Üniversitemiz ve Türk Dili

Yayınlanma: 09.01.2020 13:39 Güncelleme: 09.01.2020 13:39

Bir Örgün Eğitimimiz, bir de Yaygın Eğitimimiz vardı.Onlara bu yıldan itibaren bir yenisi eklendi. Savgın Eğitim. Yani baştan savma eğitim. Türk Dilinin Başkenti Karaman’ın göz bebeği üniversitesinde artık Türk Dili dersleri Savgın Eğitim Metodu ile işleniyor. Uzaktan kumanda ile…Öğrenci var, ders var, derslik var, hoca var ama ders yok. Yani Âşık Veysel’ in dediği gibi, “Kapı kitli, cüzdan cepte ama para yok”Öğrenci bilgisayarın başında Türk Dili öğreniyor.  Dersi uzaktan alıyor.Misyon Üniversitesi olması için yıllardır hasretini çektiğimiz meseleye yakın ilgiyi bir yana bırakınız, sevgili rektörlüğümüz ve okul senatomuz Türk Dilinin Başkentine yakışır bir şekilde davranarak Türk Dili derslerini hoca- öğrenci yüz yüze işlenen derslik ortamından çıkararak telgrafın tellerine emanet ediverdiler.Ya bizim özellikle yeni yönetimden beklentilerimiz nelerdi?Yıllardır ihmal edilen ve eski yönetimin bir türlü ısınamadığı bir beklentimiz vardı. O da, bizim üniversitemizde  “Dil Merkezli” bir eğitim markasının oluşturmasıydı.Elbette üniversiteyi yöneten arkadaşlarımız hangi dersi nasıl işleyeceklerini kalkıp da bizlere soracak değiller. Haddimizi biliriz. Ülke çapında, özellikle “Türk Dili ve İnkılap Tarihi” derslerine karşı bir türlü sıcak olamayan arkadaşlarımızın olduğunu biliyoruz. Hatta bir ara yapılmaya çalışılan YÖK yasasında bu derslerin külliyen kaldırılmak istendiğini de biliyoruz. Ancak, adı Karamanoğlu Mehmet Bey olan bir üniversitede bu işin böyle “kör göze değnek” yapılabileceğine de ihtimal veremiyorduk. Hadsizlik gibi görünen serzenişimiz ondandır.Türk Diline bu kadar şaşı bir tutumu gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Biz Türk’üz, dilimiz de Türkçe ’dir…Dilimiz sesimizin bayrağıdır ve bayrak da özgürlüğümüzün simgesidir. Burada yanlış olan şey ne?Bana yok gibi gelmesine rağmen, bu duruşa bir türlü ısınamayan Türk Aydınları (!) var. Aklım almıyor. Edebiyat Fakültesinin yöneticilerinin Türk Dili konusunda altın gibi düşünceleri olduğunu da biliyorum. Ama mevcut uygulama bir samimiyet sorunu oluşturuyor gibi. Bu durum öğrencilerimizin gözünde dil meselesini itibarsızlaştırır ve dile karşı özensiz ve ilgisiz yetişir. Tam aksine her Türk vatandaşının diline karşı özel sorumlulukları vardır ve bu bilinci okullarda kazanır.  Dilinin değerini kavrayamamış insandan iyi bir yurttaş olur mu?Yazılacak çok şey var ama bu kadar yeter diyorum ve tarih dersleri de dâhil, bu konuya ilgimin süreceğinin de bilinmesini istiyorum. Bu durum İnşaallah bu sene ile sınırlı kalır ve hepimiz unutur gideriz.-Savgın- Baştan Savma Eğitim de bir kekre tat olarak terk-i diyar eder gider.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız