Üniversite Tercihleri platformu tarafından düzenlenen online
fuarda Rektör Namık Ak, dünyada üniversite eğitiminin tarihi gelişimi ve
günümüzde üniversitelerin gençlere kazandıracağı yetkinlikler üzerine öğrencilerle
söyleşi gerçekleştirdi.
"Tarihin ilk üniversiteleri İslam coğrafyasında
doğmuştur"
Üniversite kavramının Latince "birlik, topluluk"
anlamındaki "universitas" deyiminden geldiğini ve kavramın
günümüzdeki üniversite anlamında Ortaçağ'dan itibaren kullanılmaya başladığını
ifade eden Rektör Namık Ak, "Ortaçağ, modern dünyaya rasathaneleri,
hastaneleri ve üniversiteleri miras bırakırken bu mirasta İslam dünyası başrolü
oynamıştır. Nitekim tarihin ilk üniversiteleri İslam coğrafyasında
doğmuştur." dedi.
İlk üniversitelerin İslam dünyasında 900’lü yıllardan
itibaren camilerin yanında kurulmaya başladığını dile getiren Rektör Namık Ak,
bunlara da "cami" adı verildiğini, hatta halen modern Arapçada
üniversite karşılığında “câmia” kelimesinin kullanıldığını dile getirdi.
“Toplayan” anlamına gelen cami kelimesinin, batı dillerindeki universitas
kavramının karşılığı olduğuna dikkat çeken Rektör Namık Ak, üniversitenin
ilimlerin, ilim insanlarının ve ilmi eserlerin toplandığı yer demek olduğunu
belirtti. Üniversite yerine “medrese” kavramını ilk kullananların Türkler
olduğunu söyleyen Rektör Namık Ak, "Tarihte medreselerin yani
üniversitelerin asıl gelişimi ve yaygınlaşması, Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan
Alparslan’ın veziri Nizâmülmülk’ün 1067 yılında Bağdat’ta yaptırdığı ve kendi
adını verdiği Nizâmiye Medresesi’nin kuruluşuyla gerçekleşmiştir. Kısa zaman
sonra aynı adla Sultan Melikşah döneminde Irak, Horasan, Basra, Suriye, Musul,
Mâverâünnehir, Isfahan, Belh ve Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde de Nizâmiyye
Medreseleri kurulmuştur. Nizâmiyye Medreseleri, aynı zamanda tarihte camiden
bağımsız ilk medrese oluşumlarıdır." dedi.
Dünyanın ilk üniversitesinin Fas’ta 859 yılında Müslüman
ilim kadını Fatıma el-Fıhrî tarafından kurulan Karaviyyin Medresesi olarak
kabul edildiğini söyleyen Rektör Namık Ak, Avrupa'nın ilk üniversitesinin ise
1088’de İtalya’da kurulan Bologna Üniversitesi olduğunu belirtti.
"Yükseköğretimde bireyin yetkinlik kazanması
önemlidir"
"Günümüzde üniversite eğitimi nasıl olmalıdır?"
konusuna da değinen Rektör Namık Ak, şunları dile getirdi: "Günümüzde
üniversite eğitiminin niteliği hakkında elbette pek çok görüş ortaya
atılmaktadır. Ancak bunlardan hâlihazırda bizim için bağlayıcı olan,
Türkiye’nin de dâhil olduğu ve Avrupa Birliği ülkeleri tarafından kabul edilen
Yükseköğretim Yeterlikler Çerçevesi’dir. Bu çerçeve belgesine göre
yükseköğretimde bireyin yetkinlik kazanması önemlidir. Yetkinlik; kişinin,
bilgisini ve becerilerini iş ve çalışma ortamlarında, mesleki ve kişisel
gelişiminde kullanabilme yeteneğidir. Yine yetkinlik; kişinin alana özgü
mesleki yetkinliklerinden öğrenme yetkinliğine, bağımsız çalışabilme ve
sorumluluk alabilme yetkinliğinden iletişim yetkinliğine, karar verme
yetkinliğinden sosyal yetkinliklerine kadar geniş bir kapsama sahiptir."
Yükseköğretim Yeterlikler Çerçevesi’nin, bireyi hayatın
içinde başarılı bir şekilde tutmanın ve ilerletmenin çerçevesini çizmekle
birlikte bu konuda atılacak adımlarla ilgili ortada büyük bir boşluk
bulunduğunu ifade eden Rektör Namık Ak, "Bir genç, kendisini nasıl
geliştirebilir? Daha yalın bir ifadeyle söylersek bir insan nasıl gelişir ve
kendisinin daha iyi bir haline nasıl ulaşır? Bunun maddi ve manevi koşulları
nelerdir? İşte bütün mesele burada yatmaktadır." dedi.
"İnsan, ancak insanla gelişebilir"
Rektör Namık Ak, insanın ancak insanla gelişebileceğine
dikkat çekerek şunları dile getirdi: "İnsansız hiçbir ortam, insanı
geliştiremez. İnsan, insanı göremediği tüm ortamlardan korkar, ürker. İnsan,
insansız her ortamda yabancılık çeker. İnsan için insansız her adım
başarısızlığa mahkûmdur. Size şöyle basit bir örnek vereyim. Çocukların
matematiğe ilgileri genel ortalamanın neden altındadır? Çünkü onlar matematik
formülleri arasında insanı göremez. O yüzden matematiğe yabancı dururlar. Peki,
neden herkes müzikten hoşlanır? Çünkü onda kendilerini ve insanı görürler. İşte
siz de hayatta başarılı olmak ve her daim gelişmek istiyorsanız her yerde hiç
durmaksızın insan'ı arayın."
"Çağımızın en büyük sorunu, insansız bir dünya var
etmeye çalışmak"
Gençlere "Çağımızın en büyük sorunu nedir?"
sorusunu yönelten Rektör Namık Ak, sözlerine şöyle devam etti: "Çağımızın
en büyük sorunu insansız bir dünya var etmeye çalışmaktır. Bunun fitilini ise
kuşkusuz 'insansız bilim' ateşlemektedir. Bilimi insansız hale getirdiğinizde
tüm mesuliyetlerden kurtulmuş olursunuz. Ne atom bombasından utanç duyarsınız,
ne biyolojik ve kimyasal silahlardan; ne atmosfer kirliliğinden, ne yeryüzünün
ısınmasından, ne de çevre tahribatından. Bugün yapay zekâlarla yapılmak istenen
şey de tam olarak budur; yani hayatın tüm alanlarını insansız hale getirmek.
Peki, insansız bir dünya ister miydiniz? Ya üniversiteler? İnsansız dünyanın
merkezi midirler yoksa insanın en iyi, en faydalı ve en üstün halini inşa etmeye
çalışan kurumlar mıdır?"
"Sizin için en doğru insanları bulmaya gayret
edin"
Konuşmasının devamında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi
hakkında bilgi vererek gençlere öğütlerde bulunan Rektör Namık Ak, şu
ifadelerde bulundu: "Sizler bu milletin ümmid-i bülendisiniz; yüksek
ümitler bağladığımız, gözümüzün nuru gençliksiniz. Başta kendiniz, aileniz,
milletimiz ve tüm insanlık yapacağınız çok şey var. Bunun için her şeyden önce
kendinizi her alanda çok iyi yetiştirmeye çalışın; sizin için en doğru
insanları bulmaya gayret edin. Tanıştığınız her bir insana ayrı bir ehemmiyet
verin. Dikkat ve algılarınızı yüksek tutun. Meraklı olun, ilim taliplisi olun
ve öğrenmeye açık olun. Kendinizi ortaya koymaktan çekinmeyin. Bileğinize ve
yüreğinize güvenin. Özgüveninizi yüksek tutun. Ve ne olursa olsun
insanlığınızdan uzaklaşmayın; dünyadaki yeriniz hakkında farkındalık sahibi olun."
Rektör Namık Ak, konuşmasını Karamanlı büyük mutasavvıf, âlim ve şair Yunus Emre'nin "Bilenlere sormak gerek bu tendeki can neyimiş?" şiiriyle noktaladı.