Yıllar adeta akıp geçiyor, dünün çocukları, dün anne ve babalarımızın oğlu/kızı iken bugün çocuklarımızın annesi, babası hatta çoğumuz dede ve büyükanneleriz.
20 Ekim günü Karaman Ticaret Lisesi’nin ilk 3 dönem mezunlarının 43 yıl aradan sonra bir araya geldiği buluşmamız biz öğrencileri ve toplantımıza çeşitli İl’lerden gelen öğretmenlerimiz ile maziyi bir kez daha adeta yaşadık.
Gecede hepimizin mutluluğu inanın gözlerdeki ışıktan/nemden, gülüşlerden görülebiliyordu.
Öylesine bir mutluluk ki, sevginin, saygının ve en önemlisi de vefanın bakışlarla, hasret dolu kucaklaşmaların harman yerinde adeta 43 yıl öncesinin okul yıllarımı bir kez daha yaşadık.
Hatırlıyorum da bizler sağ/sol olaylarının başlangıcında 70’li yılların ortalarında ayrı görüşteki arkadaşlarımızla fikir tartışmaları yaptık ama asla kavga etmedik.
Yeri geldi hep birlikte “Amerikan 6. Filosuna hayır” dedik, yeri geldi eski Mehmet Bey Parkında, bazen da sınıfta öğretmenlerimiz ile fikir tartışmaları yaptık, ama bırakın kavgayı birbirimizi hiç kırmamıştık. Bizden sonrasındaki kavgalara ise yine hepimiz üzülmüştük.
Birimizin derdi hepimizin derdi idi, sağcısı solcusu bir arkadaşımızın sorununu el birliği ile çözdük. Hep birlikte güldük, hep birlikte üzüldük.
Özellikle canım Annemin vefatından 3-5 ay sonra başladığım Ticaret Lisesi yıllarımda, bu sıcak yuvada bu sevgi ve saygı ortamında anne hasretini o gençlik yıllarımın başlarında en hafif şekilde atlatmıştım.
Kavgayı değil, birbirimize ve fikirlere saygılı olmayı, bir anlamda bizlere iyi insan olmayı bir şekilde biz o yıllarda, o okulda ve elbette ki öğretmenlerimizin derslerin yanında verdiği hayat derslerinden almıştık.
Bugün böyle bir büyük buluşma yaşanmış ise o yıllardaki karşılıklı sevginin, saygının ve vefa duygularının bugüne kadar bozulmadan gelişinin ve bu değerlerin de hepimizde hala yok olmamasının bir tezahürüdür.
Herbirimizin 60’lı yaşlarında olduğu 20 Ekim gecesi hepimize adeta yeni bir hayat/can suyu oldu.
En önemlisi de bu buluşma için yaptığım organizasyon nedeni ile aldığım övgü ve teşekkürler oldu.
Arkadaşlarımın övgü ve teşekkürlerine teşekkür ederim. Ancak öğretmenlerimin söyledikleri inanın beni çok ama çok mutlu etti.
Bir hocamın ‘hayatıma yeni bir can kattın”, bir diğerinin ise “bir öğretmen olarak sana saygılarımı sunuyorum” diğerlerinin de böyle bir geceyi organize etmem nedeni ile söyledikleri sevgi dolu teşekkürleri.
46 Yıl önce başlayan, mezuniyetten 43 yıl sonrasında hala devam eden sevgi, saygı ve vefa gibi değerleri kazandığımız ve bu kazanımların mimarları öğretmenlerimden aldığım bu övgünün yerini hiçbir ödül alamaz.
Siz öğretmenlerimize layık olabildiysem kendimi dünyanın en mutlu insanı adlederim ki bu yazımın önü, sonu ve özü de Layık olabilmektir.
Bir kez daha tüm öğretmenlerime şükran ve hürmetlerimi, tüm arkadaşlarıma selam ve saygılarımı sunuyor, sağlıklı ve mutlu nice yıllar diliyorum…