Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Treni’nin (YHT) ilk seferini ve hızlı tren maceramızın başlangıcını dünkü yazımda anlattım.
Şimdi sırada Ankara-Konya Yüksek Hızlı Treni var.
Ankara-Konya YHT’nin 2011’de başlayan ilk seferine de davetliydim. Yedi yıl önce açılan bu hattı sonraları çok kullandım.
Bu hattın Karaman bağlantısı, sebebi nedendir bilinmez, bir türlü bitmedi.
Bağlantı tamamlandığında Karaman-Konya 40 dakika, Karaman-Ankara 2 saat 10 dakika, Karaman-İstanbul 4 saat olacaktı.
CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken, Bakan Mehmet Cahit Turhan’a, “Karaman-Konya YHT hattı ne zaman açılacak” diye sordu.
Ünver, bu hattın yılan hikayesine dönen durumunu aktarırken, Karaman Belediye Başkanı (Hızlı trenle ne ilgisi varsa), TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın, Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isimlerini verdi. Bu kişilerin, Karaman-Konya YHT hattının bitiş tarihi olarak 2015, 2016, 2017 ve üç kez 2018 yılını verdiklerini hatırlattı.
Milletvekili Ünver, Karaman-Konya YHT hattının bir an önce açılıp, yolcuların karda, kışta otobüs çilesinden kurtarılmalarını istedi.
Ne oldu derseniz, hiç bir şey olmadı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Karaman Milletvekili Ünver’in Karaman-Konya YHT hattının akıbetine yönelik sorusunu yanıtsız bıraktı.
Ah bizim demiryolu çilemiz!
Demiryolu üst geçidi olacak diye dökülen ve ova köylerine gidenlere işkence çektiren ucube beton yığınını 40 yıl seyreden Karaman halkı, bakalım hızlı trene ne zaman kavuşur?
Sayın Ünver, sorusunun takipçisi olacaktır. Milletvekillerinin bir konu hakkında bakanlardan bilgi edinme hakkı vardır. Buna soru önergesi denir. Gecikmeden soru önergesi verirse, bakanlıktan gelecek cevabı Karaman halkıyla paylaşacaktır.
Ünver’in YHT’nin Karaman hattı için söylediği “Dünyanın en yavaş hızlı treni” benzetmesi, kopya olsa da, şapka çıkarılacak bir ironi oldu. Sosyal medyada yaygınlaşmasını bekledim, olmadı. Galiba yeterince duyurulmadı. Ya da espriyi anlayan az oldu. Bazı kişiler fıkraya üç gün sonra güler.
Gecikmenin Sebebi
En önemlisi, Karaman-Konya YHT’nin seferlere başlayamama nedenini kimselerin bilmemesidir.
Dedim ya, Karaman halkı bu ve benzeri konularda bilgiye sahip değil. Kime sorsanız gecikmenin nedenini farklı anlatıyor. Üç kişinin sohbetinde bile beş-altı farklı neden sayılıyor. Herkes fantezi dünyasına göre bir gerekçeye inanmış, onu anlatıyor.
Bilgi olmayınca uydurma rivayetlerin ve dedikoduların önüne geçmek mümkün mü?
Düşünün, şehrin milletvekili bile tren gerçeğini bilmiyor. Diyelim ki, muhalefet milletvekili, konuya uzak, sebebini öğrenmek için çaldığı kapılar açılmıyor.
İktidarın iki milletvekiline ne demeli?
İktidar partisinin il ve ilçe yöneticilerine ne demeli?
Bir hizmet gelmişse sahiplenmedik kimseler kalmıyor. Peki, trendeki gecikmenin vebalini kime yükleyelim?
CHP Karaman Milletvekili Ünver’in TBMM’deki konuşmasının akabinde, Ak Parti Karaman milletvekillerinden biri, bir açıklama yapabilirdi. Karaman kamuoyu konudan haberdar edilebilirdi. Maalesef olmadı. Muhtemel ki onlar da konuya vakıf değil.
Bu Nasıl Hizmet
Ankara’dan Konya’ya YHT ile, Konya’dan Karaman’a ise otobüs aktarmalı geldim.
Bir gün sonra Ankara Marşandiz İstasyonundaki üzücü kazayı duyduk. Dokuz kişi ölmüş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.
Karaman’dan Ankara’ya dönüşümü yine YHT ile yaptım.
Karaman’dan 12.15 otobüsüne bindim. Bilet bedeli olarak 16 lira ödedim. Konya-Ankara YHT VİP 1. Vagon için “Basın Kartı” indiriminden yararlanarak 35 lira verdim. Otobüs bileti fiyatını, trenle kıyaslayınca yüksek buldum.
Trende indirim yapılan kesim, TCDD adına yolcu taşıyan otobüslerde bu haktan neden mahrum edilir?
Bunun gerekçesini ve mantığını birilerinin anlatması gerekmez mi?
Ama asıl şikayetim, bilet parasından değil, otobüsün bakımsız, kirli ve hizmet yetersizliğinden oldu.
Sigortalı olup olmadığını bilmediğim bir genç görevli (şimdi hostes olarak adlandırılıyor) elleri ceplerinde, bagajları almak için son ana kadar yolcuları bekletti.
Karaman’a gelirken 1 nolu koltuğu seçmiştim. Yanıma oturan eli sayaçlı bilet kontrolörü, Karaman’a gelinceye kadar cep telefonuyla konuştu. Ya telefonla arandı, ya kendisi sürekli birilerini aradı.
Şoförün rahatsız olup ikaz edeceğini boş yere bekledim. Şoför benden sabırlı çıktı.
Bir daha 1 numara mı, asla dediğim için dönüşte bir arka koltuktan yer seçtim. Koltuğun önündeki servis tablası, mandalları tutmadığı için kapanmıyordu. Koltuk başlıklarında örtü yoktu, ayak koyacağım aparat bozuktu.
Daha bitmedi. Otobüsün direksiyonunun olduğu bölümün camı boydan çatlaktı. İki metre uzaktan beni huzursuz eden cam, şoförü mutlaka rahatsız etmiştir.
Otobüs temizlenmeden servise çıkmış görünümlüydü. Önümdeki tablanın kırık olduğunu, çay, kahve ve yiyecek kırıntılarının macunlaşıp yapıştığını göstermek için hostesi çağırdım.
Tablayı ve kirliliği elimle gösterdim. Cevabı, “Otobüs benim mi amca?” oldu. Bir otobüse sahip olacak biri olmadığı belliydi. Ama bir gün otobüsü olur inşallah. Ankara’daki halk otobüsleri gibi hizmet vereceğinden kuşkum yok.
Otobüsün sahibi olmadığını söyleyen hostes, ıslak mendille geldi, tablayı silmek istedi. Macunlaşmış kir, bulamaç gibi yayıldı. Islak mendille temizlenecek gibi değildi.
Hostes, beni memnun edemediğini anlayınca, “Abi ön boş, istersen oraya geç” dedi.
Kaliteli ve müşteri odaklı hizmet verdiği için seyahatlerimde yıllardır tercih ettiğim firmanın, bu otobüste karşılaştığım görüntü ve hizmet anlayışını yadırgadım.
Şikayet Hakkımızı Kullanalım
Hizmet kalitesindeki bu düşüklük ve özensizlik, tekel olmaktan kaynaklanan bir durum mu, Karaman’a reva görülen bir anlayışın sonucu mu, yoksa denetim eksikliği mi?
Yanıtını ben veremem. Belki birileri biliyordur. Bu yazıları CİMER’e ve TCDD Taşımacılık A.Ş Genel Müdürlüğü’ne ileteceğim.
Elbette bir yanıt verilecektir. Tatminden uzak bir yanıt bile olsa, şikayet hakkımı kullanmak isterim. (Ankara Büyükşehir Belediyesi Mavi Masa birimi, şikayet kelimesini kullanmıyor. Şikayet yerine, istek ve talep kelimesini tercih ediyor. Vatandaşın şikayeti olur mu? Hem niye şikayetçi olsun? İsteği, olur, talebi olur. Hizmetten şikayet etmeye kimin ne hakkı var?)
Bununla birlikte şoförümüz yolcuları Konya Garı’na kazasız, belasız vaktinde yetiştirdi.
Otobüsteki tek ikram, yarısı pantolonuma dökülen bir kaç damla kolonya oldu. Kokusu ise benim tercih edeceğim çeşitlerden değildi.
(DEVAM EDECEK)