RAMAZAN-I ŞERİF -2Celal ARSLANResül-i Ekrem (s.a.v) buyuruyor;
Sakın gecelerini uykuyla geçiren, gündüzlerini ise hakkın zikrinden gafil olanlardan olma.
Bir hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: "Ramazan ayının her günü, iftar vaktinde Allah bir milyon insanı cehennem ateşinden azad eder. Cuma gecesi ve gündüzü olduğunda ise bütün Ramazan’da azad olanların sayısı kadar insan azaptan kurtulur."
Ramazan ayı geçip de bir günahı bile kalan kimselerden, istiğfar ve duadan mahrum sayılan günahkarlardan olma; zira İmam Sadık’tan (a.s.) şöyle rivayet edilmiştir: "Ramazan ayında bağışlanmayan kimse artık gelecek Ramazana kadar bağışlanmaz; Arafat çölünde bulunmaya muvaffak olup da (orada istiğfar ve tövbe eden) kimseler hariç."
Nefsini Allah’ın haram ettiği şeylere bulaşmaktan ve haram şeylerle iftar etmekten koru.
"Oruçlu olduğun zaman, kulağın, gözün, tüylerin, derin ve bütün uzuvların da (günahlara ve hatta mekruhlara karşı) oruç tutsun." Yine buyuruyor ki: "Oruçlu olduğun gün ile oruçlu olmadığın gün aynı olmasın." Bir başka hadisinde, "Oruç sadece yemek ve içmeğe karşı değildir.
Oruç tuttuğunuz vakit, dillerinizi yalandan koruyun ve gözlerinizi Allah’ın haram kıldığı şeylere kapayın.
Birbirlerinizle çekişmeyin; birbirinize haset etmeyin.
Birbirinizin aleyhine (yalan yere, hatta doğru yere) yemin etmeyin, birbirinize sövmeyin; küfürleşmeyin.
Birbirinize zulmetmekten, akılsız davranışlarda bulunmaktan ve eziyet etmekten kaçının; Allah’ın zikrinden ve namazından gaflette olmayın.
Susmayı (boş yere konuşmamayı), sabır ve doğruluğu, kötü insanlardan kaçınmayı, kendinize düstur edinin.
Batıl sözler, yalan, iftira, düşmanlık, kötü zanda bulunmak, gıybet, söz taşımak gibi (kötü sıfatlardan) kaçının..
Sükûnet, vakâr, (Allah’a karşı) huşuyu elden bırakmayın ve Allah karşısında, efendisinden korktuğu halde onun şefkatine ümit bağlayan ve ona karşı kendisini zelil ve hakir gören köleler gibi olun.
Ey oruçlu olan; kalbini ayıplardan, batinin habasetten, cismin kir ve pislikten temizlensin. Allah’tan gayri her şeyden beri olup, velayeti Allah’a halis kılmaya çalış ve Allah’ın nehyettiği şeylerden, gizlide ve aşikarda oruçlu ol (onlardan kaçın). Gizli ve aşikarda Allah’tan korkup oruç günlerinde kendi nefsini Ona (Allah’a) hediye et.
Kalbini tamamıyla ona ayır ve nefsini Allah’ın emir ve nehiylerini yerine getirmeye ada. Bütün bu zikrettiklerimden hangisini eksik edersen, orucunda da o kadar eksiklik meydana getirmiş olursun.
Babam (a.s) şöyle söylemiştir: "Resulullah (s.a.v) oruçlu bir kadının, cariyesine küfür ettiğini görünce, bir miktar yemek isteyerek kadına, "Hadi ye!" buyurdu; kadın: "Ben oruçluyum ya Resulullah"! deyince Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Cariyene küfür ettiğin halde nasıl oruçlu olabilirsin? Oruç sadece yemek ve içmeye karşı değildir.
Allah orucu aslında yemek ve içmek dışında olan fiili ve sözlü kötülüklerden uzak durmak için engelleyici bir vesile olsun diye emretmiştir. Evet ne azdır oruç tutanlar; ne çoktur aç kalanlar."
Hz. Ali (a.s) da şöyle buyurmuştur: "Nice oruç tutanlar var ki orucundan, susuzluktan başka bir şey nasip alamaz ve nice gece ibadete duranlar var ki yorgunluktan başka bir nasibi olamaz. Ne güzeldir akıllıların uykusu ve oruç tutmaları! (olanların uykusu ahmakların orucu ve gece ibadetlerinden daha hayırlıdır.)
Resulullah (s.a.v) Cabir b. Abdullah’a şöyle buyurmuştur: "Ey Cabir, işte bu Ramazan ayıdır; kim bu ayın gündüzünü oruç tutup, gecesinin bir miktarını ibadetle geçirir, karnını ve fercini haramdan korur ve diline hâkim olursa (onu haram ve boş şeylerden korursa) Ramazandan çıktığı gibi günahlarından da çıkar."
Yüce Rabbim kendisine inanan bütün Müslüman kullarını cenneti ve cemaliyle mükafatlandırsın.