Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram konu ile ilgili yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"İlerleyen yıllarda eğer ciddi bir savaş olacaksa bu, ‘temiz su’ yüzünden olacaktır.
Sıcaklığın tavan yaptığı, küçücük bir esintiye ‘oh be!’ dediğimiz, kavrulduğumuz bir Karaman gününden merhaba!
Sadece ülkemizde değil dünyanın en büyük sorununun kuraklık olduğunu aklımızdan bir dakika bile çıkarmamalıyız.
Evlerdeki ve işyerlerindeki hoyratça su kullanımı ve vahşi tarım sulamaları gibi baş etkenler, bizleri kuraklığa bir adım daha yaklaştırıyor.
Suyun olmadığı yerde kavga olur kargaşa olur.
Su, insan hayatının var oluş iksiri olduğu gibi, bütün canlıların da öz kaynağıdır.
Su, hayatımızdaki en önemli yaşam mucizesidir. Fiziksel ve ruhsal temizlenmenin olmazsa olmazıdır.
Kuraklık geldi kapıya dayandı.
Kuraklıkla mücadelede en önemli etkenlerden birinin de toplumların değerler eğitiminin içine ‘suya saygı’ eğitiminin de yerleştirilmesinden geçeceğini düşünüyorum.
Hemen hemen her toplumda nesilden nesile gelişen, bilinçli veya bilinçsizce öğretilen bir değerler eğitimi vardır.
Örneğin bir öz eleştiride bulunmak istiyorum.
Benim çocuklarıma servetler vaad etseniz, yerdeki bir ekmeği çiğnetemezsiniz, Bayrağı yerde bıraktıramazsınız. Domuz eti yediremezsiniz.
Ben dahil, biz bu değerler eğitiminin içinde ‘suyu bilinçli ve idareli kullanma’ eğitimini de gereğince vermiş olsaydık kuraklıkla mücadele etmemiz daha kolay olurdu.
Ekmek kutsal da su kutsal değil mi?
Su olmadan yaşam mı olur?
Aksine ekmek olmadan başka besinlerle yaşanabilir ancak susuz?
Ekmeği yerde gördüğünde üç kez öpüp başına koyduktan sonra yüksekçe bir yere koyan toplum, gözünün önündeki şırıl şırıl akan musluğu kapatmadıkça, kuraklıkla mücadele edemeyiz.
Bu büyük bir felaket ey millet!
Kuraklıkla mücadele etmek gerek!
O bizi ve memleketimizi bitirmeden!
Sağlıcakla…
Sayin ziraat odası başkanı ne güzel söylediniz temiz su savaşı, siz bir yönetici olarak üyelerine söylüyor musun mısır pancar elma vs ürünlere zırt pırt atılan gübre ve zehirlerin yeraltı sularını zehirleyeceğini yada bir ziraatçı olarak hastalıklara ve susuzluğa dayanıklı ürünler arayıp bulup üyelere sundunuz mu ?masumca ot ilacı diye her yere zehir atılıyor sonuçta taban suyuna karışacak önceliğimiz zehirlerin minimuma inmesi yada asla kullanılmaması veya kullanılacaksa uzman insanlar kullanmalıdır kimyasal değil biyolojik olmalıdır, unutmayın suya karışan zehir hepimizi zehirler ve sular da insanlığın ortak malı, ve devlet tarladaki kuyuları analiz etmeli ve sayaç takmalı ki gün boyu güneşin altında sulama bitmelidir