Tarihten Bugüne Dair Bir Yaprak – Bilinmeyenler

Yayınlanma: 13.05.2020 12:37 Güncelleme: 13.05.2020 12:37

“Ülkü uğrunda başını veren Karaman oğlu Mehmet beyin onun ülkü arkadaşlarının hatıra­larını saygı ile anarım.”Feridun Nafiz UZLUK - (Türk Yurdu Dergisi, Nisan1961, 295.Sayı, Sayfa 36-37-38)* * *Türk Ocakları Türk diline, Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçe Fermanına ve Türk Dil Bayramına büyük önem vermiştir.Yıl; 1961 yılıdır...Ve Karaman halkı Türk Dil Bayramını kutlayacaktır. Resmi yetkililer Dil fermanının ünlendiğinin 700. yılı olduğunu söylemektedirler.Zamanın Türk Ocağı buna karşı çıkar. Bunun doğru olmadığını, 700. değil, 684. yılı olması gerektiğini iddia eder.K.Mehmet Bey'in bu fermanı 10 Zilhicce 675'de yani Miladi takvimle 13 Mayıs 1277'de söylediğini belgeleriyle ortaya koyar.Karaman halkı ve devlet erkanı, Türk Ocağı'nın belirlediği bu tarihi esas alır ve bu güne kadar da bu tarih süregelmiştir.Yani bugün ifade ettiğimiz 743'üncü Türk Dil Bayramı kutlamaları yada 13 Mayıs 1277 tarihini 1961 yılında belirleyen Türk Ocakları olmuştur.Tıp Profesörü Feridun Nafiz Uzluk tarafından 1961 yılında Türk Yurdu Dergisinin 265.sayısında bu konu ile ilgili yazdığı makaleleri Ocağımızın internet sayfasında yayınlanmıştır.* * *Gençler bilmezler ama Karaman'da bir Mehmet Bey büstü var idi. Aktekke Camisinin karşısında ve yönü Hatuniye Medresesine doğru bakar vaziyette idi.Bu büstün ilk yapıldığı tarih 1961 yılıdır. Yine o tarihte bu büstün altındaki kaideye ne yazılacağına dair tartışma çıkar. Mehmet Bey bu fermanının Farsça mı ünlettirmiştir yoksa Türkçe mi? Bu kaidenin altına yazılacak ferman Farsça mı olacaktır, Türkçe mi? Veya her iki şekilde de mi?Bir kaç metin çıkar.“Hiç kes badel yevm der divan-u, dergâh-u, Barîgâh-u, Meclis-u mey­dan cüz be zebanı Törk-i suhan ne Goyed”Türk Ocakları bu metne karşı çıkar ve kendi görüşünü bildirir, kaidenin altına;“BUGÜNDEN SONRA DİVÂNDA, DERGÂHDA, BARGÂHDA, MECLİSTE VE MAEYDANDA TÜRKÇEDEN BAŞKA BİR DİL KULLANILMAYACAKTIR. 13 - 1277 MAYIS” yazılmıştır.* * *Türk Ocağı yaptırılacak olan büstün Mehmet Beye benzemesini ısrarla istemiştir. Yukarıdaki resimde o tarihte yapılan büst görülmektedir.Mehmet Bey'in büstü sonradan kaldırılmıştır. Yerine de başka bir büst yada heykel konulmamıştır. Bugün ise nerede olduğu bilinmemektedir.Belediye Başkanlarımız Halil İbrahim Gülcan, Yaşar Evcen ve Ali Kantürk ile görüşmelerim sonucunda kesin bir neticeye ulaşamamakla birlikte; Belediye Başkanı Kamil Uğurlu tarafından bu büstün Üniversitenin bahçesine konulduğu, sonradan da geri alındığı söylenmiştir. Şu anda kayıptır. Belediyenin depolarından birinde olabileceği düşünülmektedir.Yeni Belediye Başkanımız Savaş Kalaycı’dan şayet bulunabiliyorsa bu büstün bulunup Karaman’ın uygun bir yerine kaidesi ile birlikte konulması yerinde olacaktır.* * *Bir husus ta şudur ki;Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Dili konusundaki hassasiyeti hepimiz tarafından bilinmektedir. Bu nedenle 1932'de devletten bağımsız olarak “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” kurmuştur. Dil kurultayları düzenlenmiştir. Türk dili ile ilgili ve dilin sadeleştirilmesi, yabancı kelimelerden arındırılması gibi pek çok faaliyetlerde bulunmuştur. Çünkü dil kültür demektir. Bir millet dili ile vardır.Resmi düzeyde yani devlet olarak da her yıl 26 Eylül tarihinde Türk Dil Bayramı kutlanmakta ve dil ödülleri dağıtılmaktadır.Bu tarih; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün katılımıyla 1932 yılında düzenlenen I. Türk Dili Kurultayı’nın açılış günüdür.Esasen resmi olarak 88 yıldır kutlanmakta olan bu bayramın Karamanoğlu Mehmet Bey’in Fermanını ünlettirdiği ve Türkçeyi bir resmi dil olarak ilan ettiği 13 Mayıs tarihi haftasında kutlanması karışıklığı gidermesi yönünden önemlidir.Bu hususta Türk, Türkçe, Türk Dili, Karamanoğlu Mehmet Bey ve Karaman hassasiyeti olan siyasi yetkililerin, Devlet erkanı olarak kutlanan bu tarihin 12 Mayıs haftası olarak değiştirilmesi yönünde çalışmaları gerekmektedir.* * *Son yıllarda okullarda “Farklı Lehçeler” adı altında seçmeli derslerinin konulması, Kürdoloji Enstitülerinin kurulması, Kürtçe Kur’an yazdırılıp meydanlarda sallanması, ana dilde eğitim isteyen unsurlara fırsat verilmesi, Türk milletinin 36 etnik grubun bir parçası olduğu, “Ben Türküm dersen, biri de çıkar ben de Kürdüm der” veya “Ne lüzum var dağa taşa Ne Mutlu Türküm Diyene! yazmaya...”, “Kürdistan- Lazistan”, “Eyalet sisteminden korkmayalım”, “Mozaik” gibi ifadelerle; farklı unsurlarla birlikte bir yumruk gibi birlik olmuş Türk Milletini ayrıştırmakta, Türk milletine, Türk Milletinin inanç, kültür ve değerlerine zarar vermekte, farklı unsurlarla birlikte bir olan milleti Türklük hassasiyetinden uzaklaştırmaktadır.Ne yazık ki bugün Karaman insanında dil hassasiyetinin kalmadığını görüyorum. Türk gençleri üzerinde yapılan bölücü, ayrılıkçı ve Türklükten uzak bir nesil yetiştirme gayretleri başarıya ulaşmış gibi görünüyor.İnşallah yanılırım... Bu sene virüs nedeniyle yapılamasa da, bundan sonraki dil bayramlarını, dil bayramının ruhuna uygun şekilde kutlayan, dil hassasiyetini, bu ruhu taşıyan Karaman insanı ile birlikte bir bayram havasında hep birlikte kutlarız.“Türk Dilinin Başkenti” isek buna göre Türkçe düşünmeli, Türkçe konuşmalı ve Türkçe yazmalıyız. Bu topraklarda yaşıyorsak buna mecburuz. Çünkü dil kaybolursa millet olma vasfını da yitiririz.Türk Dil Bayramınız Kutlu Olsun...

Devamını Okumak İçin Tıklayınız