Bayram, "2025 yılı hasat sezonunun devam ettiği bölgemizde yaptığımız saha ziyaretlerinde, üreticilerimizin genel durumu ve tarımsal gelişmeler üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk.
Ürün Bazında Durum
Özellikle elma üretiminde yaşanan don olayı nedeniyle %90’a varan verim kaybı dikkat çekmektedir.
Çerezlik ayçiçeğinde fiyatlar olumlu seyretmiş olsa da, fasulyede fiyat düşüklüğü, mısırda ise TMO fiyatlarının üzerinde yatay seyreden piyasalar nedeniyle beklenen hareketlilik oluşmamıştır.
Don,kuraklık ve aşırı sıcaklar nedeniyle verim kayıpları piyasa durgunluğu bir araya geldiğinde, sezon genel olarak üreticilerimiz açısından beklentilerin altında gerçekleşmiştir.
Açıklanan pancar alım fiyatları talep ettiğimiz fiyatların altında açıklansada Cumhurbaşkanımız tarafından fiyatın revize edilerek 3100 TL açıklanması olumlu karşılanmıştır.
Üretim Planlaması ve Saha Gözlemleri
Sahada en çok öne çıkan konulardan biri, çiftçinin gündemi ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gündeminin tam olarak örtüşmemesidir.
Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından bir yıldır anlatılan planlı ve sözleşmeli üretim modeli ile işlenmeyen arazilerin kiraya verilmesi uygulamaları devam ederken, aynı süreçte 4’lü münavebe sisteminden 2’li münavebeye geçiş yapılmıştır.
1 Eylül 2024 itibarıyla yürürlüğe giren Üretim Planlaması Uygulaması, münavebe (ekim nöbeti) sistemine 2 yıl içerisinde uymayanlara daha sıkı bir uygulama getirmiştir.
Kurallara uymayan üreticiler için 5 yıla kadar destek hak kaybı gibi yaptırımlar öngörülmektedir.
ÇKS kaydı dışında yapılan ekimlerin de banka kredisi, TARSİM sigortası ve TMO alımları gibi alanlarda ciddi kısıtlamalara yol açması beklenmektedir.
İklim, Su ve Sürdürülebilirlik
2025 yılı, Karaman tarımı için son yılların en zorlu dönemlerinden biri olmuştur.
Nisan ayında yaşanan don, kuraklık, iklim değişikliği ve artan su sıkıntısı tarımsal üretimi doğrudan etkilemiştir.
Bu nedenle, su kaynaklarının verimli kullanımı ve sürdürülebilir üretim anlayışı artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir.
Yeni destekleme modeliyle birlikte Milli Su Planı da uygulamalara entegre edilmiştir.
Ancak su kısıtı bulunan 11 ildeki üretim yasakları, bölgemiz çiftçisini ciddi şekilde zorlamaktadır.
Bu noktada, dış havzalardan ovamıza su getirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır.
Ovamıza su getirilmesi yalnızca bugünün üretimi için değil, gelecek nesillerimize karşı en büyük sorumluluğumuzdur.
Bu konuda artık somut adımların atılmasını bekliyoruz.
Sonuç ve Beklentiler
Çiftçimizin temsilcileri olarak, devletimizin ve bakanlığımızın politikalarını yapıcı bir üslupla eleştirmeyi, sahadan gelen sesin doğru duyulması için bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Özellikle münavebe sisteminin 4’ten 2’ye düşürülmesi,
2023 yılında pancar ektiği parselde üreticilerimizin 2026 yılında yeniden münavebeli ekimde denk gelen arazine pancar ekememesi gibi mağduriyetler doğurmuştur.
Gerekçe bu yıl o parselde 4 münavebeli ekim nöbeti nedeniyle mısır ekili olması pancar ile çakışması olmuştur.
Bu düzenlemenin, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türk Şeker ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü arasında yapılacak ortak çalışmalarla yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Su sıkıntısı altında üretim yapan pancar üreticilerimizin korunması ve mağduriyetlerin giderilmesi, çiftçimiz adına aciliyet taşıyan bir beklentidir" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: