Hangimizin
hayali değil, emekli olunca bir sahil kasabasına yerleşmek, ya da köyde bir taş
evde yaşamak… Gürler Ailesi bu hayallerine kavuşurken, yaşadıkları bölge için
neler yapabilirizin de peşine düşmüşler. Cihangül Gürler “şimdiki aklım olsa
daha erken emekli olur gelirdim” dediği Ermenek’in İkizçınar Köyü’nde eşi Mete
Gürler ile ipek böcekciliği ile uğraşıyor. Bölge halkı için yeni bir kazanç
kapısının kapılarını aralayan Gürler çifti koşar adımlarla yaşadıkları
Ankara’yı ise hiç özlemediklerini söylüyor.
EVLİYA ÇELEBİ’NİN
SEYAHATNAMESİNDE ADI GEÇEN “ERMENEK BEZİ” YÜZYILLAR SONRA YENİDEN ÜRETİMDE
*Emekli olduktan sonra baba
memleketine yerleşen emekli bankacı Cihangül Gürler eşi ile birlikte
ipekböceğinden koza üretmeye başladı.
Ermenek
İkizçınar Köyü’nde emekli bir girişimci kadın öyküsü, bölge halkı için de umut
olmaya aday ipek gibi bir öykü…
Bu
umut dolu hikâye; Ankara’da oturan emekli bankacı Cihangül Gürler’in (58) eşi Mete Gürler ile 50 yıl sonra babasının
memleketine yerleşmeye karar vermesi ile başlıyor. Çocukluğunda her yıl ailesi
ile birlikte geldiği Ermenek ikizçınar Köyü’ne yerleşen Gürler çifti için yeni
bir yaşam başlarken, beraberinde bölge halkına da yeni bir kazanç kapısının
kapıları aralanıyor.
Öyle
inançlı ve heyecanlı analatıyor ki Cihangül Gürler…
“Her
yıl ailemle birlikte gelirdik köyümüze… Çok severdim burada olmayı, o nedenle
kendimi buraya çok ait hissediyorum. İnsanın kendisini bir yere ait hissetmesi
çok güçlü ve kıymetli bir duygu. O nedenle kendimizi enerjik ve iyimser hissediyoruz.
Ankara’da hiç alışık olmadığımız bir duygu diyebilirim. Ankara’da her şey çok
sanaldı, koşar adımlarla kavga eder gibi bir yaşamda çok şey kaçırdığımızı fark
ediyorum. Büyük şehirlerdeki kariyer hırsı bazı duyguları yok sayıyor. O
nedenle Ankara’yı hiç özlemiyorum.”
Küçük
yaşlarda kaybettiği babasına hep hayran bir kız çocuğu olduğunu belirten
Cihangül Gürler bölgenin ilk öğretmenlerinden birisi olan babasının yarım kalan
hayallerini gerçekleştirmek istediğini söylüyor. Gürler “Babamla ilgili köylülerden
50 yıl sonra dinlediğim hikâyelerden çok etkilenip duygulandım. Babamın bu
bölgede başlattığı bir misyon var. Yaşadığım bölgeye katma değer sağlayacak
projeler ile bu misyonu devam ettirmek istiyorum. 50 yıl sonra köyüme babamın
kızı olarak dönmek çok özel bir his…” diyor.
Koza
üretiminde hedeflerinin markalaşmak olduğunu belirten Cihangül Gürler hikâyenin
geri kalan kısmını şöyle anlatıyor:
“Annemin
bir kutu kızıl darıya satın aldığı bahçesine yeni bir yuva yaptık. Ben taş bir
evde doğmuşum, yeni yuvamız da taş bir ev, bölgede yeniden taş evlerin
çoğalmasını çok isterim. Annemin çeyiz sandığındaki ipek çarşaflarda bir ömür
aklım kaldı. Bölgede eskiden ipek kozası üretimi yapıldığını biliyorum.
Hayallerim için ilk iş bir dut ağacı dikmek oldu. Bir dönem annelerimizin çeyiz
sandıklarındaki ipek çarşafları neden bir Türk markası olmasın düşüncesiyle
eşimle birlikte koza üretimine başladık. Burada
tonajlı koza üretimi sağlayabilirsek, bunu marka haline getirmek, ihracat etmek
gibi büyük hedeflerimiz var.”
Eşi Mete Gürler ise ipek böcekciliğinin devlet
tarafından desteklendiğini, masrafsız ve iyi para kazandıran bir iş olduğunu
belirterek, "İpek böcekçiliği devlet desteği kapsamında olan bir iş.
Kozabirlik sizin ayağınıza kadar böcekleri getiriyor. Siz sadece yılda 40
gün çalışıyorsunuz. Bir ayını besliyorsunuz, 10 günde de böcekler koza
yapıyor. 40 günde işiniz bitiyor. Hiçbir maliyeti yok. Bizim burada böyle bir
mekanımız olmadığı için çadır içinde yapıyoruz. Ama köydeki vatandaşlarımız bunu
isterlerse evlerinin altında, ahırlarında, depolarında yapabilirler.40
gün sonunda Kozabirlik gelip ürünlerini teslim alıyor ve parayı bankaya
yatırıyor" dedi.
Belediye Başkanı Atila Zorlu Gürler ailesinin girişmcilik
hikayesini desteklediğini belirterek “ Ermenek'te 50-60
yıl öncesine kadar, evlerinin altında kendi çaplarında amatör ipek
böcekciliği yapıldığını biliyoruz. Hatta Evliya Çelebi, seyahatnamesinde
İstanbul'a giden ya da bölgedeki en kaliteli ipeklerin Ermenek'te
üretildiğinden bahsediyor. Sıfır riskli, çok az çabayla yapılabilecek,
sezon anlamında kısa sürede çok para kazanılabilecek bir iştir. Bölgede
geçmişte ipek böcekciliği yapıldığından, bunu yaşatmak ve önünü açmak için
belediye olarak kendimize görev bilip, yapılması gereken neyse yapacağız"
diye konuştu.
Cihangül Gürler emeklilere toplumsal değerlere sahip
çıkılması noktasında çağrıda bulunarak “ emekli vatandaşlarımız eğitim, iş ve
girişimcilik gibi tecrübelerini mutlaka iyi değerlendirmeliler. Bu hayat
üzerinde tüm dünya insanlığı adına yapılacak çok güzel şeyler var. Evet, emekli
olun ama evde oturmayın. Ürettikçe hem kendiniz mutlu olursunuz hem de sizden
sonra gelecek kuşaklara faydalı izler bırakırsınız. Dünya hepimizin dünyası,
hepimizin farklı görev ve sorumlulukları var. Eğer ölümsüz olmak istiyorsak
güzel şeylerle anılmak amacımız olsun. Emeklilik; evde oturup, hiçbir işe
yaramadan ölümü beklemek olamaz. Birbirimizden ilham alacağımız çok konu,
üreteceğimiz çok iş var. Herkesi Torosların bakir ve şirin ilçesi Ermenek’e
gönül rahatlığı ile davet ediyorum. İlçemiz tam bir emekli şehridir. Herkese
sağlıklı, huzurlu ve üretimde seferberlik içinde olacağımız bir yaşam
diliyorum” dedi.