TÜRK-İŞ: "Artık Yeter, Sabrımız Taştı!"

Yayınlanma: 01.07.2025 20:20 Güncelleme: 01.07.2025 20:20

Kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesinde anlaşmaya varılamaması nedeniyle TÜRK-İŞ, Cumhuriyet Parkında toplanarak eylem yaptı. TÜRK-İŞ Karaman İl Başkanı Mesut Soyfidan, yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Artık Yeter, Sabrımız Taştı! Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik. Bu kararlı duruşumuzun bir parçası olarak eylem planımızı kamuoyuna basın aracılığıyla duyurduk. Geçtiğimiz hafta, 81 ilde iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuduk. Uyardık, çağrıda bulunduk. Dedik ki: "Geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir!" Ve bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adım daha atıyoruz: Alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz. Değerli emekçi kardeşlerim! Fakat görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş, ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen. Hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif sunmamıştır. Hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği adeta yok sayılmıştır. Bize reva görülen ücret tüm ülkede işçi kitlemiz ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Neden mi üzüldük. Bir söz vardır bilirsiniz; Baltayı ağaca vurmuşlar. Balta ağaca 'Neden üzüldün?' diye sormuş. Ağaç demiş ki! 'Senin bana yaptığına değil, sapın gövdemdendir ben ona üzüldüm.' demiş. Bizi yönetenlere söylüyoruz; Bu ülke hepimizin ve biz ülkemize milletimize hizmet ediyoruz ... Siz bunu unuttunuz bunu! Biz ona üzüldük. Biz emekçiyiz! Biz işçiyiz! Biz köle değiliz! Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor. Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyor. Taleplerimiz duyulana kadar, Haklarımız teslim edilene kadar, Emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz İşte bu yüzden artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız! Geçinemiyoruz. Zordayız. Eylemse eylem, grevse grev! Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız. Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz. İşçiyiz biz işçi Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız.! TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark var. TÜİK in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Mutfakta yangın var, ama TÜİK hâlâ “güzel havalardan" bahsediyor! Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz. Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir, ne de gizleyebilir! Pazardan eli boş dönen emekçi TÜİK'in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor. Gerçekleri görmek istiyorsanız TÜİK'in raporlarına değil, işçinin boş tenceresine bakın! Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtına bindirilmiş. Maaşlarımız daha cebimize girmeden yüzde 27 si eriyor. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adaletten söz edilemez. Yanlış hesaplarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz! Çıkıp bir sokağa bakın, çarşıya pazara bakın! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz! Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı ist iyoruz! Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz!"

Devamını Okumak İçin Tıklayınız