Ramazanın Güzellikleri
Bu yıl ve bundan sonraki birkaç yıl içinde Ramazan orucu yazın tam ortasına denk geldiğinden insanlar özellikle de susuzluk konusunda biraz zorluk çekebilirler. Bir çoğumuz Ramazan orucuna belki hiç niyetlenmedik, bazılarımız cenab-ı hakkın verdiği çeşitli hastalıklardan dolayı tutamıyor olabilir, büyük bir çoğunluk ise o manevi atmosferden doyasıya faydalanmakta yani oruçlu.
Oruç İslamın beş şartından biri, tutup tutmamakta tamamen kişinin kendi elinde. Bizim burada üzerinde durmamız gereken, orucu tutanlarında, orucu yiyenlerinde nasıl örnek olduklarıdır. Oruçlu kişilerin tutmayanlara karşı takınacakları tavır çok önemlidir, onları rencide edici, kırıcı, aşağılayıcı sözlerden uzak durmalıdırlar. Aynı şekilde orucu gerek hastalık, gerekse alenen yiyenlerin (Allahın bildiğini kuldan saklamam mantığıyla) gösteriş yaparcasına yemeleri hiç hoş davranış değildir. Bunu Allah’ da sevmez kul için de zaten iyi bir davranış değildir.
Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor;
“Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi oruç size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız.” (Bakara Suresi, 183)
Oruç ibadeti İslamın beş temel şartından birisidir ve mükafatı çok fazladır. Peygamberimiz (sav) de bu ibadetin fazileti üzerinde çok fazla durmuş ve tüm detaylarıyla bu ibadetin inceliklerini ümmetine anlatmıştır.
Orucun diğer ibadetlerden en büyük farkı gösteriş için yapma ihtimalinin çok az oluşudur. Bu yüzden mümini riyaya sürükleme gibi bir tehlikesi yoktur. Ayrıca orucun kazası da yoktur. Mazereti olmayan yetişkin tüm Müslümanlara oruç farzdır. Resulullah (sav) şöyle buyuruyor:
“Kim mazeretsiz olarak Ramazan’da bir gün oruç yerse, ebediyen oruç tutsa da onu kaza etmiş olmaz.” (Tirmizi)
Resulullah Efendimiz (sav), iftarda acele eder ve yakınlarının da acele etmelerini teşvik ederdi. Sahura mutlaka kalkardı. Fakat iftarın aksine sahur yemeğini geç saatlere bırakırdı.
Oruç ile ilgili hadislerinde Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki: “Adem oğlunun her ameli katlanır. Bir iyilik yedi yüz misline kadar katlanabilir. Yalnız oruç müstesna. Çünkü onun mükafatını Allah verecektir. Oruçlu iken iki ferah vardır. Birincisi iftar zamanının sevinci, diğeri Rabbine ulaştığı zamanki sevinçtir” (Müslim)
“Ramazan ayı girdiğinde göklerin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapatılır ve şeytan zincire vurulur. Orucu boşlama, çünkü onun dengi yoktur.” (Müslim)
“Cennette bir kapı vardır ki buna “REYYAN” derler. Kıyamet gününde buradan oruçlular girecektir. Müteakiben bu kapı kapanacak başka kimse alınmayacaktır.” (Müslim)
Oruç bir kalkandır. Oruçlu kötü söz söylemesin. Oruçlu kendisi ile dalaşmak isteyene iki defa ben oruçluyum desin. Cenab-ı Hak’ka yemin ederim ki oruçlunun açlık kokusu, Allah indinde misk-i amber kokusundan daha temizdir.
Allah buyurmuştur ki: “Oruçlu kimse benim rızam için yemesini, içmesini ve cinsi münasebetlerini bırakmıştır. Oruç doğrudan doğruya benim için yapılan (riya karışmayan) bir ibadettir. Onun mükafatını doğrudan doğruya ben veririm.” (Buhari)
Farz olan Ramazan orucunu kasten bozmak büyük günahlardandır.
Nitekim Resul-i Ekrem şöyle buyuruyor: “Kim Ramazan ayında orucunu bozarsa; onun üzerine, zıhar yapan kimsenin üzerine lazım gelen şey (Kefaret) gerekir.” (Fethu’l Kadir)
Resulullah Efendimiz (sav) akşam namazını kılmadan önce iftar ederdi. Hurma veya su ile orucunu açardı. Orucunu açarken “Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, ve senin verdiğin rızıklarla orucumu açtım, oruçlarımızı kabul et. Şüphesiz sen herşeyi işitir ve bilirsin”derdi. (Ebu Davud
Bizlerde iftar öncesi sofralarımızı kuralım, başına oturalım ve cenab-ı hakka niyazda bulunalım çünkü o anda yapılacak duaları rabbimiz mutlaka kabul ederim diyor. Yakın akraba ve dostların davetlerine katılalım, sofralarımızın en güzel köşelerine fakirleri oturtmayı ihmal etmeyelim.
“ORUÇ TUTUNUZ SIHHAT BULUNUZ” Hadisi şerif