Bayram, “2024 yılı hasatlarının devam ettiği bölgemizde tarım yapan çiftçilerimizin durumunu özetlememiz gerekirse hasat sezonu hububat fiyatları ve verim düşüklüğünden dolayı iyi geçmesede elma, mısırda oluşan fiyat ve açıklanan pancar fiyatları genel olarak üreticilerimiz tarafından olumlu karşılanmıştır. Sahada gözlemlediğim önemli konulardan birisi de çiftçinin gündemi ile Tarım ve Orman Bakanlığının gündeminin çakışmaması. Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü sahada toplantılar yaparak planlı üretimi, sözleşmeli üretimi, işlenmeyen tarım arazilerinin kiraya verilmesi ile ilgili mevzuat düzenlemelerini anlatıyor. Üretim planlamasına 1 Eylül 2024 itibariyle geçildi. Planlamanın önemli uygulamalarından birisi de münavebe olacak. Aslında münavebe vardı ama uygulanmıyordu. Şimdi üretimin planlanması için titizlikle uygulanacağı, uymayanlara bu yıl ceza verilmeyeceği ifade ediliyor. Fakat desteklerden yararlanmayacak çiftçimize yaşayacağı hak mahrumiyeti tam olarak anlatılmıyor. Örnekler verecek olursak ÇKS kayıt dışı ekimden dolayı Bankalardan kredi, sulama teşvikli krediler, TARSIM sigortası, TMO mal satışı ilk etapta aklımıza gelenler, bunlarda bir nevi ceza olarak görmemiz gerekiyor. Çiftçilerimiz münavebenin 2024 yılı baz alınarak uygulanmasından şikayetçi. Ekimi yapılmış, hasat edilmiş 2024 ürününün münavebe kapsamına alınmasının yanlış olduğunu geçtiğimiz günlerde İlimizi ziyaret eden Tarım ve Orman Bakan yardımcısı Sn. Ebubekir GİZLİGİDER'e ifade ettik. Sahada ziyaret ettiğimiz üreticilerimiz Münavebenin 2025 ekim yılının baz alınarak uygulanmasını istiyorlar. Özetle, İlimiz tarımında gördüğüm kadarıyla en zor dönem yaşanıyor. Kuraklık, iklim değişikliği ve bölgemizde her gün derinden hissedilen su sıkıntısı. Elbette çiftçimiz elimizdeki tükenebilir kaynakların (SU) en doğru şekilde kullanılmasını sağlayarak üretimde verimlilik artışını ve sürdürülebilir bir tarımsal üretimi hedeflemek zorunda” dedi.
Bayram, üretimde Yeni Destekleme Modeli ve Üretim Planlaması konusundaki uygulama yönetmeliğinde daha da genişletilerek Milli Su Planının da dahil olduğu, ülkemizin arz-talep dengesi kurularak kendine yetebileceğini ifade ederek, “Su kısıtı olan 11 ilden dolayı yasaklar bölgemiz çiftçisini zor durumda bırakmaktadır. Yasaklardan kurtulmanın tek çaresi dış havzalardan su getirmek olduğunu artık kaçınılmaz bir gerçek olduğunu görmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ovamıza gelecek su bizim gelecek nesillerimize, çocuklarımıza ve gençlerimize karşı boynumuzun borcu olduğunu biliyoruz ve artık somut anlamda adımlar atılmasını bekliyoruz. Planlı Üretimde yeni sisteme geçiş yumuşak ve çiftçimize zarar vermeden 2025-2026-2027 uygulanmalıdır. 2024 yılı ekimleri baz alınarak münavebeli nöbet ekimi yapılması Karaman genelinde yaklaşık 400 bin dekar alanda sulu tarım yapan çiftçimizi zor durumda bırakmakta olduğu bir durum ile karşı karşıya kaldığını belirtmek isterim. 2024 yılının dahil olacağı “Planlı Üretim ve Yeni Münavebe” sistemi Planlı Üretim düşüncesi yıllardır çiftçimizin bir hayali olduğu fakat bu Planın içerisinde 2024 yılının dahil olması mağduriyet oluşturduğu göz önünde bulundurulması ÇİFTÇİ’nin talepleri dikkate alınması gerekmektedir. Devletimizin Bakanlığımızın uygulamalarını çiftçimizin temsilcisi olarak yeri geldiğinde eleştiririz ama bunu ayrıştırma eksenli, saygısızca değil üslûbuna uygun ve sahanın sesinin talebinin devletimizin yetkililerinin duyması için elimizdeki tüm imkanları da çiftçimizin sesinin taleplerinin duyulması için mücadele ediyoruz” diye konuştu.