Ahmet Küçükcicibıyık
Bugün, 24
Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı.
Pek çok
kişiden Bayram Tebrikleri aldık, pek çok kişi de Gazeteciler ve Basın Bayramı
nedeni ile mesajlar yayımladılar.
Hepsine
gönülden teşekkür ederim.
Ancak,
bir bayramın kutlanması için bazı şartların da olması gerek.
Türkiye’de
Basın, özellikle de Yerel Basın bitiş noktasında ve ayakta kalabilme mücadelesi
veriyor.
2002’de
Ak Parti’nin iktidara gelmesi ile hükümetin açıklık/şeffaflık ilkeleri
doğrultusunda 7-8 yıl büyük bir gelişim sağlayan Yerel Basın, maalesef daha
sonraki yıllarda ilan gelirlerinin adeta tırpanlanarak var olma savaşı verme
noktasına geldi.
Önce
Köylere Hizmet Götürme Birliklerinin tüzüğüne konulan ‘İhale Kanuna Tabi
Değildir’ maddesi ile konu ile ilgili kanunlar görmezden gelinerek Yerel
Basın’ın ilan gelirleri tırpanlandı ve ardından geçen yıllarda da bu tüzüğe
eklenen maddelerle de Köylere Hizmet Götürme Birlikleri Yerel Basın’ın adeta
rakibi konumuna geldi.
Birliklerin
ilansız ihalelerle (sadece Valilik ve Kurum İnternet sitelerinde
yayınlanıyor) ne kadar şeffaf
olunabildi? Ne kadar Kamu yararı sağlanabildi? Bu soruların maalesef cevabı
koca bir ‘hiç’ olmuştur.
Bu
arada hem ilan gelirleri tırpanlanan Yerel Basın, yaşanan Ekonomik süreçle birlikte
Reklam ve Abone kaybına uğrayarak bitiş noktasına hızla ilerliyor.
Üstelik
hükümetin yeni çalışma başlattığı bir Torba Yasa ile de mevcut ilan
gelirlerinin yaklaşık %40’ına eşit olan İcra ilanlarını da Gazetelerde
yayınlanmasını kaldırma teklifi ile Yerel Basına adeta son bitiriş darbesi
vurulmak isteniyor.
Şayet
bu da olu ise sonuç ne olacak?
Yerel
Basın kapısına kilit vurur ise çalışanları da işsizler kervanına katılacak.
Hükümet
son 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerindeki başarısızlıklarının hesabını yaparken,
lütfen Basın’ın da özellikle de Yerel Basının durumunu bir gözden geçirsin ve
yeniden o ilk dönemki ayarlarına geri bir dönüş yaparak o önemli ilkeleri
yeniden hayata geçirsin. İşte o zaman hem Yerel Basın yok olma değil, memlekete
nasıl bir çivi çakılırın derdine ve asli görevine dönsün, hem de şeffaflık
ilkesi ile ihalelerde Devlet daha kazançlı çıksın.
Bayramlar
üzülme, ağlama değil, gülme ve neşeli olma günleridir.
Tamam
da Memleket ve Basın bu durumda iken, ne yapmamız lazım?
Özellikle
özveri ile cefakarca mesleklerini icra eden değerli meslektaşlarımın ve Basın
Kuruluşlarımızın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını içtenlikle kutluyor,
daha güzel günlerde, daha iyi şartlarda nice Bayramlar diliyorum.