YOK GARDAŞ...
Zengini fakiri, göçüyor bir gün. Burada ebedî, kalan yok gardaş. Her nefis şerbeti, içiyor bir gün. Gidiyor bir daha, gelen yok gardaş. Ağlayıp sızlayıp, veda eden var. İnan bu dünyada, gülen yok gardaş. İster üye ol, istersen başkan. Bak kıymetini, bilen yok gardaş. Sen kendini taştan ağaca çarpdur. Ağlarsan yaşını, silen yok gardaş. Yoksa eğer paran pulun kasada. Emmi, dayı, teyze, halan yok gardaş. Herkes kedersiz, çilesiz dünya. Arıyor emme, bulan yok gardaş. Adam felekten bir gece çalacak. Daha bir geceyi, çalan yok gardaş. Babası bir ölse, servet bölecek. Malı tam ortadan, bölen yok gardaş. Çeşme boşa akar, testi kenarda. Boşuna bekleme, dolan yok gardaş. Davul ahmakta, tokmak hırsızda. Olunca düzgünce, çalan yok gardaş. Ne yaparsan yap, iyilik garip. Çin malı gibi, alan yok gardaş. Lafı eveleyip geveleyen var. Şöyle adam gibi, olan yok gardaş. Hayat bir saklambaç, oyunu olmuş. Zalim orta yerde, bulan yok gardaş. UYSAL hoca her gün, söylenir durur. Doğru eğri bilmem, yalan yok gardaş. Kalın sağlıcakla.