“ONE MİNUTE” EY ÇİN
Celal ARSLAN
Evvela Doğu Türkistan davası uğrunda hakkın rahmetine kavuşan tüm şehitlerimize ve efsane liderimiz İsa Yusuf ALPTEKİN’e Allahtan rahmetler dileyerek onun bir sözüyle yazıma başlamak istiyorum
“Gönül arzu eder ki, Türkistan meselesinin halledilmesi davasında öncülük şerefi, Türkiye’nin hakkı olsun”
Kendisini ve oğulları olan Erkin ALPTEKİN, Arslan ALPTEKİN’i Hollanda’da misafir etme şerefine nail olduğum, birinci ağızdan Doğu Türkistan meselelerini dinlediğim o büyük insanlara buradan selam olsun.
Başbakanımız, kalabalık bir heyetle geçen hafta Çin’e bir çıkarma yaptı.
Hemen aklıma Doğu Türkistan geldi.
Nede güzel olur, ne iyi etmişlerde bu geziyi hazırlamışlar dedim.
Hele birde oralarda Başbakanımızın kabadayılığı tutar da;
Şanghay’da, Urumçi’de, Pekin’de Gazetecilerin karşısına geçer;
Ey Çin yöneticileri “ One minute” !!!
Nedir bu insanların sizlerden yıllardır çektikleri zulüm ve işkence?” deyiverirse diye aklımdan geçmedi değil.
O heyecanla Başbakanımız ve heyetinin gezisini dikkatle takip etmeye başladım.
Gidişinden dönüşüne kadar geçen süre zarfında bir açıklama yapmasını bekledim durdum.
Özellikle oraları iyi bilmesi gereken diş işleri bakanımız, Ahmet DAVUTOĞLU da bu gezide yanlarındaydı.
Kimler yoktu ki gezide: tam beş bakanımız vardı, Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM, Enerji Bakanı Taner YILDIZ, Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN, Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY, Başbakan Yardımcısı Bekir BOZDAĞ ve bir Boing 747 dolusu gazeteci, işadamı…
27 Yıl aradan sonra bir Türk başbakanı, heyetiyle birlikte Çin’e resmi ziyarette bulunuyordu. İlk durak Urumçi, yani Doğu Türkistan'ın başkenti oldu. Malum, Göktürk’lerden bu yana pek çok Türk devletlerinin vatanı olmuş bu bölge, Doğu Türkistan Uygur Türklerinin vatanı olarak bilinir. Uygurların dışında Kazak ve Kırgız Türklerinin de yaşadığı bölge aynı zamanda Çin'in en önemli yeraltı zenginliklerine sahiptir, Bu bölgeye, Çin, Doğu Türkistan yerine Sincan adını özellikle kullanmakta.
Çin gezisi, ekonomik ve stratejik öneminin yanı sıra, Irak’ta Suriye’de Filistin’de gerçekleşen olaylara sessiz kalmayan, insan haklarına hassasiyetiyle tanınan Başbakanımızın ağzından Doğu Türkistan sorunu ve bölgede yaşanan insanlık dışı olaylara tepki göstermesi ve dünyanın yaşanan olaylara sessiz ilgisiz ve tepkisiz kalmaması açısından da önemliydi. Türk Başbakanının bir sözü, bir iması dünyanın dikkatini bu zulme çevirmesine sebep olabilirdi.
Olmadı, olamadı.
Ne oldu da dışişleri bakanımız gezisini yarıda kesti ve yurda döndü.
Ne için?
Daha dün sıfır sorunlu komşumuz dediğimiz Suriye meselesi için mi?
Başbakanımız Sayın Recep Tayyib ERDOĞAN’ın tâ Pekin’den ilk açıklaması Suriye hakkında oldu. “Bizi son hamleye zorlamasınlar, derdimiz akan kanın durması, kaçan insanları bile vuruyor bunlar!” diyerek Beşşar ESAD’a yüklendi.
Aman Allah’ım! Biz nasıl bir açıklama beklerdik, neler duyduk? Kulaklarımıza inanamadık. Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı. Komşumuz Suriye yönetimine bu sözlerle saldırdı.
Sayın Başbakan açıklama yaptığı yerin Çin olduğunu bir an unutmuş muydu acaba, sanki Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine asırlardır zulüm yapan ülke topraklarında değil gibiydi.
Hani kendin hep derdin ya; Biz zalimin karşısında, mazlumun yanındayız, buyur şimdi zalimlerle de, mazlumlarla da yan yanasın.
Hadi şimdi Çin devlet başkanı HU Jintao ile berabersin.
O yüreklerimize su serpecek açıklamayı yap gayri Başbakanım!
Zalimlere inat bir “one minute!” de onlara oralardan. Fakat bizim ve soydaşlarımızın tüm beklentileri boşa çıktı. Doğu Türkistan’da insanlık dışı olaylar, sessiz kalındıkça devam edecek. Tuna’dan Altaylara at koşturmuş ecdadın şehitleri, evlatları düştüğü bu zor durum karşısında makamlarında hep rahatsız olacaklardır.
Maalesef Ata uçağı yurda döndü
Kusura bakmayın.