Bayram açıklamasında, "Karaman genelinde tarımsal üretim deseni olarak ova ve dağ köylerimizden kurulu yapısıyla her türlü ürün deseni yetişmektedir. Her bölgemizin ayrı sorunları bulunmaktadır özellikle sulu tarımın yapıldığı ova bölgemizde kuraklıktan dolayı kuyularda suların çekilmesi barajların dolmaması büyük bir sorun olarak bölge çiftçilerimizi endişelendirmektedir. Sulu tarım yapan çiftçimizin tek umudu dış havzalardan su getirilmesi için başlatılan projelerin tamamlanmasıdır. Bakanlığımızca yıllardır konuşulan havza bazlı destekleme modelinin bu yıl uygulanması su tüketimi açısından büyük önem arzetmektedir. Özellikle yaşanan girdi maliyetlerindeki artış ve su sıkıntısı bu yıl planlı üretime geçilmesi üreticilerimiz önünü göremediği için büyük sorun oluşturuyor. Yaptığımız saha ziyaretlerinde bu yıl uygulanan planlı üretim ( münavebe ) mısıra alternatif olarak çiftçimiz stratejik ürün olan şeker pancarı ekimi yapmak için kota talebi var fakat burada asıl sorun yıllardır özelleştirme idaresinde kalan yaklaşık açılalı 34 yıldır hiç bir yatırım yapılmayan Türk Şeker Ereğli fabrikasının kapasitesinin artırılarak üreticilerimize ek kota verilerek pancar ekimi yapmaları için teşvik edilmesi gerekmektedir. Ayrıca Karaman merkezde bulunan yaklaşık 45-50 tane dağ köyümüz yıllarca geçim kaynağı olan üzüm bağları suma fabrikasının özelleştirme sonrası kuru ve yaş üzüm alımını bırakması ile ürünler satılamadığı için bakımsızlıktan kurudu. Köylerde yaşayan çiftçilerimiz üzüm üretiminden başka geliri olmayan özellikle genç çiftçilerimiz şehre göç vermeye başladı. Bugün köylerimizde bağcılık yok diyecek kadar azaldı, bağcılık yeniden canlanmalı, teşvik edilmelidir. Çünkü göç veren köylerimizde tarımsal faaliyetler bitme noktasında hayvancılık bitkisel üretim azalıyor gençler köyleri zorunlu terk ediyor bunun gerekçesi yeterince gelir olmaması ve evlenmek için köyde yaşadıkları için kız bulamamalarıdır. Tekel suma fabrikasına üzüm üretimi yaparken köylerimizin gelir seviyeleri oldukça iyiydi çünkü sattıkları üzüm para ediyordu bölge köylerimizde yaşayan üreticilerimiz ortalama 3-4 ton üzüm satıyordu alım güçleri oldukça iyiydi. Şimdi ise bazı köylerimizde alternatif olarak iklimi durumuna göre kiraz, zeytin, ceviz ve badem üretimleri yapılmaktadır.
Bazı köylerimizde ise ekşikara çerezlik üzüm üretilmekte olup alım garantisi olan bir çeşit olmadığı için fiyat istikrarı oluşmadığından dolayı üreticilerimiz mağdur olmaktadır. Tüm bu köylerimizde oluşan sıkıntılarımızı saha ziyaretlerimizde yakın takip ettiğimiz için Karaman Ziraat Odası olarak üzüm bağlarının gelişmesi ve iklimine göre alternatif ürün desenler oluşması için sürekli üreticilerimize destek sağlamak için var gücümüzle çalışmaktayız. Özellikle dar geliri olan bu köylerimizi devletimiz desteklemelidir. Karaman İl Özel İdaremizin yıllardır vermiş olduğu Bağ fidesi , zeytin, ceviz, badem ve meyve fidan desteği üreticilerimize büyük katkı sağlamaktadır. Sonuç olarak özetle, Tarım, ekonomik kalkınmamızın temel taşlarından biridir. Bu nedenle çiftçilerimizin sesine kulak vermek, sorunlarına çözüm üretmek ve sürdürülebilir bir tarım politikası geliştirmek önceliğimiz olmalıdır. Devletimiz tarafından kırsalda yaşamı teşvik edecek yeni destekleme paketleri ile bitkisel ve hayvansal üretimin artırılması için gerekli adımlar atılması büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı.
EKONOMİ
Yayınlanma: 12 Aralık 2024 - 08:09
Bayram: Ova'da Üretim Yapan Çiftçimizin Derdi Su. Dağ'da Üretim Yapan Çiftçimizin Derdi Geçim
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, "Köylerimizde yaşayan üreticilerimize sahip çıkmalı üretime teşvik etmeliyiz. Tarımı terk edemeyiz, üretiminden vazgeçemeyiz. Tarımsal üretim ülkemiz ve çiftçimiz için büyük önem taşımaktadır" dedi.
EKONOMİ
12 Aralık 2024 - 08:09
İlginizi Çekebilir