açarak işe başladık.
14 ay süren bir çalışmada, 100 traktör taş, 100 traktör kum, 1000 torba çimento harcadık. Çalışan adam kıtlığı, taş, kum, çimento taşıma hep insan gücüyle olması en büyük sıkıntılarımızdı. Burada arkadaşlarımızın fedakarlığı karşısında saygı, minnet ve teşekkür duygularımı ifade ediyorum. Allah razı olsun. Bu eseri birlikte gerçekleştirdik; inşallah isimlerini ölümsüzleştirmek için anıt yaptırmak boynumun borcu olsun.
Yaz sezonunda Su Uçtu’yu besleyen pınar gözünün suyunun azalması, Su Uçtu Şelalesi’nde görselliği azaltıyor. Yeni yıllarda suyu çoğaltma ve alt bölümdeki çınarın çevresini kazanma projesine yoğunlaşacağız.
Yapmanın yanında korumanın da önemli olduğunu idrak edebilsek gelecek nesillere güzel bir miras bırakabiliriz. Allah, niyetlerimize göre Salih ameller, hayırlı ömürler versin inşallah.