TES, “CUMHURİYET FAZİLET PROJESİDİR”

 Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Ziya Hormışlı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 93. Yıldönüm nedeni ile yayınladığı mesajında şöyle dedi; “Türk milleti nasıl 93 yıl önce yedi düvele karşı iman, azim, cesaret ve eşsiz bir kahramanlık örneğiyle verdiği savaştan zaferle çıktıysa; bugün de yarın da yine zaferle çıkacaktır. Yeter ki aynı ruh ve iman etrafında bütünleşelim. Atalarımızdan emanet aldığımız bu cennet vatanda çocuklarımız da yine hür ve müreffeh olarak ebediyen yaşayacaktır. Kimseye verecek bir karış toprağımız da yok, gözden çıkaracağımız kaybedeceğimiz tek bir Türk evladı da yok! Cumhuriyet; faziletli insan, faziletli toplum oluşturma projesidir. Çalışan, üreten, helal lokmanın, alın terinin kutsallığına inanmış iyi insan projesidir. Kendi milli kültür değerlerine bağlı, insani ve İslami değerlerle mücehhez, bilgili, çağını ve geleceği iyi okuyan ve yönlendiren bilinçli bir nesil yetiştirme projesidir. Vatanı işgal edilmiş, iç savaşa sürüklenmiş, sömürgeleşmiş devletlerin ve milletlerin içler acısı manzarası ortada...! Açlık, susuzluk, sürgün, göç, bulaşıcı hastalıklar, tecavüzler, katliamlar ve daha neler neler… Türk milleti bunları yaşamasın diye Kurtuluş Savaşı verdik. Hür ve bağımsız olarak T.C. Devlet çatısı ve bayrağımız altında tek vücut, tek yürek olduk. Bizlere bu günleri yaşatanlara bir minnet borcumuz var. O da T.C. Devletini daha güçlü olarak ilelebet bağımsız olarak yaşatmaktır. Çocuklarımızı, gençlerimizi daha bilgili, ahlaklı, vasıflı, çalışkan ve Cumhuriyetimize, kuruluş felsefesine, kurucu ruha, sadakatle bağlı olarak yetiştirmek hepimizin vazgeçilmez görevidir. En son yaşadığımız din maskeli 15 Temmuz haçlı-Siyonist işbirliği ihanetinden; birlik ve millet olma şuuruyla kurtulduk. Türk milleti; iç savaş ve sonrasında vatanımız işgal tuzağını yeniden Kuvay-ı Milliye ruhuyla ayağa kalkarak bozdu. Bu kalkışmanın tüm sorumluları, suçluları teker teker bulunup yargı önünde hesabı sorulmalıdır. Bu mücadele verilirken bu örgütle ilgisi olmayan kamu çalışanlarının açığa alınması, meslekten ihraç edilmesi sürecinde; “suçların şahsiliği“ ilkesi, soruşturma ve savunma hakkının verilmesi evrensel hukukun da gereğidir. Masum ve mağdurların hem kendileri hem de ailelerinin psikolojik, sosyal, ekonomik ve sağlık sorunları yürekleri, vicdanları yaralamaktadır… Adaletin acilen ve adilen tecelli etmesini bekliyoruz. Bunlar yaşanırken, tüm sorumluluğun kamu çalışanları üzerine yıkılıp yöneticilerin de “yanıldık, aldatıldık…”diyerek işin içinden sıyrılmalarını da kamuoyunun vicdanlarına ve takdirlerine havale ediyoruz. Cumhuriyetin değerleri ve kazanımları tarihimizden alınan acı tecrübelerin de sonucudur. Bu değerlerden sapıldığı zaman; neler olacağını 15 Temmuz’da i hep beraber ibretle, dehşetle yaşadık… Türk milleti, coğrafyamızın ateş çemberine alındığı, yangın yerine döndüğü, emperyalistlerin üşüştüğü şu günlerde birlik ve kardeşliğini daha da kenetlenerek diri tutacaktır. Her türlü, iç- dış tehdit, tehlike ve saldırılara da dün olduğu gibi bu gün de, yarın da bütün gücüyle karşı koyacaktır. Devletiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü muhafaza edecektir. Suriye ve Irak üzerinde oynanan oyun, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ne yöneliktir. Misak-ı Milli’den de asla vazgeçmeyeceğimizi cümle alem bilsin duysun..! Suriye ve Irak Türklüğü yalnız değildir. Cumhuriyetimiz 93.yılını kutlarken; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Cumhuriyetimiz; korkmayan, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller sayesinde ilelebed payidar kalacaktır…!”