Konya, Ereğli Beyören Köyü, Karapınar’a giderken sağda, bozkırın ortasında. Az ötede Karacadağ etekleri.
Beyören’de iki yeşil örtü var: Biri Orman Dede’nin; diğeri de rahmetli oğlu Yahya’nın Ormanı.
1940 Beyören doğumlu Rahim Demirbaş, Maşallah devlete, millete taş çıkartıyor. Şöyle ki; Anadolu bozkırının yeşertebileceğini ortaya koyuyor.
Geçtiğimiz aylarda Ankara, Konya Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı yöneticileriyle birlikte, biz de Karaman'dan bir gurup arkadaşla Orman Dede'yi Ereğli Beyören’de ziyaret ettik.
Ziyaretimizde, 84 yaşında bir öğretmen emeklisinin toprakla mücadelesine tanık olduk.
Hocamı gayet sağlıklı, azimli, enerjik bulduk. Matematik öğretmenliği, idarecilik, dershanecilik ve ormancılık. Yüce Allah, sağlık, afiyetler verir inşallah.
Cumartesi sabahı telefonum çaldı. Baktım arayan Orman Dede. Hal, hatırdan sonra, Anıtkabir çevresine dikilen meşe palamutlarının çeşitlerinden tohum istiyor. “Ben de şu anda Anıtkabir çevresinde bulunmaktayım. İnşallah bulmaya çalışalım” dedim. Toprakla mücadelesi demek ki bitmeyecek. Ölünceye kadar sürecek.
Buradan devlete, millete sesleniyorum. Ormancılık politikamızı yeniden gözden geçirelim. Lütfen, Orman Dede' ye sahip çıkalım. Hepimiz Orman Dede olalım. Anadolu bozkırları yeşersin, yağış artsın, kuşlar ötsün, hayvanlar ormanlara kavuşsun. Ağaç yaşamak demek, ölümsüzlük demek, aile demek.
“Kıyametin kopacağını bilseniz dahi ağaç dikin.” yüce buyruğuna uyalım.