“DİL YOKSA VATAN OLMAZ”
Celal Arslan
Türkçe düşmanlarının oy uğruna gün geçtikçe yönleri değişmekte.
Her gün ya Sayın Başbakanımız Erdoğan’ın, yada İmralı canisinin yeni müjdeleri ile uyanıyoruz!
Eğer ki cemaatin içinde Kürtler ekseriyette ise, vaazlar Kürtçe verilecekmiş.
Bu yıllardır, Doğu ve Güneydoğu’da verilen Türkçe vaazın sonu anlamına gelir.
Bu gidiş de kısa bir süre sonra;
“Kürtlerin gittiği camiler” ve “Türklerin gittiği camiler” olarak ayrılır.
Orta Doğuda yapılan camilere saldırılar, topluca toptan Müslüman ölümleri birilerinin istediği şekle gelir.
Kürt ve Türk’ü bir arada tutan İslâm, böylece siyasilerin eliyle camilerden başlayarak “birleştirme” değil “ayrıştırma” vesilesi haline geliverir.
Bu da Türklerle, Kürtleri kaynaştıran İslâm’dan nefret eden ve kendilerine sırf bu yüzden Yezidiliği din olarak seçen PKK’nın ekmeğine yağ olur.
Nitekim bu kararı en çok alkışlayanlar da PKK ‘dan başkası olmaz.
Halbuki Peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde;
“AYRILIKTA AZAP, BİRLİKTE RAHMET VARDIR” buyuruyor.
BDP eş başkanı zaten bangır bangır bağırıyor,
Devlet Ankara’dan camilerde okunan hutbeleri kendi hazırlıyor.
Bu Allahın dini değil devletin dayattığı dindir diyor.
Camilerde okunan TÜRK’çe hutbelere karşıyız.
Şimdi hükümette karşı.
Şu sıralar Öcalan baş aktör.
O ne derse o oluyor.
Ne isterse veriliyor, itiraz eden yok.
Vatandaş Türkçe bilmiyorsa ne yapsın, cumaya mı, camiye mi gitmesin diyenleriniz olabilir.
Peki; asırlardır bu milletin evlatları aynı camilere gitmediler mi?
Bu toplum yeni mi Müslüman oldu da hutbeler tartışılır oldu.
Burada biz işin “devlet eliyle genele temsil edilmesi” tehlikesine dikkat çekmek istiyoruz.
Türkçeyi Türkiye’nin bir bölgesinden çıkarmak,
Eğitim dili olmaktan çıkarmak,
Camilerden çıkarmak,
Mahkemelerden çıkarmak,
Bütün resmî kurumlardan çıkarmak “vatanseverlik” olarak takdim edilir ve kabul görür hale geldi.
“Üst kimlik” yok “paralel kimlikler” var. Çünkü “paralel devlet(ler)” hedefleniyor.
“DİL YOKSA VATAN OLMAZ”.
Bunun böyle olduğunu PKK biliyor ve ısrarla “eğitim dili dâhil, her yerde Kürtçe” diyor başka bir şey demiyor da;
Biz ne diyoruz acaba?