Sultan Kılınç Arslan, Kerimüddin Karaman Bey ölünce, Ermenek
ve Karaman iline Kadı Hotenî'nin oğlu Bedrüddin İbrahim'i tayin etti. Bedrüddin
İbrahim, Karaman Beyin oğullarından Mehmed, Mahmud, Kasım ve Halil Beyleri bir
baskınla yakalayarak, Gevele Kalesine hapsetti. Fakat çok geçmeden Sultan
Kılınç Arslan ölüp, yerine çocuk yaştaki oğlu III.Gıyasüddin Keyhüsrev geçince,
Vezir Muiniddin Pervane, Karamanlıların herhangi bir yürüyüşünden korkarak, bu
beyleri serbest bıraktı.
Serbest kaldıktan sonra Karaman Türkmenlerinin başına geçen
Mehmed Bey, Hotenî-oğlu İbrahim'in adamlarını öldürerek, Mut ve çevresine hakim
oldu. Toko ve Tudavun komutasındaki bir miktar Moğol askerini de yanına alarak,
Selçuklu ordusu ile üzerine yürüyen Hotenî-oğlu'nu da Göksu Vadisinde mağlup
etti. Hotenî-oğlu bütün ağırlıklarını bırakarak kaçmış ve Ermenek kalelerinden
birine sığınmıştır. Bu arada Karamanlılar, Muiniddin Pervâne'nin dayısı ve
Sahiller Emîri olan Hoca Yunus'u da bozguna uğratmışlardır. Bu başarılar,
Karaman-oğullarının şöhretinin ve manevî kuvvetinin artmasını
sağlamıştır(1276).
Çok geçmeden Selçuklulara cephe alan Mehmed Bey, her sene Selçuk hazinesine göndermekte olduğu vergisini kesti. Moğolları Anadolu'dan çıkarmak maksadıyla,Memlûk Sultanı Baybars'a güvenerek, Moğollara isyan eden Niğde Emîri Hatir-oğlu Şerefeddin ile birleşti ve Türkmenlerini Niğde'ye gönderdi.
Mehmed Bey, bu başarılarını Misir ve Suriye'ye hakim olan
Türk Memluk Sultani Baybars'a bildirdi. Sultan Baybars'in Anadolu'ya gelmek
üzere olduğunu haber alması Mehmed Beyi ziyadesiyle memnun etmiştir. Çünkü
Mogollara karşi ittifak yaptığı Nigde Emîri Şerefeddin'in yakalanıp öldürülmesi
durumu biraz güçleştirmişti. Sultan Baybars'in, Elbistan ovasında Mogol
kuvvetlerini bozguna uğratması Mehmed Beyi cesaretlendirmiştir. Mehmed Bey,
askerleriyle Aksaray üzerine yürümüşse de şehri almaya muvaffak olamamıştır.
Mehmed Bey daha sonra Menteşe ve Eşref-oglu Türkmenlerini de yanına alarak,
beraberinde Sultan II.İzzeddin Keykavus'un şehzâdesi Gıyasüddin Siyavuş (tarihte
Cimri lakabıyla meşhur) olduğu halde Konya önlerine geldi. Bu sırada Konya
Valisi olan Eminüddin Mikâil, direnmek istediyse de muvaffak olamadı ve
Karaman-oğlu Mehmed Bey, Konya'yı ele geçirdi (14 Mayıs 1277). Mehmed Bey,
şehre girdikten sonra II.İzzeddin Keykavus'un oğlu Gıyasüddin Siyavuş'u sultan
ilan ederek, onun namına hutbe okutup sikke kestirdi, kendisi de sultanın
veziri oldu. Aynı gün Konya'da toplanan divanda Mehmed Bey, Türk dilini başka
dillerin tasallutundan kurtararak, yeniden devlet dili olmasını sağlayan meşhur
fermanını yayınladı:
'ŞIMDEN GIRÜ HIÇ KIMESNE KAPUDA VE DIVÂNDA VE MECÂLIS VE
SEYRÂNDA TÜRKÎ DİLİNDEN GAYRI DİL SÖYLEMEYE'.
Mehmed Bey, Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata'nın oğulları
olan Tacüddin Hüseyin ile Nasırüddin Hasan'ın Germiyan Türkmenleri ile üzerine
geldiğini duyunca onların üzerine gitti ve Akşehir ovasında yapılan savaşta
Sahip Ata'nın iki oğlu da öldürüldü. Tekrar Konya'ya dönen Mehmed Bey, Konya
kale kapılarının kapatılması ve Batı Moğol hükümdarı Abaka Han'ın emriyle
Selçuklu Sultanı III. Gıyasüddin Keyhüsrev ve vezir Sahip Ata Fahrüddin Ali'nin
büyük bir Moğol ordusu ile üzerine geldiğini haber alınca Ermenek taraflarına
çekildi (Haziran 1277). Konya önüne gelen Moğol ordusu, Mehmed Beyi takip
ederek, Mut taraflarına gitti. Mehmed Bey, Selçuklu sultanı ilan ettiği
Siyavuş'u savaşa sokmayarak, onu iç taraflarda güvenli bir yere gönderdikten
sonra iki kardeşi Tanu ve Zekeriya, amcaoğulları ve bir miktar kuvvetle Mogol
ordusuna karşı saldırıya geçti. Kaçmaya yüz tutan Moğol ordusu aniden geri
dönerek, tedbirsiz yakaladıkları Mehmed Bey ile kardeşlerini ve amca oğullarını
oklayarak öldürdüler ve başlarını keserek, Türkmenler arasında teşhir ettiler.
Selçuklu Sultanı III.Gıyasüddin Keyhüsrev ile vezir Sahip Ata Fahrüddin Ali, Develi Karahisar önünde Gıyasüddin Siyavuş'u da bertaraf ettikten sonra Karamanlılar ile birlikte hareket eden Türkmenler üzerinde baskılarını artırmışlardır. Türkmenler üzerindeki te'dip hareketleri, Moğollar tarafından katledilen III. Gıyasüddin Keyhüsrev'in yerine Selçuklu tahtına geçen II.Gıyasüddin Mesud zamanında daha şiddetle devam etmiştir.
YORUMLAR