Yağışların yetersizliği nedeniyle Karaman’da yer altı suları yoğun şekilde eksilirken bu durum tarımsal üretimi de sekteye uğrattı.
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, durumun çok kritik olduğunu ve kuraklık tehlikesinin her geçen gün daha da derinden hissedildiğini ifade ederek, “Çünkü bu kuraklık dönemi üç-beş yıllık bir süreci değil en kötü senaryolara göre neredeyse yarım yüzyılı kapsayacaktır” dedi.
Bayram yaptığı değerlendirmede, “Bu konuda yapılan Tahıl Kuraklığı ile ilgili bir meteorolojik araştırmada ülkemizde yaşanacak kuraklık üç ayrı sınıfta ele alınmış, kuraklığın en yoğun yaşanacağı iller, arasında birinci derecede kurak illerin başında Karaman ve Konya, olmak üzere toplamda 10 İl karşımıza çıkmaktadır. Her geçen yıl Karaman’da yağışlar azalırken yer üstü suları kadar yer altı sularında da yoğun bir biçimde rezerv eksilmeleri görülmektedir. Isının artması ve yağışların azalması ile bölgemizde bitki örtüsü büyük oranda tahrip olacaktır. Karaman kapalı havzası karmaşık iklim yapısı içinde, özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak görülebilecek bir iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek illerden biri olarak görülmektedir. Oluşacak sıcaklık artışından daha çok çölleşme tehdidi altındaki kurak ve yarı kurak bölgelerle yeterli suya sahip olmayan yarı nemli bölgelerinden olan Karaman ve Konya ovası daha fazla etkilenecektir” dedi.
Bayram, Ramazan bayı süresince ziyarette bulunduğu birçok köyde bahar ayında bile hayır çeşmelerinin kuruduğunu ve İl Özel İdaresinin tankerlerle içme suyu desteği sağladığını gördüğünü söyleyerek, “Karaman’da yağışlar uzun yıllar ortalamasının oldukça altında seyrediyor. Bu durum, başta hububat olmak üzere pek çok ürünün gelişimini olumsuz etkiliyor. Baharlık ekim yapan özellikle mısır ve pancar ekimi planlaması yapan çiftçilerimiz sulama imkânlarını çok iyi değerlendirerek ürün deseni belirleyerek ekim yapmalıdır. Sulama sahasındaki kooperatif, birlik, baraj ve şahıs kuyularındaki su seviyesini kontrol etmeden yetkilerden bilgi almadan ekime başlayan üreticilerimiz ciddi risk alıyor. Eğer yeterli su yoksa mısır, pancar başta olmak üzere su tüketimi yüksek ürünlerde büyük verim kayıpları yaşanabilir. Çiftçilerimizin kaynaklarını göz önünde bulundurarak ürün tercihi yapması çok önemli. Özellikle büyük riskler alarak dekar maliyeti yaklaşık 10-12 bin tl üzerinde olan Mısır ekimi yapmayı planlayan üreticilerimiz arazilerdeki su durumunu dikkate almaları büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.