Balıkesir Necati Bey Öğretmen Okulu mezunu Necati Güngör, 1953 yılında 18 yaşında genç bir öğretmen olarak Hatay Samandağ İlkokuluna atanır.
Burada kader, Necati Güngör’ü Ali Aslan Hoca ile karşılaştırır. Ali Aslan Hoca Hataylı, Mısır El Ezher’de okumuş, İslam’ı iyi bilen, yaşayan bir öğretmen. Oğlu Mete’yi de Necati Hoca’ya teslim eder. Mete; Necati Hoca’nın talebesi olduğunu ispat eder. 1978-80 döneminde Konya Otogar Müdürlüğü, 2000' li yıllardan sonra da üst üstüne üç kez İskenderun Belediye Başkanlığı yapar. Başkanlığı sırasında özel aracını gönderir, Hocamızı ve eşi ablamızı İskenderun’da misafir eder, tekrar geldikleri yere bırakırlar.
Genç, idealist öğretmen Necati, Ali Hoca’nın ilkeleriyle yoğrulur. Hele Ali Hoca'nın “İKİ GÖZÜM” hitabı, Necati Güngör de ömür boyu unutulmaz bir iz bırakır.
Bu yıllarda beş vakit namaza başlar, namazını geçirmez. Seccadesi hep bir kenarda onu bekler. Hayati boyunca çocuklara, din derslerinde İslam’ı, namazı, sureleri öğretmeden sınıfı geçirmez. “Öğrenmezseniz Allah katında ben sorumluyum” der.
Ali Hoca'dan İslami bilgileri öğrenen genç Necati'nin pırıl pırıl dünyası yeniden pekişerek şekillenmiştir. Artık, tamamen idealizmi gerçekleştirecektir. Parola; iyi insan, aydın insandır. Cumhuriyetin yeni neslini yetiştirmek, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmaktır. Biraz daha ışık, biraz daha ışıktır.
Artık öğrencileri, onun için üzerlerine titrediği “İKİ GÖZÜM” dür.
Ömrü boyunca da bunun için çalışır. İyi insanları, vatanına, milletine yararlı, genç nesilleri yetiştirir. O, örnek kişiliğiyle; zarif, kibar, centilmen, ilkeli, şık giyinen, örnek bir eğitimcidir. Öğretmenler ve öğrenciler için rol modeldir artık.