Karaman’ın parklarının bir kaçını anlattığım yazım, olumlu eleştiriler aldı.
Bu yazılardaki amacım, halkın ortak kullanımına tahsis edilmiş parklarımızın temizliğine ve bakımına özen gösterilmesi için ilgililerin dikkatini çekmekti.
Maalesef bu olmadı, olacağa da benzemiyor.
Estetikten söz etmiyorum. Ona daha yıllar var. Estetik önce bize uğrayacak, sonra eşyalarımıza ve sonunda mekanlarımıza.
Mekandan insana gitmez estetiğin yolu. Estetik insandan, eşyaya, mekana ulaşan, tek yönlü bir rotadır. Kıldan incedir, kılıçtan keskindir.
Bir şehirde öncelik, temizlik ve bakım olmalı.
Olmadı, olamadı. Olacak gibi görünmüyor. Bu durum, iki nedenden kaynaklanıyor olabilir:
İlk neden, yerel yöneticilerin, benim bakımsız ve kirli gördüğüm yerleri, “Her yer bal dök, yala. Bundan daha bakımlı ve temizi mi olur?” yaklaşımıdır.
İkinci neden, mevcut yönetimin, bu işleri yeni seçilecek ekibe bırakma kararı olabilir.
Kanımca, ilk neden geçerli. Çünkü Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan, Ak Parti’nin yeni adayına destek vereceğini açıkladığı konuşmasında, şunları söyledi:
“Aday olduğumuz dönemde açıkladığımız seçim beyannamemizde belirttiğimiz, şehrimiz için yapmayı planladığımız hizmetlerden sadece iki tanesinde ilerleme kaydedemedik. Bunlar da Kent Meydanı ve Tapucak Meydanı projesiydi.
İnşaallah yeni adayımız Mahmut Sami Şahin kardeşimiz bu projeleri hakkıyla tamamlayacaktır.”
Bu sözler bana “Otomatik Pilot“ bakanı hatırlattı.
Hüseyin Çelik adını hatırlayanınız var mı? Öğretmenlerimiz bile artık hatırlamıyordur.
Çelik, 6 yıl, 45 gün Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. Görevi Nimet Çubukçu’ya bırakırken (4 Mayıs 2009), bugün adı unutulan Hüseyin Çelik, özetle şöyle konuşmuştu:
“Yapısal reform, değişim, dönüşüm adına ne varsa Milli Eğitim Bakanlığı’nda yapılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı otomatik pilota bağlanmıştır. Gelecek bakan arkadaşıma hiç bir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde bir yol haritası bırakılmıştır.”
Sayın Çelik’ten sonra aynı göreve gelen hemşehrilerimiz Nimet Baş ve Ömer Dinçer ile Nabi Avcı, İsmet Yılmaz ve Ziya Selçuk, bakanlığı otomatik pilottan kurtarmaya çalıştı.
Sayın Çalışkan’ın açıklamasını okuyunca, Hüseyin Çelik’in devir teslim sırasındaki kendinden emin hali aklıma geldi. Bakan, söylediklerine inanıyor muydu? Eğer böyle ise vahimmiş. Milli Eğitim’den haberdar olamamış.
Söyledikleri o günkü ruh halinden kaynaklanmışsa yine vahimdir. Çünkü halefine yanlış rota göstermiş oluyor.
Karaman’daki parkların, kaldırımların, unutulan nereler varsa, buraların bakım ve temizliğinde umudum yeni seçilecek belediye başkanı ve ekibine kaldı.
Sayın Çalışkan’a göre, bu işler tamam. Sadece Meydan Projeleri kalmış. Temizlik ve bakım projeler arasında yoksa, haklıdır derim. O kadarcık hizmet kusurunu çok görmeyin.
Aslan yattığı yerden belli olur. Adaylara destek veren hemşehrilerime bir kez daha hatırlatmak isterim:
Adayınızı, çarşıda, pazarda, parklarda, kalabalık yerlerde gezdirin, kaldırım varsa kaldırımlarda yürütün.
Belki, seçimi kazanacak aday, benim bakımsız olarak nitelendirdiğim yerleri, imrenilecek hale getirecektir.
Sayın Mahmut Sami Şahin kardeşime adaylığı hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Kendisine bir de önerim var:
Aktekke Meydanı’na uğrayın. Bu yazıda murat edilen neymiş, o meydan size anlatacaktır.
Vaktiniz varsa Aktekke Meydanında Seksek yazıma bakarsanız, seçim çalışmalarınızda yararını görürsünüz.
Not: Ticaret Lisesi’nde öğretmenim olan İlhami Yavuz Beyefendinin oğlu vefat etti. Oğluna rahmet, hocama sabır dilerim.