Her şehrin özel mekanları vardır.
Özel insanları, güzel insanları vardır.
Masalı, öyküsü, türküsü, şarkısı vardır.
Sazı, sözü, dili, geleneği vardır.
Bağı, bostanı, dağı, ovası vardır.
Camisi, medresesi, türbesi, mezarı vardır.
Ağıdı, duası, günahı, sevabı vardır.
Çarşısı, pazarı, ereni, evliyası vardır.
Okulu, öğrencisi, öğretmeni vardır.
Sokağı, caddesi, mahallesi, köyü vardır.
Her şehrin bir özelliği vardır.
Karaman’ın her şehirden farklı olarak bir küçük dev adamı vardı.
Bu hemşehrimizi, üç kuşak Neşeli olarak tanıdı.
O, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler filminin Neşelisi idi.
Nüfus cüzdanındaki adıyla Tayyar Yıldız’dı.
Karaman’dan Yeşilçam’a ilk gönderdiğimiz çocuğumuz.
Hiç büyümeyen çocuğumuz.
İsterseniz filmini izleyin. 50 yılda bir milim büyümemiş, bir ay bile yaş almamış olduğunu göreceksiniz.
Yedi Cüceler’in Neşelisi, hep aynı yaşta, aynı boyda, aynı karakterde.
Geçen yıl Ramazan öncesi, 6 yaşındaki oğlum Ali Baki, ameliyat için Ankara’ya gelen ve evimize konuk olan Neşeli’den çekinerek, kulağıma yavaşça fısıldadı:
“Baba, Tayyar Amca cüceler ülkesinden mi geldi?”
Tayyar amcasına, oğlumun soramadığı soruyu ben sordum:
“Cüceler ülkesinden mi geldin?”
Oğlumun başını okşadı ve gülümsedi.
“Karaman’dan geldim. Devlerin arasından geldim. Cüceler ülkesi yok. Devlerin ülkesi olur.” dedi.
Cücelerin varlığından, Tayyar amcası ile haberdar olan oğlumun aklına böyle bir soru gelmiş.
Cücelerin, cüceler ülkesine ait olabileceği düşüncesini bir şekilde edinmiş.
Kanımca cüceleri, pamuk prenses gibi masal kahramanı zanneden oğlum, Tayyar amcasını da, masal ülkesinden gelen biri diye düşünmüş olmalı.
Devler Arasında Dik Durdu
Yedi Cüceler’in Neşelisi, gerçek hayatta, devler arasında ayakta kalmaya ve dik durmaya çalışan biriydi.
Sevgili arkadaşım Tayyar Yıldız’ın Ankara’daki ameliyat sürecini, 22 Mayıs 2018’de bu köşede, “Pamuk Prensesi İlk Kim Öptü” başlıklı yazımda anlatmış, dostlarından dua istemiştim.
Vefatından sonra Karaman’a götürüp, köyü Boyalı’da cenaze namazını kıldığımız günü yine bu köşede, 30 Mayıs 2018’de “Neşeli Tayyar’a Güle Güle” başlığıyla yazmıştım.
İşleri hep yoğun olan Karaman’ın yöneticilerinden kimseler gelmemişti cenaze namazına.
Öyle ya, Karaman’da her gün bir Neşeli hayatını kaybediyor. Yöneticilerimiz, işlerini mi yapsınlar, cenaze peşinde mi koşsunlar?
Allah rahmet eylesin, Tayyar gitti. Cenaze namazını kılan bir hayli insan ona son görevini yaptı.
Çevrenizde canınızı sıkan, karşılaşmaktan rahatsızlık duyduğunuz tipler vardır. Bir de sizi gülümseten insanlar.
Tayyar Yıldız, çocuk yaşta çevirdiği iki filmle, milyonları gülümsetti. TV kanallarında filmleri gösterilmeye devam ediyor, o yine izleyicilerini güldürüyor.
Tebessüm, sadakadır.
Tebessüm ettirmek bir tık önde olmalı.
Tayyar Yıldız’ı uzun uzun anlatacak değilim.
Yerel seçimlerin heyecanı başladı. 31 Mart 2019’da Karaman yeni belediye başkanını seçecek.
Adaylara şimdiden başarılar dilerim.
Benim önerim, Karaman’a çocukların, yaşlıların, annelerin, 7’den 77’ye herkesin kullanımına uygun, Tayyar Yıldız’ın anısına, “Neşeli Parkı” yaptırılmasıdır.
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler filminden esinlenerek yapılacak böyle bir park, Karaman’a, Karaman’ın vefa duygusuna çok yakışacaktır.
Herkesi tebessüm ettirecek, sevindirecek, masal ülkesi gibi rengarenk oyun alanları, gökkuşağı renkli bankları, sarmaşıklarla örülü kameriyeleri olan Neşeli Park, en çok emeği geçenlerin yüzünü güldürecektir.
Türkiye ‘de bizleri güldüren karakterlerin resimleri veya büstleriyle zenginleştirilmiş bir Neşeli Park, Karaman’a yakışır.
Bakalım, bu öneriyi hangi aday vaatleri arasına alacak.
Adaylar, “Neşeli Vaat” herkesi sevindirir. Çocukları daha çok sevindireceğini lütfen aklınızdan çıkarmayın.
Maalesef çocuklar size oy veremez. Çünkü onların oy hakkı yok. Ama anne ve babalarının oy hakları olduğunu bildiğinizden şüphem yok.