Türkiye "Sabır Cenneti" mi?

Yayınlanma: 23.04.2022 13:12 Güncelleme: 23.04.2022 13:12

Ülkemizde görev yapan teknik direktörlerin, taraftarlar ve kulüp çalışanları tarafından en önemli başarı kriteri “şampiyonluk”tur. Sezonu 3 kupa ile kapatsalar dahi bir sonraki sezonu ikinci sırada tamamlamaları kovulmaları için yeterli bir sebeptir. Sosyal mecralarda, çay eşliğinde evlerimizde yapılan o güzel sohbetlerde, Kartalyorum.com gibi güçlü sohbet forumlarında, kulüp yöneticilerinin verdiği demeçlerde ağızlardan düşmeyen ve klasikleşen o şey “sistem”, “sistem”, “sistem”dir. Bir teknik direktörün takımına kendi oyun sistemini ve ideolojisini benimsetebilmesi için 1 yıl sizce yeterli bir süre mi? Neden sabır gösteremiyoruz? Valérien Ismaël, Beşiktaş’ta görmeye alışık olmadığımız bir oyun sistemini (3-4-3) taraftarlara ve kucağına bırakılan oyunculara benimsetmeye çalışıyor. Fransız teknik adam sezon sonunda ayrılması kuvvetle muhtemel olan oyuncuları bu sisteme dâhil etmeyerek takımı şimdiden yeni sezona hazırlıyor. Basın toplantılarındaki vücut diline, antrenman metotlarına ve oyuncularının açıklamalarına bakacak olursak kendisi “disiplin”den ödün vermeyen “otoriter” birisi... Maç günleri oyuncularımızın kısa süre de olsa idman yapması hem futbolcuların hem de bizim alışık olmadığımız bir durum. Doğrusu aslında bu, ama gün geçtikçe bundan rahatsız olacak oyuncu grubu da ortaya çıkabilir. O yüzden süreci doğru yönetebilmek çok çok önemli. Şahsi düşüncem hocanın yeni sezonda yapacaklarını görene kadar kendisini övmek ya da yermek doğru olmaz. (Beşiktaş’la ismi ilk anılmaya başlandığında geçmiş kariyeri sebebiyle yönetimi ağır eleştirenlerden biri olarak söylüyorum.) Ama iyi işler çıkarabilmek ve kendisini kanıtlayabilmek için büyük çaba gösteriyor. Valérien Ismaël an itibariyle taraftarın sempatisini, oyuncuların da saygısını kazanmış durumda. Ama farz edelim ki önümüzdeki 5 maçın hepsinde puan kaybı yaşadık, o zaman kendisinin yeni sezonda da takımda olabileceğini garanti edebiliyor musunuz? Ben buna kesin olarak “Evet!..” cevabını veremiyorum. Çünkü Türkiye’deki futbol ikliminin bir “sabır cenneti” olduğunu düşünmüyorum. Ama kulüplerimizin ekonomik çöküşlerine bakarsak artık çorap değiştirir gibi teknik adam değiştirmek de mümkün olmayacak. Valérien Ismaël, Beşiktaş’ın çoğu alışkanlığını değiştirerek yeni bir misyon kazandırmayı hedefliyor. Ama Fransız hocanın kendisiyle özleşen 3-4-3 sistemi ve oyun anlayışı dışında başka “bir planının olmaması” düşüncesi beni aşırı derecede endişelendiriyor.  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız