İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yılı olması ve 2021
yılının ‘Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı’ ilan edilmesi nedeniyle düzenlenen
programa KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak, üniversite personeli, davetliler ve
öğrenciler katıldı.
Yönlendiriciliğini Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı
Cahit Suci'nin yaptığı ve her hafta farklı bir konukla bir kıtanın
değerlendirileceği söyleşilerin ilk hafta konuğu Yazar ve Gazeteci D. Mehmet
Doğan oldu.
KMÜ SKS Youtube kanalından canlı olarak yayınlanan söyleşi programı, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak'ın açılış konuşması ile başladı.
“Şanlı bayrağımız, yurdumuzun üstünde tüten en son ocak
kalıncaya kadar göğümüzde dalgalanmaya devam edecek”
Rektör Namık Ak, 05 Mart 2021 tarihinde imzalanan
Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nin Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla 2021 yılının
‘Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı’ olarak kutlanmasına karar verildiğini
hatırlatarak pek çok kurum ve kuruluşun 'On kıta Bir Vatan, İlelebet İstiklal'
temasıyla Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı ve Kurtuluş Savaşı'nı anlatmak
amacıyla çeşitli faaliyetler düzenlemeye devam ettiğini vurguladı.
Rektör Namık Ak, İstiklâl Marşının 12 Mart 1921 Cumartesi
günü Birinci TBMM'de milletvekillerin coşkulu alkışları eşliğinde milli marş
olarak kabul edildiğini ve halen aynı coşkuyla milletimiz tarafından okunmaya
devam ettiğini belirterek, "Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dediği
gibi şanlı bayrağımız, yurdumuzun üstünde tüten en son ocak kalıncaya kadar
göğümüzde dalgalanmaya devam edecek; şehit kanlarıyla sulanan ve her bir
karışından şüheda fışkıran bu topraklar, Cenab-ı Allah'tan dileğimiz odur ki
ilelebet Türk İslam yurdu olarak kalacaktır. Konakladığımız yerleri bize yurt
yapan ecdadımızı bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyor; onların aziz
hatıralarına en iyi şekilde sahip çıkmayı temenni ediyoruz. İnanıyoruz ki bu
vatanın her bir evladı tıpkı bundan 100 yıl önce İstiklal Savaşında gösterdiği
gibi vatan, bayrak, millet ve devlet uğruna gözünü kırpmadan canını ortaya koyacak
ve şerefini her ne pahasına olursa olsun ayaklar altına aldırmayacaktır."
dedi.
Rektör Namık Ak konuşmasının son bölümünde "İstiklal
Marşımızın kabulünün 100. yılı münasebetiyle KMÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire
Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Satır Satır İstiklal Marşı Söyleşileri' adlı
bu programın özellikle gençlerimizde milli şuurun pekişmesine katkı sunacağına
inanıyor; başta programımıza konuk olan Gazeteci Yazar d. mehmet doğan Beyefendi olmak üzere Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanımıza, programın
düzenlenmesinde emeği geçenlere ve bizleri böylesi önemli bir faaliyette yalnız
bırakmayan değerli dinleyenlerimize teşekkür ediyorum." diyerek sözlerini
noktaladı.
“Bağımsızlık manifestomuz olan İstiklal Marşımız bütün
duygularımıza tercüman olan bir metindir”
Açılış konuşmasının ardından program yönlendiricisi Sağlık,
Kültür ve Spor Daire Başkanı Cahit Suci, Yazar ve Gazeteci D. Mehmet Doğan’ı
tanıtarak İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yılı münasebetiyle böyle bir
program düzenlediklerini belirtti. Suci, “Bağımsızlık manifestomuz olan
İstiklal Marşımız bütün duygularımıza tercüman olan bir metindir. Yazıldığı
dönem öncesi ve sonrasında değerlendirildiği zaman kıymet ve değeri tabii ki
daha fazla artmaktadır. Öyle bir dönemde İstiklal Marşı yazılmış ve kabul
edilmiş ki bir tılsımlı cümle olan ‘korkma’ kelimesi ile İstiklal Marşımız
başlıyor.” dedi.
“İstiklal Marşı sancakla başlar, bayrakla biter”
Açılış konuşmasının ardından 'Satır Satır İstiklal Marşı
Söyleşileri'nin ilk konuğu olan Yazar ve Gazeteci D. Mehmet Doğan İstiklal
Marşı’nın ilk kıtasını değerlendirdi.
“İstiklal Marşı, şiirle alakası olmayan her insanın bile ilk
iki kıtasını bildiği bir şiirdir.” diyen Yazar Doğan, “Türkiye’de dil üzerinde
çok fazla değişimler olsa da Milli Marşımızın tek bir kelimesi bile değişmedi
ve 100 yıldır duruyor.” dedi.
Yazar Doğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “İstiklal
Marşı sancakla başlar, bayrakla biter. Şair birbirinin içine geçmiş semboller
üzerinden konuşur. Şair ilk mısrada kırmızı bir akşam tablosu çizer. Akşam
şafağı ile sabah şafağı arasını anlatır. Birazdan gün batacaktır; yaklaşan bir
son ve bizi bekleyen bir gece vardır. Akşam vakti, günün bitmesi insanlarda bir
gariplik uyandırır. Bu durum gelecek gün ile alakalı bir fikre sahip olmamayı
da ifade ediyor. Yarın yani gelecek, karanlık görünmektedir. Mehmet Akif zaman
sembolü üzerinden zamanı aşan sözler söylüyor. Ay’ın dolunay, hilal gibi farklı
şekilleri vardır; gün batımı vakti hilal doğabilir. Hilal bayrağımız içindeki
esas semboldür ve içerisinde yıldız yer alır. Ontolojik bir başlangıç vardır. Var
oluş, varlık hikayesi şairin kalemine gelmiştir. Aslında şiirde hem kemal hem
zeval hem de devam vardır. Kıyamete kadar sürecek olan bir nizam ve bunun
içerisinde de devlet vardır. Hilal mecazen sancaktır, bayraktır ve İslam’ın
sembolüdür. Kırmızı renk devamı temsil eder ve rengini batan günden alır.
İstiklal Marşı başlangıcı çok güçlü bir önsözdür, kuvvetlidir ve bundan sonraki
sözlere de gebedir.”
“Ocak mecazı üzerinden direniş ifadesi vardır”
Yazar Doğan sözlerine ‘Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son
ocak’ mısrası ile devam ederek şunları söyledi: “Ocak klasik tabirde evlerde
yemek yapmak ve evi ısıtmak için kullanılır. Bir ev ocakla birlikte evdir. Evde
ocak olması hayat olduğu, aile olduğu anlamına gelir. Ocak, Türkçenin en zengin
kelimelerinden birisidir; ev, aile, beslenme aracı, hayatın devamlılığı,
hanedan, sülale gibi pek çok anlam taşır. Maddi anlamı aşan bir kelimedir.
Devletin sancağı, bayrağı, nizamı ortadan kaldırılamaz. Bütün ocaklar
söndürülmeden; evler, aileler ve milletin tamamı yok edilmeden istiklalimizin
elden alınması mümkün değildir. Ocak mecazı üzerinden direniş ifadesi vardır.”
“Her şeye rağmen milletimin yıldızı parlamaya devam edecek”
Hilalin tamamlayıcısının yıldız olduğuna vurgu yapan Yazar
Doğan, “Yıldız mecazen bahttır. Mehmet Akif 'O benim milletimin yıldızıdır
parlayacak, o benimdir o benim milletimindir ancak’ dizeleri ile geleceğin
aydınlık olacağını, her şeye rağmen milletimizin yıldızının parlamaya devam
edeceğini söyler. İstiklal Marşı toprağımızı, tarihimizi, varlığımızı,
zaferlerimizi anlattığı gibi bayrak sembolü üzerinden de devletin varlığını,
düzenini, nizamını ve İslam’ı ifade eder. Mehmet Akif’in hitap ettiği şanlı
bayrak yüzlerce yıl ötesinden günümüze kadar gelen bir semboldür.” diyerek
sözlerini noktaladı.
Söyleşi, katılımcıların sorularının cevaplandırılmasının ardından sona erdi.