Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) ve Azerbaycan Matbuat
Şurası işbirliğiyle düzenlenen ‘Küresel Medya Buluşması’ Azerbaycan'ın Bakü
şehrinde 13-17 Ekim tarihleri arasında düzenlendi.
Devlet Başkanları 7. Zirvesi ile eş zamanlı olarak yapılması
buluşmanın önemini daha da arttırırken KGK'nın kuruluşu Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı. Ayrıca bundan sonraki süreçte Türk Konseyi’nde
gerçekleşecek olan tüm “Medya Buluşmaları” Küresel Gazeteciler Konseyi
tarafından organize edilecek.
Buluşmaya KGK’nin daveti üzerine Yerel, Yaygın ve Dış
Medyadan 60’dan fazla gazeteci katılırken Karaman’ı da Karaman Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı ve KGK üyesi olarak ben temsil ettim.
Toplantılarda da Azerbaycan Cumhurbaşkanı yardımcısı Ali
Hasanov’a da Karaman Belediye Başkanı Savaş Kalaycı tarafından hazırlanan
Karamanoğlu Mehmet Bey Büstü Plaketini takdim ettim
Bakü’deki bu 4 günlük ziyaretin beni en çok etkileyen yanını
biraz sizlere aktarmak istiyorum.
Özelliklede ‘2 Devlet, Tek Millet’ kavramının Azerbaycan
halkı tarafından gerçekten de büyük bir öneme sahip olduğunu yaşayarak
öğrendim.
‘Kardeş-Gardaşlık’ kelimelerinin Azerbaycan halkı arasındaki
ne kadar özde yaşandığını hayranlıkla iliklerime kadar yaşadım.
Ziyaretimiz için Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı tarafından
tarafımıza 2 lüks otobüs tahsis edildi. Otobüslerin şoförleri bizlere bir
kardeş sevgisi ile 4 gün boyunca gece-gündüz demeden zevkle hizmet ettiler ve
otobüslerinin önüne hemen Türk ve Azerbaycan bayrakları koydular.
Hangi Azeri ile konuşsak hep ‘Gardaşlık’ sözcüğünü nasıl
içten söylediklerini söylem ve hareketleri ile bize hissettirdiler.
Size bu konuda 2 anımı aktaracağım.
Birincisi; Otelimiz merkeze uzak bir yerde idi, bir arkadaşım
ile bir ihtiyacımız için şehir merkezine gitmemiz gerekiyordu ve hemen otelin
önünde bir taksici ‘Taksi Lazım mı abi’ dedi ve biz durumu izah ettik, taksici
götüreyim abi derken biz fiyat sorma gereği duyduk. Taksicinin cevabı gerçekten
duygulu idi; ‘Abi biz Gardaşız, siz ne verirseniz olur’ diyerek gidiş geliş
bizden 15 Manat aldı ve bizi güzel bir AVM’ye götürdü, bizimle AVM’de
ihtiyacımız olanları almamızda yardımcı oldu ve tekrar bizi otelimize getirdi.
İkincisi de son dönüşümüze az bir zaman kala otelin
karşısındaki bir Bakkalda gerçekleşti. Bakkalda alışveriş yaptım ve
aldıklarımla cebimdeki manatlardan fazla tutunca, Bakkala üstüne kredi
kartından çekelim dedim ama post cihazı yokmuş, bende Türk Lirası
verebileceğimi söyleyince “Abi Türk deyince akan sular durur, almıyoruz ama
Türk Lirası olunca sizin için Bankaya gidip bozdururum artık’ diyerek bizlere
yani Türklere karşı olan içten bağlılık ve sevgisini ortaya koydu. Hatta TL’nin
manat karşısındaki tam değerini bile bilmeden biz 1 Manat’ın 4 TL olduğunu
söyleyip bize inanarak alışverişimizi yapmamıza imkan verdi.
Azerilerin Türkiye’ye Türk halkına içten bağlılıklarını
sadece bu iki olayla değil, 4 gün boyunca yaşadıklarımız, gördüklerimizle
iliklerime kadar yaşadım ve duygulandım.
Mesela Bakü’de (Azerbaycan’ın genelinde de böyleymiş) Lokanta
ve Tamirhanelerin %80’nini Türkler işletiyorlarmış ve tüm Giyim ve Marketlerin
genelinde Türk Malları rağbet görüyor.
Geçtiğimiz yıllarda Kazakistan ve Kırgızistan ziyaretlerimde,
Türklük ve Kardeşlik temelinde yaşadığım hayal kırıklığım Azerbaycan’da Azeri
kardeşlerimizin o sıcak ve samimi duyguları ile adeta tavan yaptı ve büyük bir
mutlulukla Azerbeycan’dan ayrıldım.
Yarın da sizlere, Azerbaycan’ın ekonomisi hakkında bilgiler sunmaya çalışacağım.