ZOR ZAAAT MI?

Yayınlanma: 25.07.2017 14:27 Güncelleme: 25.07.2017 14:27

Hasan ÖZÜNAL-Gazeteci-Yazar

ZOR ZAAAT MI? Hasan ÖZÜNAL-Gazeteci-Yazar Karamanlıyız. Her nefesimiz Karaman oldu, olacak. Bu topraklarda doğduk, doyduk, bu topraklarda kaçınılmaz uykuya yatmayı diledik hep. Karamanlı olmaktan da mutluyuz. Saat, insanlık tarihinin en kıymetli araçlarındandır. Estetiği ilk göze çarpsa da dakik olması önemlidir. Elektronik saatlerin icadından önce salise şaşmadan çalışan saatlerin yapımı hedeflenir ve elmastan daha değerli sayılırdı. Bu mekanizmayı oluşturan irili ufaklı onlarca parça vardır. Bunların en iri olanın en önemli görevi yaptığını söylemek yanlıştır. Ne kadar küçük ve görünmez olursa olsun, bir parçanın yokluğu, ya da arızası tüm sistemi alt üst eder ve zaman kavramı da alt üst olur. Toplumdaki fertlerin görevleri de aynen böyledir. Bu görevlerden birisi de gazetecilik mesleğidir. Toplumun başarısı için her görev gibi, gazetecilik mesleğini de önce bir görev, bir sorumluluk ve bütünün bir parçası olarak kabul etmek gerekir. Tam da bu noktada tüm toplumu iyi tanımadan, bilmeden bu mesleği yapmanın zorluklarını söyleyiverelim. Nerdeyse hiçbir meslek gazetecilik kadar genel kültür ve bilgi gerektirmez. Mesleğin hangi kolundan olursanız olun, işlediğiniz konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmalısınız. Bu yelpaze de tam 360 derecedir. Bu mesleğe girip de sırf havasında olanların gaflarını buruk bir gülümsemeyle hep izlemişizdir. Ayrıca bir konuda uzmanlaşmayı hedeflemiş gazetecilerin daha başarılı oldukları da bir gerçektir. Karamanlıyız. Her nefesimiz Karaman oldu, olacak. Bu topraklarda doğduk, doyduk, bu topraklarda kaçınılmaz uykuya yatmayı diledik hep. Karamanlı olmaktan da mutluyuz. O nedenle Karaman gazeteciliğine bir tutam katkı koymak için gönlümüzü selek olmaya alıştırdık. Geldiğimiz ömür diliminde, toplumun bize manevi haz veren bir değeri vermesi de belki bu yüzdendir. Bu mesleği önce Karaman için yaptık, yapacağız. Bu kadim şehrin insanları içinde pek çok kişi, bu mesleğe ucundan kıyısından girdi çıktı. Bir inceleme yapsak bu kişilerin sayısı bini çoktan geçmiştir. Mesleğin maişet kazanmadaki zorluğu, uygulamadaki engeller, bu mesleği terk etmekte önemli unsurlar olsa da mesleki liyakat belki de en önemli unsur idi. Küçük yerleşim birimlerinde oldukça havalı, kariyer göstergesi bir meslek gibi görünür. Cazip gelir, ilk bakışta da kolaydır. “Gazeteciyim” demek için de bir diploma hiç aranmaz. O zaman gazeteci oluvermek hazır bir iştir. Bir anda gazeteci oluverirsiniz. Olduğunuz anda da görmeye başlarsınız ki bu mesleğin bir noktası görünüyordur, ama bir milyon noktası da karanlıktadır, yol aldıkça o noktalar görünmeye başlar. Günümüzde gazetecilik sadece bir basın yayın kurumunda çalışmak veya ona sahiplenmek olarak algılanmamalıdır. Her kurumda belki de en önemli birim olması gereken basın ve halkla ilişkiler birimleri de bu mesleğin temel taşlarıdır. Tüm bu saydıklarımız o birimlerin elemanları için de geçerli belki de önce onlar için geçerlidir. Zira resmi gayrı resmi kurumsal ilk bilgiler onlardan ulaşır. Üniversite hayatımızda hukuk, iktisat, istatistik gibi derslerde hocalarımızın hiçbir müsamahası olmazdı. Hele ki uluslararası siyaset dersi bir demir leblebi olsa bile çiğnemek zorundaydık. Nerdeyse tüm sınavlarımızda kitap defter ve her türlü materyal serbest olacak kadar konular geniş ve engindi. Ama bilgi kaynakları ve dokümantasyon derslerimiz en temel dersimizdi. Hiçbir surette taviz verilmezdi. Çünkü gazetecilik bilgi edinme, sınıflandırma, işleme ve sunma sanatıdır. Buradan, bu mesleği bizlere doğru öğretebilmek için çaba sarf eden değerli hocalarıma ve yol arkadaşlarım olan manevi desteklerini esirgemeyenlere teşekkürlerimi arz ederim. Geldiğimiz yaş diliminde ve son birkaç yıldır yaşadığım emeklilik yaşamımızda, fark ettiğimiz güzelliklerin içinde, Karaman Basını için yaptığımız güzel çalışmaların olumlu sonuçlarını görmek büyük mutluluk. Bir tanesini saymayı unutursam edebime sığmayacak olan pek çok değerli kardeşimin, bu gün sahada çok başarılı görevler üstlenmesi, bu emekli hayatımızda gözümüzü arkada bırakmıyor, bahtiyar ediyor, sağ olsunlar, var olsunlar.  Yazar ise kalemi destan yazıyor, spiker, sunucu ise dilinden bal akıyor, muhabir ise her gün bir yeni güzel haber patlatıyor, teknik eleman ise inciler döktürüyor. 60 lı yılların sonlarında canımızı ortaya koyarak başladığımız Uyanış, bu gün Değerli Kardeşim Ahmet Küçükcicibıyık ve Evlatları ile, Kıymetlisi ile Karaman’da Uyanış adı ile yayınlanmakta ve Son Numaram Canım Evladım Murat’ın da AA ile birlikte bu mevkutede hizmet vermesi keyif veriyor. Kuruluşundan sonra çok uzun yıllar bir kuruş ekonomik ilişkimiz olmadan katkı verdiğimiz, Karaman elektronik basının ilki ve kadim organı larende.com un yayınlarına devam etmesi, bu yayın organları ile kardeşlik içinde kaliteli gazete ve elektronik yayın organlarının olması tesellimiz. Çünkü bir zamanlar 4 televizyon ve radyo ile güçlü bir medyaya sahip olan Karaman bu gün bu gücünü kaybetti, bu da bizde bir derin yara olarak tedavi bekliyor. “İhtiyar moruk yaşlı ve tamgün emekliyim” şakama bu güne kadar istisnasız herkes tepki verdi. Sağ olsunlar ama bu gerçek. Öyle olunca da gazetecilik hele ki bayram seyran denilince duygular bu menfezde toplanıveriyor. Bu duygu ve düşüncelerle gördüğümde her birisi ile ayrı ayrı iftihar ettiğim, kendim bildiğim, gelecekten emin ve mutlu olduğum değerli, öğrencilerimin, gazetecilik mesleğine her noktadan dâhil olmuş tüm meslektaşlarımın Bayramını Kutlar, gelecek için başarılar ve mutluluklar dilerim.  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız