Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan tarafından
konuşulan ve geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan Türkçe’nin 13. yüzyılda halk
arasında konuşulmasına karşın devlet yazışmalarında da kullanılmamaya
başlandığını belirten Başkan Boynukalın, unutulma tehlikesiyle karşı karşıya
kalan Türkçenin kaderinin, Karamanoğulları Beyliği hükümdarı Mehmet Bey’in 13
Mayıs 1277’de yayımladığı bir fermanla değiştiğini hatırlattı.
Bir toplumun bireylerinin paylaşılan değerler, duygular ve
inançlar yoluyla bütünleştiğine dikkat çeken Boynukalın, Dil’in kültürü ve
kültür unsurlarını geleceğe ve yeni nesillere aktaran taşıyıcı özelliği ile
insanları ve milleti bütünleştirici bir unsur olduğunu ifade etti.
Dillerin ait oldukları toplumların ve milletin kültürel
özelliklerinin izini ve mesajlarını taşıdığına da vurgu yapan Boynukalın,
“Dilimiz, birliğimiz ve bağımsızlığımızın da simgesidir.”dedi.
Ayrıca ulusal kültürümüzün temel taşı olan Türkçemizin,
ulusal birliğimizi sağlayan, geçmişle gelecek arasında köprü oluşturan ve en
büyük zenginliğimi olduğuna da dikkat çeken karaman Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kemal Boynukalın, Türkçe'nin, yapısı, söz varlığı ve
diğer dillere olan etkisiyle güçlü bir dil haline gelmesi bakımından büyük önem
taşıdığını belirtti.
Boynukalın, Türkçe'nin, kendi öz değerlerine dayanan, çağdaş
uygarlık düzeyinin gerektirdiği kavram, sözcük ve terimleri karşılayan bir
eğitim, bilim, kültür ve sanat dili durumuna gelmesini amaçlayan Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün dilimizin korunması ve yabancı dillerin etkisinden
arındırılması amacıyla da Türk Dil Kurumu'nu kurduğunu hatırlattı.
Dilin yozlaşması ve yanlış kullanımı gibi tehlikelerden
arınarak geleceğe zengin bir dil olarak taşınmasının hepimizin duyarlılığını ve
ortak çabalarını gerektirdiğini de açıklayan Başkan Boynukalın, bu bağlamda her
yıl kutlanılan Dil Bayramlarının da manidar olduğuna vurgu yaptı.
Türk dünyasının tarihi ve kültürel birikimlerinden en geniş
şekilde yararlanılmak suretiyle Türk dili konuşan ülkeler arasındaki çok
taraflı işbirliğinin geliştirilmesinin de önemli olduğunu hatırlatan Başkan
Boynukalın; “Türk dünyasında karşılıklı güven ortamının pekiştirilmesi,
ekonomik ve teknik işbirliği imkânlarına ivme kazandırılması, beşeri
ilişkilerin sağlıklı yapılara kavuşturulması, Türk dünyasının tarihi ve
kültürel birikimlerinin en geniş şekilde kayıt altına alınmasını
sağlamaktadır.”dedi.
Dili sevmenin dile sahip çıkmanın ancak dili iyi bir şekilde kullanmakla mümkün olduğunu belirten Başkan Boynukalın; “Dil, bizim varlık sebebimizdir. Diğer insanlarla sağlıklı bir iletişim kurmak için dili, ömür boyu kullanmak zorundayız. Eğer kullandığımız dile hâkim olursak daha sağlıklı bir iletişim kurarız. Bu yüzden dile daha duyarlı olmalıyız. Dili iyi kullanmak, dil bilincine sahip olmakla olur. Dili iyi kullanmak bir yetenek işidir. Çalışarak, gayret ederek insan, dili mükemmel bir şekilde kullanabilir. İnsanın dünyadaki yerini, değerini belirten ve insanı insan yapan en temel nitelik dildir. Bilgi dünyasını onun sayesinde elde eder ve hayatını ona göre düzenler. İnsanın kendi dünyasını, bildiklerini başkalarına bildirmesi ve bunu gerek sözlü ve gerekse yazılı olarak ifade etmesi de dilin başarısıdır. Ortak kültür, aynı zamanda milletin bünyesini sağlamlaştırır. Bu bünyenin yapı taşı ve aktarıcısı dil olduğundan, kültür aktarımı sağlanır ve millî kültür korunmuş olur. Ünlü filozof Konfüçyüs’e sorulan “Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu?” sorusuna cevabını hatırlatan Başkan Boynukalın; “Hiç şüphesiz, dili gözden geçirmekle işe başlardım.”sözünü hatırlatarak, “İşte dilin ne kadar önemli olduğunu her daim anlamalıyız.”dedi.