40 yıldır Karaman’da Gazeteci olarak birçok güzel olaylara şahit oldum ve yaşadım. Bu güzelliklerle mutlu oldum. Elbette olumsuz, istenmeyen olaylar karşısında da üzüldüm.
Sevincim ve üzüntüm hep Karaman ve Karamanlıların menfaatleri, yani tüm Karaman’ın faydasına olsun istek ve beklentilerdi.
Beni bilen bilir. Hiçbir konuda tek taraflı olmamak için, bir haberi karşılıklı teyit etmeden yapmamaya çalıştım ve hala da aynı kural doğrultusunda gazetecilik yapmaya çabalıyorum.
Bunda tek amacım, karşılıklı olayları ve doğruyu görmek ve bulmak, anlayarak bir tarafın zarar görmesini, incinmesini ve itibar kaybetmesine sebep vermemekti. Pek çok konuda da bunu başardığıma inanıyorum.
Son zamanlarda yaşanan bazı olaylara bakıyorum da, hiç hoş olmayan, doğruları araştırmadan, karşı tarafı dinlemeden, anlamadan, adeta siparişmiş gibi yapılan haberler, yazılar karşısında adeta şok geçiriyorum.
Abartmıyorum, bu olayların hemen hepsinden olayların oluşundan itibaren bilgim var ve ilgilileri ile görüştüm ve yangına körük olmama adına, en önemlisi de görüştüğüm tarafların izni olmaması (iyi niyet ile işin büyütülmemesi adına) nedeni ile sessiz kalmayı tercih ettim.
Karaman’da bugüne kadar ‘ortak aklın’ bir türlü vücut bulmaması, hep güç ve çıkar çatışmaları nedeni ile pek çok sorunun ortada kalması belki birilerine bir şeyler kazandırmış olsa da kaybeden hep Karaman ve Karamanlı olmuştur.
İşte son zamanlarda yapılan haberler ve sırça köşklerde yaşayıp, itibar heveslilerinin yazdıkları belki kendilerine ve birilerine itibar(!) kazandırabilir ama sorunların çözümü konusunda maalesef fayda değil, tam tersine zarar vermekten, sorunları daha da büyütmekten ve sonuçta da Karaman’a, Karamanlıya verilen hizmetlerin daha da sıkıntılı hallere gelmesine hizmet etmekten başka bir sonuca ulaşmaz.
Yazıma başladıktan bir süre sonra ilginçtir ilgili Kurum için ‘sipariş bir haber’ ricası aldım bir meslektaşımdan ve tabii ki kabul etmedim. Ertesi gün merak ettim habere baktım, daha önce bizim de yaptığımız birkaç haber toplanmış ve tekrarlanmış.
Dostluklar, arkadaşlıklar gibi memleket sevgisi de karşılıksız olmalıdır. Eğer memleket sevgisi dostluklar ve arkadaşlıklar da olduğu gibi samimi ve karşılıksız değil ise sonuçta ya kişi kendisini kandırır ve ya egosunu tatmin eder. İtibar hesapları ise belki bir süre olur ama daha sonra da tüm itibarını da kaybeder.
Karaman’ın kritik ve en yoğun olduğu bir kurumundaki sorunlar elbette bir haber konusudur, yeri geldiğinde bu sorunlar haber yapılıyor, kurum tarafından yapılan iyi çalışmalar da haberleştiriliyor.
Ancak kurumdaki yönetim sorununun çözümü için sözde yapılan haber ve yazılara bakınca sorunun çözümünü amaçlamıyor, adeta bir taraf korunuyor ve birilerinin amaçlarına hizmet ediyor sanki.
Basının görevi sorunu ortaya koymaktır bu tamam da, haberler ve yazıların muhteviyatına bakınca bitaraf olunduğu, yönlendirme olduğu apaçık ortaya çıkıyor.
Bir yerde sorun var ve dumanı kör gözlere inat görünürken, konuyu değişik yerlere yönlendirerek kamufle etmeye çalışmak Basının görevi değildir, olamaz. Sorunun çözümü de Basının görevi değil, ilgili üst kurumlarıdır.
Sonuçta herkes işini doğru yapmalı, kurumlar, kişiler, gazeteciler işini doğru yaptığı sürece ne duman tüter, ne dumanı körükleyenler türer.
Bam teli bir yazı olmuş. Haberi de, spekülasyonlara da tahmin ediyorum. Kalemine sağlık başkanım.