Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı; “Son günlerde çiftçimiz ‘KARADRİNA’ zararlısı nedeniyle zor günler yaşıyor. Pancar ve Mısır üreticilerimizi tehdit eden karadrina ile mücadele zaten zor durumdaki çiftçimizi ilaçlama maliyetinin yükselmesiyle nefes aldıramaz hale getirdi. Çiftçilerimizin büyük bir çoğunluğundan uçakla ilaçlama yapılması yönünde talepler aldık. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile de yaptığımız görüşmeler sonucunda uçakla ilaçlamanın mümkün olmadığını söylemek zorundayız. Çünkü Tarım ve Orman Bakanlığı, zeytin sineğine karşı yapılacak ilaçlamalar dışında havadan yapılan kimyasal ilaç ve gübre uygulamalarının tümünü, 25 Mayıs 2006 tarihli Bakan Olur’u ile yasaklamıştır.
PEKİ
NEDEN YASAKLANDI?
• Havadan ilaçlama, ilaçlama tekniğine uygun ilacın doğru yöntem ve doz ile
uygulanmaması halinde, çevre-insan ve hayvan sağlığı ile doğal denge üzerinde
olumsuz etkiler yapmaktadır. Bu bağlamda, sözü edilen uygulamanın düzenlenmesi
ve denetlenmesi büyük önem taşımaktadır.
• Kimyasal mücadelenin insanlar, hayvanlar, çevre, yararlı organizmalar, yaban
hayatı ve doğal denge üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor.
• İlaçlamanın zararları, havadan yapıldığında daha etkili oluyor
• Uçaktan atılan ilacın yüzde 1'den daha azı hedeflenen zararlıya ulaşıyor.
Yüzde 30'u havada sürükleniyor, yüzde 10'u buharlaşıp havada kalıyor, yüzde
41'i bitki ve toprak üzerinde kalıntı oluşturuyor. Buharlaşan, havada
sürüklenen bu ilaçlar, çevresel değerleri olumsuz etkilerken, su kaynakları
kirleniyor, yerleşim yerlerinde insanların akut zehirlenmelerine neden oluyor.
• Hedeflenmeyen canlılara da ilaçlar ulaştığı için, 1987-88 yıllarında
Trakya'da havadan yapılan ilaçlamalar sonrasında yılanların ölmesi nedeniyle,
1989'da bölgede farelerin zararı arttı.
• Havadan yapılan ilaçlamada, sürüklenen ilaçların çevre tarlalara da ulaşması
nedeniyle, organik üretim ve diğer bitkisel ürünler de zarar görüyor. İlaç
kullanılmadığı halde, birçok ürün, ilaç kalıntısı nedeniyle ihracattan dönüyor.
• Toprak Kirliliği yapıyor, İlaç toprakta kalıyor. Karpuz gibi yere yapışık
veya çok yakın bitkilerde, zararlılar genellikle yaprakların altında saklandığı
için uçaktan atılan ilaçların bu zararlılara ulaşması hemen hemen mümkün
olmuyor. İlaçların büyük bölümü toprağa ve bitkinin üzerine düşüyor. Etkili
olması için daha yüksek ilaç dozda kullanılıyor veya birkaç ilaç
karıştırılıyor. İlaç, "kimyasal bomba" haline geliyor. Bazen, ilacın
zararlıya ulaşmaması nedeniyle sistemik (bitkinin damarlarına giren, ürüne de
geçen) ilaçlar kullanılıyor. Oysa 30-40 cm'den yerden yapılacak spesifik uygulamalar,
hem maliyeti düşürüyor hem de daha etkili mücadele sağlıyor.
• Biyolojik mücadeleyi olumsuz etkiliyor. Uçak ile ilaçlama, insan sağlığına
doğrudan etkisi dışında biyolojik dengeyi bozarken, biyolojik mücadeleyi de
önlüyor. Bakanlık, başka süne olmak üzere birçok bitki zararlısı için yararlı
böcekler yetiştirerek doğaya bırakıyor. Ancak, uçak ile ilaç atılınca bu
böcekler de ölüyor ve biyolojik mücadele gelişemiyor.”