Siyasi partilerin liderleri ile temsilcilerinin, seçim dönemindeki vaatlerini ve seçmenin gönlünü çelmek için yapıp ettiği her eylemi, tavus kuşlarının dişilerine kur yapmak için kuyruklarını yelpaze gibi açmalarına, kendilerini normal görüntülerinden farklı sunmalarına benzetmiştik.
Beyanname; herhangi bir konu hakkında bir kişi veya kurumun yaptığı beyana dayanan yazılı belgedir.
Ev sahipleri emlak beyannamesinden, işyeri olanlar muhtasar beyannameden bilirler.
Bu beyannameler vergi yükümlülüğü açısındandır. Yani beyanname yükümlülüktür.
Seçim dönemlerinde siyasi partiler seçmenlerin karşısına seçim beyannameleri ile gelirler.
Beyannamede yer alan her madde, siyasi partinin seçimleri kazanması halinde, (iktidar olmakla) icraatına ait taahhütleridir.
Beyannamelerde taahhütlerin (vaatlerin) hepsi vatandaşa yöneliktir.
İster eğitim, ister yatırım, her tercih nihai olarak vatandaşın yaşam tarzına ve yaşam kalitesine etki edecektir.
Kullanım Kılavuzu
Seçim beyannameleri iktidarın ülkeyi ve vatandaşı nasıl kullanacağının navigasyonudur.
Seçim beyannameleri;
⁃ Senet değildir, çek değildir.
⁃ Bağlayıcılığı yoktur.
⁃ Hizmetler sepetidir.
⁃ Özgürlükler temennisidir.
⁃ Taahhüttür.
⁃ Vaatler tomarıdır.
⁃ Ülkenin durumuna ilişkin önemli veriler bulundurur.
⁃ İçerikleri mevsim salata veya sebze çorbası gibidir.
⁃ 500 sayfaya kadar olabilir.
⁃ İçeriğini milletvekili adaylarının büyük bölümü dahi okumamıştır.
⁃ Liderin dile getirmediği maddelerini kimseler bilmez.
Gerçeği Gizlemek
Yalan Söylemektir
Beyannameler siyasi partiler için yükümlülük doğurmaz. İktidara gelen parti, beyannamesindeki taahhütlerinin büyük bölümünü uygulamaya koymaz, koyamaz.
Her ilaç için ilacın içeriğine ve kullanıldığı durumlara ait bilgileri içeren prospektüs denilen kullanım kılavuzu vermek zorunluluktur.
Kullanım kılavuzlarında ilaçların yan etkileri mutlaka belirtilir. Hatta bazı ilaçlar için yan etkilerin anlatıldığı bölüm, kılavuzun yarısından çoğunu kapsar.
Her müdahalenin, her uygulamanın yan etkisi olur. Bu fizik ve sosyal yasadır.
Seçim beyannamelerinde ise asla yan etkilerden bahsedilmez.
Böyle yapmak gerçeği gizlemektir. Gerçeğin bir bölümünü bile gizlemek, yalan söyleme veya aldatma amaçlıdır.
Doğrusu olmayan yalanın değeri olmaz. (Hz. Mevlana)