ARABAŞI (Araaşı) ÇORBASI
Gurbetten Sılaya
Celal Arslan
Arabaşı çorbası geleneksel iç anadolu bölgesine ait, yöresel bir çorba türüdür. Genel bir mutfak kültürü ihtiva ettiği için çok önemli bir yere sahiptir. Atalarımız bu arabaşı çorbasını, yıllar boyu hep yapagelmişler, bir çok yönüyle baktığımızda iyi de etmişler ellerinize sağlık diyorum.
Milletleri millet yapan ona bağlı olan tebası, halkıdır. O halk ne kadar zengin kültür yapısına sahipse, milletinede o derece zenginlik katar. Bizim yemeklerimizinde, gerek yapımı, pişirilişi, lezzeti, gerek sunumu ve yenilmesi bakımından dünya mutfakları arasında başlıca bir kültür teşkil eder.
Arabaşı bir yörenin, bir bölgenin kültür zenginliğidir, o yöreyle,o bölgeyle akla gelir. Her zaman içilmez, her mevsimde yapılmaz, yapılırsada tadı olmaz. Arabaşı çorbası başta Karaman’ımız olmak üzere;Konya,Yozgat,Kayseri,Amasya,Emirdağ,Bor,Gülnar gibi bazı yörelerde bu çorbayı çok fazla değişiklikler arz etmesede yapagelmişlerdir. Bazı yörelerimiz hamurunu değisik şekillerde yaparak ve de sinilerde, tepsilerde baklava dilimi şeklinde keserek sofralarında misafirlerine ikram etmektedirler. Kalabalık davetlerde içildigi görülür, yalnız da içilsede pek tad vermez.
Genellikle köylerde, kasabalarda eskiden kışın karların yağmasıyla ava giden avcılara çokça espiri şeklinde olsa takılınırdı. Hadi bir tavşan, keklik vurun gelinde bir arabasi çorbası çekip içelim gibi latifelerle av etiyle arabasinin dahada lezzetli olduğu herkesçe bilinir. Av etiyle yapılan çorbanın taşından avın vücudunda kalan şaşmalar çıkabileceğinden dişlere dikkat etmek durumu da hasıl olur.
Özellikle kışın karın yağması, havaların soğuması ile ortaya çıkan bu çorbanın hamurunun iyi donması için poyraz esen yelin bile göz önünde bulundurulduğuna dikkat eden yerler var. Yapımı özen isteyen bir çorba çeşididir. Özellikle unun bakır rengini alıncaya kadar özenle kavrulması, hamurun ince dökülmesi, siniye veya tepsiye yapışmaması çok önemlidir.
Arabaşı suyunun güzden kurutulmuş acı biberlerle, bolca salça, baharat, yağla yapımı daha bir hüner isteyen iştir. Bazı yörelerde tavuk, veya av etinin tümü suya katılıp kaynatılır, bazı yerlerde etin yarısı ayrı bir kapta sonradan atılmak üzere kenarda bekletilir. Çokça büyükçe sinilere dökülen hamurun ortası oyulur, çorba tası ortaya yerleştirilerek, bol limonla tek taştan herkes kaşıklardı.
Günümüzde herkese ayrı ayrı çorba tası verilmek suretiylede sunulmaktadir. Çorba çok sıcak içildiğinden içenlerin ağzından hürpüldetme dediğimiz seslerin çıkmasına sebeb olur. Tahta kaşıklarla içilmesi de ayrı bir güzellik arz eder ve ağzımızın az yanmasını sağlar.
Ayrıca halk arasında hamuru tasın içine ilk kaçıran kişinin cezalı durumuna düştüğü, gelecek arabasi çorbasını kendisinin çekeceği anlamına gelir. Bazı yörelerde önce hamur kaşığa alınır, çorba tasına daldırılır, hamur, et ve su birlikte çiğnenmeden yutulur. Bazı yerlerde ise önce hamur ağza alınıp sonra suyla birlikte yutulması sağlanır. Tabiki biz Karaman’lılar ilk verdiğim yeme şeklinde tüketiriz. Hamurun çiğnenmesi iyi bir şey değildir, tüm yutmak eftal olanıdır.
Arabaşı çekilecekmiş veya çekilmiş sözü insanlarda, birçok kişinin bir araya geleceği, ailelerin birleşeceği, hemşehrilerin toplanacağı anlamını taşır.En büyük özelliği, aile çevresini, akraba çevresini, hemşehrilerini yanı sıra,insanları bir araya getirmesidir. Bölgesel en büyük organizelere kendi adını verdirmesidir, buna benzer milli pek çok kültür varliklarimiz mutlaka var, hemde sayısız.Bizler onları ne kadar çok yaşar ve yaşatırsak gelecek nesillere o denli çokça miras bırakmış oluruz.
Biz bu kültürü Hollanda’da yapmaya ve yaşatmaya gayret gösteriyoruz sizleri bilmem. Eğer güzel arabaşı çekerim iddasında bulunan varsa buyursun çeksinler ama bizide davet etmeyi unutmasınlar. Afiyet olsun.